İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına

A -
A +
1) Başakşehir Sular Vadisinde Başakşehir Belediye Nikâh Salonunun 150 metre aşağısında bir üst geçit var. Bu üst geçidin ayakları vadinin içerisindedir. Bu geçidin bir tarafının yağmur pimaşları yoktur. Yağan yağmurlar köprünün ayaklarından aşağıda göllenmektedir. Yağmur alan ayağın betonları parçalanmış dökülmüş demirleri paslanmış dışarı çıkmıştır; tablası da berbat durumdadır. 6 aydır defalarca Büyükşehir’e bildirmeme rağmen bir gelişme olmamıştır.
2) Büyükşehir, Büyükçekmece Kültür Park'ta gölün kenarındaki eski korkulukların önüne çok yakın aralıklarla yüzlerce betonlu zincirlik yaptırmış. Hâlbuki eski korkulukların yerine krom korkuluklar yapılmış olsaydı daha estetik ve daha az masraf olurdu. Bu ne masraf ne görüntü kirliliğidir? Hiç mi fizibilite yapılmadı ve estetikten anlayan biri yok muydu?
Düşüncelerimin değerlendirilerek köprü ayağının bir an önce onarılmasını ve gölün kenarında bulunan bu ucubelerin kaldırılarak görüntü kirliliğinin önlenmesi için gereğinin yapılmasını arz ederim. Saygılarımla...
         Musa İshakoğlu                                                                      
 
 
Hiç akla gelmez ve getirilmez ama...
 
"Feridun Ağabey, Ankara ve İstanbul abone ve kitap hizmetleriyle meşgulüm. Bilhassa trenle olmak üzere çalışmalarım sebebiyle çok gezerim. Tren garlarındaki yüksek ücretli tuvaletler biz vatandaşı inanın artık bezdiriyor. Mesela birkaç gün önce İzmit’teydim. Bir resmî dairenin tuvaleti nasıl ücretli olur anlamadım! Ama burada ücret alıyorlardı. Bu konuyla ilgili bir yazı kaleme alırsanız vatandaşı rahatlatırsınız düşüncesindeyim” diyen Erdal Konar isimli okuyucumuza;
Ülkemizde hiç akla gelmez ama en önce akla gelmesi gereken kültürün başında tuvalet kültürü gelmektedir. Genellikle toplu taşıma yapan araçların istasyonlarında, yolcu otobüslerinin dinlenme tesislerinde bulunan tuvaletler hem bakımsız ve tiksindirici hâldedir hem de kasaya oturtulan kimseler tarafından para alınır. Ama bazı tesislerde bu konuda hem temiz tutulan hem de ücret alınmayan tuvaletler de vardır. Asıl hesap edilmesi gereken bir konu, büyük şehirlerde ve otobanlarda trafik yoğunluğu olduğunda sürücülerin tuvalet yapacak yer bulamamasıdır. Trafik yoğunluğu olan durumlarda insanların bu en insani ihtiyaçları nedense hiç hesap edilmemiştir. (F.A.)
 
 
Zor günlerden geçiyoruz, her şeyi yazıya dökemiyorum...
 
Bunun izahatını yapamıyorum. Yani sebebini bilmiyorum. Sosyoloji bilgim az olduğu için değerlendirme yapma noktasında yeterli değilim. Nedense 40’lı yaşlarıma kadar düğün, nişan, nikâh, çocuk sünneti vb. gibi törenleri gereksiz angarya olarak görürdüm.
40’tan sonra bu tür törenlere/etkinliklere mutlaka katılmam gerektiğini düşünmeye başladım. Bir yakınım, tanıdığım davetiye ilettiğinde mutlaka iştirak etmeye çalışıyorum.
O gün de (31.02.21) iki farklı mekânda bulunma durumum oldu. Birisi 25 yıldır tanıdığım değerli, çalışkan bir meslektaşımın kızının nikâh ve düğünü idi. Orada birçok tanıdığımı da görüp hasbihâl edebildim. 
Saat 21.00 sularında, birinci düğünden bir tanıdığımın kızının düğününe geçtim. Her şey çok güzeldi. İnsanlar sosyalleşiyor, eğleniyordu.
Aniden gelin kızımız yere yığılıverdi. Ortalık birden tatsızlaştı. Cankurtaran çağırıldı. Sanırım 15-20 dakika sonra sağlık görevlileri geldi. Düğün salonuna 3-4 dakika mesafede olan hastaneden bu kadar gecikmeli yardım gelmesini doğrusu aklım almadı.
Sağlık görevlilerinin geç gelmesi ortalığı biraz daha gerdi. Düğüne katılan birtakım insanlar hâliyle sinirli, gergin ve tepkiliydiler.
Yaşanan tartışmada rahatsızlanan, bayılanlar da oldu… Nihayetinde düğün buruk bir biçimde sona erdi…
Konuyu uzatmak istemiyorum. İki düğünde de maske ve mesafe kurallarına pek riayet edilmediğini fark ettim. Sağlık uzmanı değilim. Sadece insanların mesafeli ve maskeli yaşayış hâlinden gına geldiğini illallah dediğini sezinledim.
Zor günlerden geçiyoruz. Her şeyi yazıya dökemiyorum. Öküz altında buzağı arayanlar iftira atabilir. Son söz olarak; ormanlarımızı, tabiatımızı yakanlar mutlaka belalarını bulacaklar, diyorum.
      Ali Özdemir-Eğitimci-Yazar
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.