Ece Erken'in eşi böyle öldürüldü Cundalı cinayetinin perde arkası

A -
A +

Beşiktaş eski yöneticilerinden ünlü avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu, çarşambayı perşembeye bağlayan gece Yeşilköy'deki Cundalı Restaurant'ta vurularak öldürüldü. Mahmutyazıcıoğlu bacağına sıkılan 7 kurşunla hayatını kaybetti.

Dün sabah TGRT Haber'de "Cem Küçük’le Günaydın Türkiye"de vurulma anının detaylarını anlatmıştım. Şimdi olayın sebebini anlatayım. Olayın sebebi bazı haber sitelerinde yazıldığı gibi yasa dışı bahis değil.

Peki ne? Alacak verecek meselesi.

Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun çok yakın bir dostu var. Adı Rober Güler. Bakırköy’de Carousel’in karşısında ve Nişantaşı’nda saatçi dükkânı bulunuyor. Rober’in eniştesi Kapalıçarşı’dan 1 milyon liraya bir yer alıyor. 100 bin lira kârla satıyor. (Bu rakam ve küsüratın daha yüksek olabileceği söyleniyor.)
Satan kişinin arkadaşları S.Y. ve K.Y, Rober’in eniştesine, "O 100 bin lirayı da bize vereceksin" diyor.
Rober olayı yakın dostu Şafak Mahmutyazıcıoğlu'na anlatıyor.
Şafak da iki isme, "Çarşamba gecesi Yeşilköy’deki Cundalı Restaurant'a gelin" diyor.
Bu arada restoranın üç ortağı var. Onlardan biri de Şafak Mahmutyazıcıoğlu. Yani misafirleri kendi mekânında ağırlıyor.
Çarşamba gecesi restauranta Şafak’la beraber Beşiktaş eski Başkanı Fikret Orman ve eski yönetici Serkan Yazıcıoğlu da var.
Hepsi yemek yiyorlar.
Akşam 20.00'de Fikret Orman mekândan ayrılıyor. Serkan Yazıcıoğlu oturmaya devam ediyor.
Gece yarısı 00.00 sularında S.Y. ve K.Y. geliyor.
Üçüncü bir kişi daha var: S.D...
Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu alacak verecek meselesini soruyor. "Bu olay güzellikle kapatalım" diyor.
Oradakiler Şafak’a, "Sen kimsin? Bize 100 bin lira daha borçlu" diyorlar.
Şafak da, "Ben Alaattin Çakıcı’nın avukatıyım, yeğeniyim" deyince bağırış çağırış ve küfürleşme oluyor.
Şafak’ın şoförü, "Ne oluyor burada?" deyince oradakiler silahlarına davranıyor. Önce şoförün ayağına bir kurşun sıkıyorlar. Sonra dönüp iki tane de Şafak’ın bacağına ateş ediyorlar. Şafak yere düşünce beş el daha ateş ediliyor. Kurşunlardan biri ayaktaki damarı yırtınca yoğun kan kaybından olay yerinde hayatını kaybediyor.
Serkan Yazıcıoğlu ve diğer masalarda oturanların hepsi yere yatıyorlar. Saldırganlar hemen olay yerinden uzaklaşıyorlar. Ambulans 15-20 dakika sonra geliyor. Şafak hastaneye götürülüyor ama daha olay yerinde hayatını kaybediyor. Olay bu. Gizemli bir şey yok. Alacak verecek meselesi.
İki kişi gözaltına alındı. Dört kişi kayıp.
Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu, Ece Erken'in eşiydi.
En son geçen hafta TGRT Haber ekranlarında konuğumuz olmuş, Beşiktaş'ı değerlendirmişti...

 

 


Can Dündar, Hablemitoğlu suikastı, FETÖ ve fondaş medya

 

Necip Hablemitoğlu 18 Aralık 2002’de evine yakın bir yerde öldürülmüştü. Aradan geçen uzun süreye rağmen katil ya da katiller bir türlü bulunamıyordu. Hablemitoğlu öldürülmeden önce “Köstebek” kitabını henüz yayınlamamıştı.

