Kamyon duvara nasıl çarptı?

A -
A +
Çok üzgünüm ama yaşanan bu hezimet sürpriz mi derseniz, hayır değil. Maalesef her şey göstere göstere oldu. Bu kamyon duvara göz göre göre çarptı. 31 Mayıs 2019 tarihinde bu köşede aydın mesuliyetimin gereğini yerine getirerek, “23 Haziran sürecinde akıl yoluna dönmeliyiz” diye bir yazı yazdım. Lütfen herkes o yazımı yeniden okusun. Aslında görünen köy kılavuz istemiyordu. Hem AK Parti hem de bizim taraf medyası akıl yoluna dönmedik ve kör gözlerle milletle inatlaşmaya devam ederek 23 Haziran hezimetini yaşadık.
O yazıda işaret ettiğim gülünç ve zekâsız kara propaganda yöntemlerine tam gaz devam edildi. Başkan Erdoğan’ın oyunu arttıran Gülenist ve Kemalist medyanın “diploma” haberlerinin bir kopyasını da hiç çekinmeden bizim taraf medyası yaptı ve Ekrem İmamoğlu’nun ekmeğine yağ sürüldü. Geçmişte önce askerî vesayet medyası, sonra FETÖ medyasının yaptığına benzer akılsızlıkta kara propaganda yayınlarının ters tepeceğini hep yazdım ama bu gerçeklere kulak kabartan olmadı. Bu süreçte bizim taraf medyası mahalle kavgalarında eline ne geçirirse karşı tarafa atan bir çocuk amatörlüğündeydi ve netice hezimet oldu...
Şu gerçeği hepimiz dürüstçe itiraf etmeliyiz ki, 23 Haziran sürecinde bizim taraf medyası tamamen Ekrem İmamoğlu’nun ekmeğine yağ sürdü. Özellikle AK Parti tabanının ciddi bir kısmı bizim taraf medya yayınlarından rahatsız hâldeydi ama bu gerçeğe gözler kapatıldı. İşte o yayınlardan rahatsız olan insanlarımız bu seçimde gitti İmamoğlu’na oy verdi. En muhafazakâr ilçelerde bile İmamoğlu’nun oylarının yüzde 50'yi geçtiği görüldü. Zaten bu süreçte milletin hassasiyeti hiç dinlenmedi.
AK Parti İstanbul il teşkilatında ve bizim taraf medyasında, “Millet bilmez biz biliriz. Bizim yaptığımız doğrudur” gibi tipik CHP geleneğinin anlayışı benimsendi. Âdeta CHP zihniyeti bizim tarafı ele geçirdi. Halkın hissiyatı yok sayıldı. Seçimlerin iptali için zorlamanın millet nezdinde ters tepeceği belliydi. Biz ne gerekçe sunarsak sunalım millet bu seçim iptalini tam bir vesayetçi girişim olarak yorumladı. Aslında en başta ne Başkan Erdoğan ne de Binali Yıldırım seçim iptali istiyordu. Başkanımız kendisine Çamlıca Camii’nde gelen vatandaşlara, “Merak etmeyin bu topal ördek gibi olacak” diyordu. Ne yapıp edip bizim taraf medyası sistematik yayınlarla seçim iptalini zorladı ve işte bugünkü korkunç tablo ortadadır.
Gerçekten de 13 bin farkla kazanılmış şaibeli bir Başkanlık, İmamoğlu’na her an hatırlatılacaktı. Tam topal ördek pozisyonuydu bu. Başkanımız haklıydı. Bizim elimiz güçlü olacaktı ama şimdi 800 bin oy fark atmış ve İstanbul seçim tarihinin en büyük oyunu almış bir İmamoğlu var. İşi bu saçma noktaya getirip Başkanımız Erdoğan’a bu acı olayı yaşatanlar ise kafayı kuma gömmüş durumdalar. Sorumluluktan kaçarak ya suskun kalıyorlar ya da saçmalamaya devam ediyorlar. Çıkın sokaklara sorun AK Parti tabanına herkes de bunu söylemektedir. Ankara’da aynı Atatürk dönemindeki gibi bir mutat zevat oluşmuştur.
Bakın ben de kendi adıma bu medya bahsinde öz eleştiri yapacağım. 22 Mart medya devrimi dediğim olay olup Aydın Doğan medyadan tasfiye edildiğinde bu gelişmeye sevinmiştim. Bu olayın bizim taraf lehine olduğunu düşünmüş ve tam desteklemiştim. Oysa şimdi görüyorum ki, Hürriyet-CNN Türk'ün el değiştirmesi, tamamen Başkan Erdoğan ve AK Parti aleyhine bir işlev görmüştür. 22 Mart medya devrimi tamamen Ekrem İmamoğlu ve CHP’nin ekmeğine yağ sürmüştür. Hürriyet’in ve CNN Türk’ün -çoğu da amatörce olan- yayınları hep İmamoğlu’na yaramıştır. Ben de bunları sonradan fark edip bu köşede hep yazdım. Oysa işte 23 Haziran hezimetinde neticeyi herkes gördü...
Şimdi ise kör bir inatla hâlâ karşı cepheden satın alınmış, itibarsız bir adamla yol yürümeye kalkıyorlar. Yahu 23 Haziran hezimeti hâlâ ders olmadı mı? Bu ismin yaptığı AK Parti propagandası hep ters tepti, çünkü toplumda itibarı sıfır. Çok yakın bir zaman önceye kadar Hürriyet Aydın Doğan’da iken Başkanımız Erdoğan’ın kellesini istemiş, 17-25 Aralık’ı desteklemiş bir adamı Başkanımız Erdoğan’ın uçağında Japonya’ya götürecekler! 23 Haziran öncesi de aynı yayına çıkartıp dolaylı propaganda yaptırdılar. Siz daha ne kadar fazla Başkanımıza zarar vermek istiyorsunuz? Davaya inanmayan ve sadece para için bu işi yapan birini tutacaksanız bile bu adam artık o işlevi göremez, çünkü işi bitmiş.
Ayrıca bizim milletimizin davası kiralık adamlarla başarılı olacak bir dava değildir. AK Parti hem inanmış hem de akıl ile hareket eden insanlarla yeniden başarıya yürüyebilir. Elbette akıl olmadan sadece davaya inanmak yetmez. Önce akıl olacak. Ama Başkanımız Erdoğan’a hiçbir inancı olmayan bilakis Başkanımız yıkılsın diye her şeyi yapmış oportünist adamları para karşılığı kiralamaya ya da satın almaya kalkarsanız da işte sonuç 23 Haziran hezimeti gibi olur. Kamyon duvara çarpar...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.