Tarih size hükmünü nasıl verecek?

A -
A +

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu katıldığı bir televizyon programında Cumhurbaşkanını ve hükûmeti eleştirirken aynen şöyle dedi:

“On sene, yirmi sene, elli sene sonra tarih bugün(lere dair) bizim duymadıklarımızı, görmediklerimizi, bilmediklerimizi yazacak ve bizim üzerimizde hüküm verecek. O zaman verilen hükümler geçerlidir. Cenâb-ı Hak indinde de bu böyle. Ben bunu özellikle inançlı kesimlere söylüyorum. Biz bu dünyadan bir gün ayrılacağız. İğneden ipliğe en ufacık tavrımız, sözümüz, icraatımız bizden sorulacak. Kimse Cenâb-ı Hakk’ın mahkemesinde bir gerçeği gizleyemeyecek. Onu Sayın Erdoğan hepimiz kadar bilir, idrak eder eminim."
Bu sözlere katılamamak mümkün mü?
Liderleri, devrinde kimin ne dediği değil tarih yargılar veya yüceltir. 
Bugünler hakkında tarihin ne hüküm vereceğini bilemem. Onu sebep sonuç ilişkileri çerçevesinde göreceğiz.
Elbette her önemli şahsiyet gibi Cumhurbaşkanının başarısı, duruşu, cesareti cesameti, dirayeti, liderliği, yaptıkları, yapamadıkları, hataları, kusurları yazılacaktır.
Ama idrak tespitleri buyuran Temel Bey'in muhalefet yapma adına "Celladına âşık olan, İstanbul'u CHP'ye teslim eden parti genel başkanı" diye hatırlanacağından hiç şüphem yok.
Tarih yazmasa bile en azından benim gibi birçokları öyle anacaktır. Umarım o da bunun idrakindedir.
 
Yasal ama helal değil!
 
* Görevden alınan Ticaret Bakanı'nın kendi aile şirketinden bakanlığa dezenfektan sattığı ortaya çıktı.
* CHP'li Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bir İYİ Parti milletvekilinin aile şirketine 107 milyon liralık ihale verdiği ortaya çıktı.
* Samsun'da CHP’li Atakum Belediye Başkanının sahibi olduğu hukuk bürosunun Atakum Belediyesi’ni icraya verdiği ortaya çıktı.
* Malatya’da AK Parti’li Yeşilyurt Belediyesi tarafından yapılan villalarda kullanılan betonun belediye başkanının aile şirketinden temin edildiği ortaya çıktı.
Görüldüğü üzere işin içine para girince parti ayrımı sadece tabelada kalıyor.
Alev Alatlı'ının "Her yasal hak helal değildir ve olamaz" şeklinde bir tespiti vardır. Yasal olabilir, helal de olabilir ama ahlaki değil. Örneklerde olduğu gibi.
 
Aile elden gidiyor
 
Bizim Raşit (Ağzıkara) TGRT Haber’de dört yıldır sahur programı yapıyor.
İzleyiciden gelen soruları konuk ettiği hocaya yöneltiyor. Geçenlerde çok çarpıcı bir tespitte bulundu.
Soruların büyük kısmının aile içi geçimsizlikle ilgili olduğunu söyledi.
“Nedir bu sorular” dedim, enteresan örnekler verdi.
Anlaşılan "sakız orucu bozar mı" safhası çoktan geçilmiş.
Dindarı ve muhafazakârı huzuru kaybetmiş.
Peki bu hâlin sebebi nedir? Çoook.
En önemli sebep; modern hayatın dayatmaları karşısında artık ideal olanla yaşanan arasında yüz seksen derece fark olması.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan "Evlilik kurumunun yaşayıp yaşamaması güvenlik sorunu. Montrö kadar önemli. Ailede boğazlar birbirine girmiş durumda" diyor.
Hakikaten öyle.
 
Esaretin bedeli
 
Obezite, karaciğer yağlanması, depresyon, anksiyete, zona, vertigo, irritabl bağırsak sendromu, göz bozuklukları. D vitamini eksiklikleri…
Bunlar koronavirüsle ilgisi olmayan ama koronavirüse karşı kısıtlama tedbirleri alınırken bünyede zuhur eden hastalıklar. Ne kadar çok değil mi?
Bu süreç bittiğinde kaybımızın sadece ölenlerle sınırlı olmadığını daha net göreceğiz. Esaretin bedeli çok acı olacak!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.