Geleneksel müesseseleri zor günler bekliyor

A -
A +

“Mesleki geleceğinize başka bir ifade ile Odalar ve Birliğinize sahip çıkın. Mesleğimiz, sermayenin kârlılığını pazar payını artıracak şekilde dönüşüme uğratılıyor. İsmini size gönderdiğim bir Alman kurumunun eski genel sekreterinin bir röportajdaki soru cevabını paylaşıyorum:

Soru: “Almanya’da gelecek 5 ila 10 yıl içinde optik pazarın nasıl gelişeceğini düşünmektesiniz?

Cevap: “Optik pazarındaki değişim, yavaş ve fakat muntazam ve devamlı olacaktır franchisng ve zincir mağazalardaki dramatik büyüme muhtemelen en yüksek düzeyine erişecektir. Tek kişi ile çalışan iş yerlerinin devam etmesi fazla uzun sürmeyecektir. (Geleneksel müesseselerin sayıları azalacaktır)

İşte bize sürekli örnek rol model gösterilen Almanya'da zincir mağazaların pazar payları sürekli artıyor, geleneksel müesseseler, sermayenin orantısız rekabeti, franchisng, dağıtımı ile hızla yok olup kapanıyor. 1980'lerde %25 olan zincir pazar payı 2000'lerde %39, günümüzde de % 50,6'ya çıkmıştır. Büyüyen sadece sermayenin pazar payıdır. Bize sürekli Almanya’yı örnek gösteren sermaye ve sözcüleri buna gelişim değişim ve pazarın büyümesi diyorlar. Bunu kabul etmeyen karşı olanlara da statükocu antikacı diyorlar. Sermayenin mesleğin geleceğinde bizlere biçtiği rol, yanlarında işçi olarak çalışmamız.

Sağlık mesleklerini piyasalaştırırsanız, ticaret mesleğine dönüşürsek sağlık harcamalarımız artar. Pazar sermaye lehine el değiştirir. Bizle aynı nüfusa sahip Almanya’nın sağlık harcamaları 440,6 milyar avroya ulaştı. Türkiye’nin sağlık harcamaları 249 milyar 932 milyon TL'ye yükseldi.

Almanya’da gözlük ödemeleri kalktı, Fransa 17 avro ödüyor, biz Almanya’dan zengin miyiz? Doğru olmayan bilgileri anlatmadıkları bürokrat çalmadıkları kapı kalmadı. Göz hekimi sayısı 1453, gözlük kullanma oranı %10-13 diye âdeta ülkemizi Afrika ülkesi gibi tasvir eden sermaye ve sözcülerinin kamuoyunu ve bürokratlarımız yanlış bilgilendirilmektedir. Odalar ve Birlik mesleki geleceğinizin güvencesidir. Mesleki geleceğinize başka bir ifade ile Odalar ve Birliğinize sahip çıkın!..”

           Taylan Küçüker

 

 

Tenis kortu, senfoni orkestrası ve hacı amca!..

 

“17 Mayıs günü şöyle bir haberlere bakayım dedim kanalları gezerken bir televizyon ekranına takıldım orada haberleri izliyorum. Bir haber vardı ki benim dikkatimi çekti. Haberi ve içindeki ayrıntıları size arz edersem eminim sizin de dikkatinizi çekecektir.

Haber Cudi Dağı eteklerine tenis kortları yapılmasını anlatıyordu. Muhtemelen bu tenis kortları devlet bütçesinden yapılmış olsa ki haberde herhangi bir ‘hayırsever yaptırdı’ diye bir ifade geçmedi. ‘Devletimizin böyle spor etkinlikleri yapmasında ya da spor alanları yapmasında ne gariplik var?’ diyebilirsiniz ama bu işte bir gariplik var! Kortlar yapılmış tesis tamamlanmış bir de uluslararası birçok tenisçi de davet edilmiş. Eminim bu yabancı sporcuların da bütün yeme içme barınma giderleri de devlet bütçesinden karşılanmıştır. Yoksa dünyanın uzak memleketlerinden davetli sporcular ne diye gelsinler ki?” diyerek turnuva yapılan tenis kortlarının açılış şeklini, spor yapanların ve orada bu sporu yapacakların, açılışta gösterilen folklorun ve ekibinin kıyafetlerini; bölgenin geleneklerine ve örfüne uygun olmadığını dile getirerek anlatan Kayseri’den Mehmet Arslan isimli okuyucumuz, uzunca yorumunu şu cümlelerle tamamlamış:

“Bu haberi seyrederken aklıma cumhuriyetin ilk yıllarında yaşanan bir olay geldi. Anadolu’da devrimler gerçekleşmiş halkı Avrupalı yapmak için çeşitli etkinlikler düzenleniyor, bu etkinliklerden biri de halka senfonik müzik dinlettirmek ve sevdirmek. Devlet yetkilileri tarafında Avrupa’dan ithal bir senfoni orkestrası kurulmuş ve Anadolu turnesine çıkmış nihayet, Sivas’a gelmiş bu orkestra, zavallı gariban Sivas halkını zorla toplamışlar. Sivas şehir meydanına, orkestra uzun bir konser vermiş, tabii halk ne yapsın zoraki de olsa dinlemiş. Nihayet konser bitmiş halk dağılırken bir devlet yetkilisi sormuş bir hacı amcaya:

-Amca nasıl beğendin mi konseri?

Hacı amca şu ibretlik cevabı vermiş:

-Sivas, Sivas olalı böyle zulüm görmedi evladım!.."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.