Batı’nın yalanları bitmez

A -
A +
Uluslararası ilişkilerde bir ülkeye bel bağlamanın ağır bedelleri oluyor. Hem de çok fazla. ABD geçmişte birçok ülkeyi ya da kişiyi böyle oltasına aldı ve onları yarı yolda bıraktı.    Molla Mustafa Barzani ABD’ye güvenmenin bedelini ağır ödedi ve kahrından öldü. 1991 Körfez Harbi’nde Irak’taki Kürtler ve Şiiler Saddam’ın zulmüne uğradılar.    Barış Pınarı, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Operasyonlarını yaptığımızda da Suriye’deki YPG terör örgütü ABD’ye sitem etmişti...    Böyle daha çok örnek var. Gürcistan Devlet Başkanı Şaakaşvili 2008’de Güney Osetya Özerk Bölgesi için bunu yaşamıştı. Londra merkezli düşünce kuruluşu Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (Chatham House) üyelerinden Güney Kafkasya Uzmanı George Mchedlishvili'ye göre batı ülkeleri Güney Osetya Savaşı'na gerekli tepkiyi vermeyerek Rusya'ya Kırım'ı ilhak etme hususunda cesaret verdi.   Batı ülkelerinin Rusya karşısında takındığı bu tutum aynı zamanda dünyanın yüz ölçümü en geniş ülkesini birkaç yıl sonra Ukrayna'ya karşı benzer bir tutumda bulunmaya da teşvik etmiş oldu.(Euronews)  Şaakaşvili de benzer açıklamalarda bulunmuştu. Avrupa Birliği Rusya’ya karşı sessiz kalmış ve Şaakaşvili canını zor kurtarmıştı.    Kırım’ın ilhakında Batı sessiz kaldı. Aynı şey şu an Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy için de geçerli. Öylesine olan biteni izliyor Batı. Gereken silahlar verilmiyor. Ukrayna kendi hâline terk edilmiş durumda. Dünyada artık önemli haber bile olmuyor Ukrayna’nın direnişi. Biden sadece konuşuyor...    Batı’nın yalanları konusunda en son haber Afganistan’dan geldi. Eski Afganistan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Emrullah Salih, Taliban’ın ülkesinde yönetimi ele geçirmesinin birinci yıl dönümünde, “Batı bize borçlu. Batı suçlu” diye açıklamalarda bulundu.    Emrullah Salih, Taliban yönetimindeki Afganistan’a uluslararası yardım gitmesini destekleyip desteklemediği sorulunca, “Öncelikle Batı’nın Taliban’a baskı yaptığı argümanına inanmıyorum” cevabını verdi.  Salih “Bir yandan baskı yaptılar ama bir yandan da insani yardım adı altında 1,1 milyar dolar verdiler. Bu da Taliban’ın iktidarını konsolide etmesini sağladı. Bu yardımın nasıl dağıtıldığına ve harcandığına dair Batı’nın bir denetimi olmadı” dedi. (BBC)    Salih daha da ileri gitti ve şöyle söyledi: “Ama büyük resme bakarsanız, barış süreci adına Amerikalılar aslında rejim değişikliği istedi. Vatandaşlarını Kabil Havaalanı’na götürdüklerinde Afgan devletini desteklemeyi durdurdular. Bu da güç dengesini Taliban lehine değiştirdi.”    Bir yazıda Batı’nın, ABD’nin kaç yalan söylediğini yazdım. Batı’ya güvenen herkes yolda kalmış. Hatta o ülkelerin durumu daha kötüye gitmiş. Tarihten ders almak lazım...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.