İyi Parti’de neler oluyor? Yavuz Ağıralioğlu neye kurban gitti?

A -
A +
Türkiye tüm dünyanın yaşadığı sıkıntıları yaşıyor. Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon birinci öncelik. Önce pandemi, sonra Rusya’nın Ukrayna’yı işgali derken enerji fiyatları tavan yaptı. Küresel tedarik zincirinin kırılması birçok ürünün zamlanmasına sebep oldu.
Böyle bir dönem muhalefet için büyük fırsat demek. Demokratik ülkelerde yapılan seçimleri mevcut partilerin hepsi kaybetti. Şimdi Fransa’da bir seçim var? Bakalım Macron kazanacak mı? Yani enflasyon ve hayat pahalılığı seçimlerde sonuç verecek mi, merak ediyorum...
Türkiye’de yapılan anketlerde AK Parti hâlâ birinci parti. Özer Sencar’ın Metropoll şirketinin yaptığı ankette yüzde 35 çıkıyor. Diğer yapılan anketlerde de sonuç üç aşağı beş yukarı aynı. CHP 22-25 bandında. İyi Parti yüzde 12-15 arasında. Bugün parlamenter sistem olsa İyi Parti en fazla iktidarın küçük ortağı olur.
Aslında pandemi başından beri İyi Parti CHP’den daha iyi bir yol izliyordu ama sonradan onlar da çok etkili olamadılar.
İki gün önce Meral Akşener’in İyi Parti’de yaptığı değişiklikler birçok kişinin kafasında soru işareti oluşturdu. Koray Aydın’dan teşkilatlar alındı. Seçim işlerinden sorumlu oldu.
Ama en önemli değişiklik Yavuz Ağıralioğlu’nun tırpan yemeseydi. Türk Dünyası ve Yurt Dışı Türkler Başkanı olan Yavuz Ağıralioğlu’na görev verilmedi.
Belli konularda görüş ayrılıkları yaşasak da HDP/PKK/FETÖ konularında aynı noktada buluştuğumuz bir isimdi. Meclis’teki HDP’li vekillerin tezkeresi geldiğinde, “HDP PKK’yı kınarsa ve terör örgütü olduğunu söylerse tezkereler için hayır diyeceğim” gibi açık konuşan biriydi. İyi Parti’de PKK-HDP konularında başka konuşanlar da var elbet ama Yavuz Bey duruşundan bir milim sapmadı. Yan çizmedi. Başka anlamlara gelecek cümleler kurmadı. Mırın kırın etmedi.
Ancak Yavuz Bey'in İyi Parti’de tırpan yemesi yeni değil. Daha önce Grup Başkan Vekilliği ve Parti Sözcülüğü'nden de alınmıştı. Genel İdare Kurulu’nda görev verilmemesi acaba Meral Hanım’dan Yavuz Bey'e bir mesaj mı? Yani “biz seni istemiyoruz” mu dediler? “Başının çaresine bak” imasında mı bulundular?
Öğrendiğime göre Yavuz Bey'in bu kararın öncesi ve sonrasında Meral Hanım'la bir iletişimi olmamış.
İnsan merak ediyor? Acaba Yavuz Bey HDP ve CHP’ye kurban mı verildi? Çünkü CHP’yi de yeri geldiğinde eleştiriyordu.
Siyasi tarihe hâkim biriyim. Benim anladığım şu: Bence Yavuz Bey bir karar aşamasındadır. Ya hiçbir şey olmamış gibi devam edecek -ki Yavuz Bey böyle birine benzemiyor- ya da istifa edecek...
Yavuz Bey'le ekranlarda çok tartıştık. Onun derdi diğer muhalifler gibi Sayın Cumhurbaşkanımız merkezli bir siyaset izlemek değildi. Türkiye’yi nasıl daha iyi yönetiriz derdindeydi. Gözlemlediğim bu.
Bazen siyasette şöyle de olur. Kamuoyunda etkili konuşan siyasiler bazen genel başkanları rahatsız eder. Yavuz Bey etkili konuşan ve ses getiren biriydi. Diğer İyi Partililer alınmasın ama gerçek bu. Acaba parti içinden birileri Meral Hanım'a gidip onu Yavuz Bey hakkında doldurmuş olabilirler mi? Siyaset bu. Olur mu, olur. Gerçekçi olalım, Türkiye’de hiçbir siyasi parti genel başkanı kendine rakip istemez.
Yavuz Bey'in durumu Ümit Özdağ gibi değil. Unutmayalım ki, İyi Parti’nin teşkilat ve oy aldığı kesim milliyetçiler. Sonuçlarını hep beraber göreceğiz...
 
---------------------------------------------------------------------------------------------
 
Selin Ciğerci’nin kocası Gökhan Çıra’nın ayrıcalığı mı var?
 

Bir iki gündür bir grup vatandaşımızdan bazı şikâyetler aldım. Ankara Mamak Muharebe Birliği 2. Tabur 3. Bölük’te askerlik yapan Gökhan Çıra’nın kayırıldığıyla ilgiliydi bu şikâyetler.
Malum Selin Ciğerci diye biri var. Kim olduğunu herkes biliyor. Instagramda 4,5 milyon takipçisi var. Gökhan Çıra onun eşi...
Neyse, birlikte 260 kişi varmış. Gelmeden birçok sağlık sıkıntısı var diye belge almış. Bot istirahati, eğitim ve spor istirahati almış. Hiçbir eğitime katılmamış.
Esas meseleyi söyleyeyim. İki gün önce tezkere alırken Selin Ciğerci birliğin içine dört arabayla girmiş. Yani kışlanın içine Range Rover, Maybach, Bentley ve bir arabayla kışlanın içine girmiş ve Gökhan Çıra’yı alıp çıkmış. Diğer aileler dışarıda evlatlarını beklerken bu çiftin ayrıcalığı merak konusu olmuş. Hatta bende çıkış videoları da var.
Aileler bazı askerlere sormuşlar ama onlar, “Bizi aşan durumlar var” demişler.
Türk ordusu vatanımızın vazgeçilmezi. Ben askerlerimizin vatan için şehit olduklarına, olmayı göze aldıklarına şahidim. Sayın Hulûsi Akar ordumuza göz bebeği gibi bakıyor. Aynı şekilde Genelkurmay Başkanımız da... Hem yurt içinde hem de dünyanın dört bir yanında Mehmetçik ve komutanlarımız büyük özverilerle görev yapıyorlar.
Bu tür şikâyetler eski Türkiye alışkanlıkları. Ve herkesi rahatsız eder. Kimse kimseden üstün değildir. Hele hele "peygamber ocağı" olan ordumuzda torpil asla olmaz. Kışlada her vatan evladı eşittir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.