Aile içi şiddet ve cinayetler hakkında

A -
A +
“Feridun Ağabey, sizin aracılığınızla YÖK Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı’na açık mektup göndermek istiyorum.
Efendim; Hemen herkesin yakinen bildiği ve şikâyetçi olduğu bir konu var: Aile içi şiddet ve cinayetler… Yazılı basın-yayında ve sosyal medyada çıkan haberlerde şiddet içeren ve yüz karası olayların sosyal dramatik sahneleri ve polis-adliye görüntülerinden milletçe mustarip ve şikâyetçiyiz…
Elbette buna bir çâre olmalı ve başta siz saygıdeğer yetkililerimiz olmak üzere vicdan sahibi kişiler bu meselede yeni bir şeyler üretmeli ve yarınlarımıza bırakmamalı diyoruz. Bu düşünce ile aşağıdaki düşüncelerimizi sunalım istiyoruz:
“Hepimizin bildiği ve canı gönülden inandığı gibi, bu işin temelinde de “eğitimsizlik” yatmakta ve cehalet bizi bu olumsuz neticeler, bu yüz kızartıcı sonuçlar ile karşı karşıya getirmektedir.
“Eğitimsizlik” deyince, okuma-yazmaktan; ilköğretim, orta ve yükseköğrenimden bahsetmiyoruz. “Dinî ve millî ahlâk”tan, “örf ve âdetlerimizin” yokluğundan bahsetmek istiyoruz. İşte bunların her ikisinin de yokluğunu veya yetersizliğini yaşadığımız için bu yüz karası durumları hemen her gün yaşıyor ve milletçe sıkıntısını çekiyoruz” diyen ve bu amaçla Diyanet’in açtığı “Yaz Kur’ân Kursları”nı ve sosyal hayata dönük buradan alınacak sertifikaları öneren Samsun’dan Ali Kayıkçı Ağabeyimize çok teşekkür ediyoruz. Bu vesileyle sosyal dokudaki bu sıkıntının temelinde sadece maneviyat dinî bilgi yetersizliği olmadığını bununla birlikte ekonomik sosyal ve kültürel farklılıkların da etkili olduğunu ama bir o kadar da üreten değil tüketen toplum hâline gelmenin verdiği bunalım olduğunu belirtmek istiyoruz.
 
 
 
Turkcell’e teşekkürler
 
Geçtiğimiz hafta köşemizde yayınlanan “Olmadığım üyelik nasıl iptal edilecek?” başlıklı yazımızda, Sait Yolaçan isimli okuyucumuzun WhatsApp hesabına gelen mesajdan yola çıkarak yaşadığı sorunla ilgili arayan Turkcell yetkilileri hem sorunu giderdiklerini hem okuyucumuz ile iletişim kurup kendilerini bilgilendirdiklerini belirttiler. Okuyucumuz da gönderdiği teşekkür mesajında “Şükrü Tan isminde bir beyefendinin uzun uğraşısı netice verdi. İnşallah; haksız alınan 68 TL’nin iade edileceği söylendi. Alakanıza teşekkür ederim” demiştir. Bu vesileyle Turkcell yetkililerine kurumsal duyarlılıkları sebebiyle okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz.
 
 
Gelecekte 5 milyar insan miyop olacakmış
 
Feridun Ağabey, ebeveynler tablet, bilgisayar, televizyon, akıllı telefon kullanımına kısıtlama getirilmeli kullanırken düzenli molalar verilmelidir. Uzun süre doğal ışıktan uzak, yakına odaklanmak, kapalı mekânlarda kalmak miyopi’nin artmasına sebep olmaktadır. Çocuklar açık havada aktivitelere teşvik edilmelidir. Sokağa çıkmayan bilgisayar başında kapalı mekânlarda vakit geçiren çocuklarda miyopi artıyor.
UV radyasyonunun etkisi kümülatiftir. Bu yüzden güneş gözlüğü kullanma alışkanlığının küçük yaşlardan itibaren kazandırılması gerekir.
2050'de dünyada 5 milyar insanın miyop olacağı öngörülüyor. Düzenli göz muayeneleri genel sağlık bakımınızın bir parçasıdır. Düzenli periyodik göz muayenelerinizi ihmal etmeyiniz. Gözlük çocuklarınızın gözlerini dünyaya açar. Gözlüğe ihtiyaç varsa geciktirmemelidir. Çünkü gözlük ihtiyaç olan öğrencilerin ders başarısını da yükseltir. Gözlük çağdaş bir toplum inşa etmenin anahtarıdır.
           Taylan Küçüker-Eczacı Gözlükçü
 
 
Artık derdimi dert etmiyorum
 
“İnsanlar ikiye ayrılır demişler. Birisi vaktini beşe ayıranlar, diğeri vaktini boşa ayıranlar. Bu sözler güzel olmaya güzel; ama benim gibi vaktini neye ayırırsa ayırsın sonuçta zarar edenlere ne demeli? Kumarda kaybeden aşkta kazanır derlerdi. Hayatta hiç kumar oynamadım âşık da olmadım. Hayatımda bütün servetim cebimde olandır. Çok para kazanmak için düşünmedim değil. Ama kazanamadım. Neden kazanamadım niçin kazanamadım bilemiyorum. Demek ki nasip bu kadar... Şimdi ise pes etmek değil de bu hırsı bıraktım. Baktım en zengin olan da bir kap yemek yiyor ben de bir şekilde karnımı doyuruyorum. Ama ben ondan sonra, acıkana kadar rahat huzurluyum. Öteki parasını malını mülkünü korumak için stres içinde… Ben mi rahatım o mu rahat bilemiyorum. Derdim var mı var ama artık dert etmiyorum. Sen de dert etme Feridun Ağabey...”
           Metin Arpacı-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.