Bu cinayetin faili Nuri Gökhan Bozkır MİT’in özel bir operasyonuyla Ukrayna’dan Türkiye’ye getirildi. Bozkır’ın Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce "Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" ve Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği’nce "Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgüte Üye Olma-Tasarlayarak Öldürme" suçlarından yakalama kaydı vardı.

8 Eylül 2015’te yakalanan ve içinde bomba yapımında kullanılan mühimmat bulunan “Soğan Tırları” soruşturması kapsamında hapis cezası alacağını anlayınca Ukrayna’ya kaçmıştı.

Ukrayna’dayken FETÖ yayın organlarına konuşmuş ve FETÖ argümanlarını kullanarak Türkiye ve Türk devletine saldırmıştır. 

Bu minvalde devreye ilk giren MİT tırları kumpasını işleyip Türkiye’yi mahkûm etmek isteyen tescilli vatan haini Can Dündar’dı. Dündar, “MİT Tırları Davası” ile ilgili Türkiye’nin terörist gruplara silah gönderdiğine dair bilgi ve belge temin etmesi ile tanıklık yapması karşılığında Nuri Gökhan Bozkır’a destekleme vaadinde bulunmuştur. 

Aynı Can Dündar, Nuri Gökhan Bozkır’dan hazırlayacağı bir belgeselde kullanmak üzere Ukrayna’dan temin edildiği ve Türkiye tarafından Libya’ya gönderildiği iddia edilen mühimmatların son kullanıcı (end user) belgelerini talep ederek Türkiye’yi uluslararası camiada zor duruma sokmaya yönelik çalışma yürüttü. 

Hablemitoğlu cinayeti davası nedeniyle hakkında İnterpol nezdinde Kırmızı Bülten ile aranma kaydı bulunan ve Ukrayna makamlarına yaptığı iltica başvuruları reddedilen Bozkır, Türkiye’ye iade edileceği korkusuyla organize suç gruplarıyla illegal ilişkilerini kullanmak suretiyle Ukrayna’dan Romanya’ya kaçmış ve Romanya’da mafya tarafından korunup kollanmıştır.

Romanya’da bulunduğu dönemde Can Dündar “Sınır Tanımayan Gazeteciler” isimli oluşumdan Marcus Bensmann ve Deutsche Welle görevlilerinden oluşan gazeteci ekibiyle Zoom üzerinden gerçekleştirdiği görüşmelerde Bozkır’a Türkiye tarafından sözde terörist gruplara gönderilen silah ve mühimmata ilişkin ticari belgeler ve görsel dokümanlara ihtiyaç duyulduğu söylendi. Ayrıca Suriye’de birlikte çalıştığı ve malzeme dağıtımında yer alan görevlilerin kimler olduğu; Türkiye tarafından Libya’ya sözde sevk edilen malzemelerin gönderilme yöntemi ve güzergâhlarına ilişkin sorular yöneltilmiştir.

Can Dündar, “Sen bize yararlı olursan, biz de sana Almanya ve Avrupa’da rahat hareket etmen için bağlantılarımız üzerinden yardımcı oluruz” diyor Bozkır’a. 

FETÖ’cüler de YouTube üzerinden Nuri Gökhan Bozkır’la ilgili çeşitli programlar yaptılar. Mesela FETÖ’cü Adem Yavuz Arslan 2 Aralık 2020’de kendi YouTube kanalından aynı yalanları söyledi. 

Can Dündar 30 Kasım 2020’de fondaş medya Artı TV’de “Kötü kokular başladı” ile bu konuyu işledi. 

FETÖ’cü Fatih Akalan 23 Aralık 2020’de kendi YouTube sayfasında FETÖ argümanlarını sıraladı. 

Gene Artı TV’de Nuri Gökhan Bozkır’a dayandırarak Türkiye güya yasa dışı silah ticareti yapıyor haberleri yaptı. Hatırlatalım, Artı TV bir fondaş medya ve Alman devleti tarafından fonlanıyor... 

Gördüğünüz gibi Avrupa, Almanya, FETÖ, Can Dündar vb. hep birlikte yaptıkları algı ve yalan haberler Nuri Gökhan Bozkır’ın MİT tarafından paketlenip Türkiye’ye gelmesiyle boşa düştü.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.