Tehlikenin farkında mısınız?

A -
A +
Gazetemiz dün okuyanın sinirlerini zıplatacak bir manşetle çıktı. Haber, korkunç bilgiler ihtiva ediyordu.
 
PKK destekçisi Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu, İstanbul'un göbeğinde, resmî bir kurumun ev sahipliğinde kongre yaptı.
 
Salon, terör destekçilerine Kadıköy Belediyesi tarafından ücretsiz tahsis edildi. Toplantıda Türkiye, işgal gücü olarak gösterildi.
 
Ülkemizde örgütlenen oluşum, Türkiye düşmanlığını saklamıyor; "Faşist Türk devleti" ibaresini kullanacak kadar ileri gidiyor.
 
Acı tarafı, Kadıköy Belediyesi'nin bunlara sahip çıkması.
 
Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı'nın geçmişte terör örgütlerine payandalık kabilinden attığı tweetleri çok konuşulmuştu. Kimilerine onun marjinallerin sırtını sıvazlaması şaşırtıcı gelmeyebilir.
 
Fakat bu, Türkiye'nin tehlikeli bir yola doğru götürüldüğünün işaretini veriyor.
 
Eski CHP'nin yerinde yeller esiyor.
 
Baskı, yasak, yolsuzluk, zulüm, devlet eliyle katliam, darbecilik...
 
CHP'nin geçmişinde bu saydıklarımdan onlarca örnek bulabilirsiniz.
 
Ancak kimse işin buraya varacağını tahmin bile edemezdi.
 
Tehlikenin farkında mısınız?
 
Tehlikenin farkında mısınız?
 
Caniler içinde kaldı Naci!
 
Boğaziçi Üniversitesi malum, bir yıldır konuşuluyor.
 
Cem Küçük, hafta ortasında Boğaziçi Rektörü Prof. Dr. Naci İnci ile bir röportaj yaptı.
 
Biz de Naci Hoca'nın anlattıklarını manşetimize taşıdık.
 
Başarılı, öncü, dünya çapında bir eğitim kurumundaki akademik faşizmi, şiddete varan zorbalığı, mahalle baskısını ve marjinallerin nasıl kollandığını okurlarımıza aktardık.
 
Naci Hoca'yı okurken Muallim Naci'nin mısraları geldi aklıma...
 
Muallim Naci, Tanzimat devrinin önemli edebiyatçılarındandı.
 
Sıfatından da anlaşılacağı üzere öğretmendi. Aynı zamanda iyi bir hattat ve şairdi.
 
Devrin ünlü simalarından gazeteci Ahmet Mithat Efendi’nin de damadı idi.
 
Gazete yazarlığı ve hariciye memurluğu gibi görevler almıştı.
 
Sait Paşa, Yenişehir Mutasarrıflığına tayin olunca Naci Bey'i de yanında götürür.
 
Muallim Naci'ye burada 'cinayet mahkemesi kâtipliği' vazifesi verilir. Kendisine hâkimin yapması gereken 'sorgu' işi de yüklenir.
 
İlim erbabını, kalem ehlini katillerle muhatap edersen ne olur?
 
Hâliyle Naci Bey, çok sıkılır. Sait Paşa'nın hatırına da bir şey diyemez.
 
Ve bunaldığı bir gün şu meşhur şiiri dökülür kâğıda:
 
"Tahlîsine (kurtuluş) yok mu bir duâcı
 
Câniler içinde kaldı Nâci!”
 
Erdoğan safariye mi çıktı?
 
Dün muhalif bir gazeteci, Cumhurbaşkanı Erdoğan için "Halkın parasıyla Afrika turuna çıkıyor. O uçağın 3 Afrika ülkesini turlamasının bedeli devlete kaç lira?" diye yazdı.
 
Okuyan da Erdoğan safariye gidiyor sanır.
 
Evet Cumhurbaşkanı'nın ziyaret ettiği Nijerya, Togo ve Angola ile ticaret hacmimiz düşük ama işler böyle gelişiyor.
 
Bu üç ülkeye en çok mal satanlar kim biliyor musunuz?
 
Çin, Hollanda, Hindistan, ABD. Hep uzak coğrafyalar.
 
Kaldı ki bu ülkeler deniz yolu ticaretinin kritik noktalarında. Gabon açıklarında ocak ayında kaçırılan Türk denizciler nasıl kurtarıldı? İkili
ilişkiler sayesinde.
 
"Türkiye neden yok" diye sormuyorlar da "Ne işimiz var?" diyorlar. Akıl alır gibi değil.
 
Türkiye'nin yaptığı en akıllıca işlerden biri Afrika açılımıdır.
 
Bu zevzekler bilmez belki, o açılımı başlatan Bülent Ecevit idi.
 
AK Parti hedefi inanılmaz bir noktaya taşıdı.
 
Bugün Kara Kıta'da 43 büyükelçiliğimiz var.
 
Alan hâkimiyetini kaybeden ve istenmeyen ülke ilan edilen Fransa, ciyak ciyak ötüyor.
 
Türkiye'nin Afrika'ya gitmesinden bir Fransızlar rahatsız oluyor bir de içimizdeki Fransızlar.
 
S/avunma mekanizması
 
Beş altı yıl öncesine kadar hep Erdoğan konuşulurdu. Üç çocuk tavsiyesinden sosyal medyaya, sezaryenden kürtaja kadar sosyal konularla ilgili yaptığı açıklamaları tartışılırdı. Muhalefet sinir uçlarına basılmışçasına zıplardı.
 
Şimdi hep Kılıçdaroğlu gündemde. CHP lideri iktidar çevrelerini kızdıran açıklama yapıyor.
 
Tank paleti fabrikası tartışmasından, Katarlı öğrencilere tıp eğitimi yalanına, bildirici amirallere arka çıkmasından Demirtaş'ı suçsuz ilan etmesine, "Siyasi cinayetler kaygım var" demesinden, memurları tehdidine varana kadar onlarca tartışmanın fitilini ateşledi. Sözleri yalan, yanlış, çarpıtılmış olsa da o konuşuluyor. Adam hep gündemde kalıyor. İktidar çevreleri de cevap vermekte yarışıyor.
 
Anlayamadıklarım
 
-Nagehan Alçı'nın her yazdığının sosyal medyada gündem olmasının sebebi nedir? Keramet yazarda mıdır yazdığında mı yoksa, onun hakkında yazanlarda mı?
 
-Meral Akşener'in sıradan vatandaş diye konuşturduğu, kürsüye çıkardığı, dert anlattırdığı her kişi neden hep 'tanıdık' ya da 'parti üyesi' çıkmaktadır? Sosyal medya ile bir şeyin gizli kalmasının mümkün olmadığını bilmesine rağmen neden tiyatroyu sergileyeme devam etmektedir?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.