DEAŞ’ın Sincar’ı işgali ve Ezidiler

A -
A +
Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi hseyhanlioglu@gmail.com   Kandil, Mahmur ve Sincar hattı, Kürtlerin en büyük düşmanı İran-PKK ikilisinin, Türkiye’yi Irak’tan kestiği hattır. Habur’un yanından ikinci sınır kapısı ve Basra Körfezi’ne uzanacak demir yolu hattı da buradan geçiyor. Buraların mutlaka kontrol altına alınması gerekmektedir. Türkiye, bölgedeki yerel güçlerle iş birliği yapmalıdır.     2012 yılının temmuz ayında Musul-Erbil yol ayrımındaki Sincar’da tam yolumu kaybettim derken, güneyi Erbil, kuzeyi Şeyhan’ı gösteren yol tabelasını görmüştüm. Yaklaşık 50 bin kişinin bulunduğu bölge, Müslümanların ve Ezidilerin yaşadığı önemli bir yerdir… Biraz ileride güneşten korunmak için köprünün altında, araç bekleyen bir gence yöneldim. “Ezı çı to herım Hewler’e?” (Erbil’e nasıl gidebilirim?) diye, yol sorduğum genç, Erbil’e gidip iş arayacağını ve benimle gelebileceğini söyleyip, müsaadeyle arabaya bindi. Sıcakta susuz, aralıksız üç saat konuşan Ezidi genç, sohbet sırasında, bir yakınının PKK’nın sözde Yunanistan Lavriyon kamp sorumlusu olduğunu, babasının da Molla Mustafa Barzani’nin yakın adamlarından olduğunu, o zamanlar Saddam’ın zulmünden kaçıp dağlara sığınan Barzanilerin, şu anda çok zenginleştiğini ve kendisine iş vermek zorunda olduklarını tekrarlayıp durdu. Kıymetli dostum Dr. Aziz Barzani’yi aradım ve durumu anlattım. Ertesi gün bana teşekküre gelen Ezidi yol arkadaşıma, maaş bağlanmasına sebep olmuştum. Tüm samimiyetiyle, teşekkür edip beni Laleş’e davet eden bu Ezidi İbrahim’le işim bitmesine rağmen, Ezidilerle işlerimin daha yeni başlayacağını nereden bilebilirdim?   DEAŞ’IN SALDIRISI   Aradan tam iki yıl dört ay 21 gün geçtikten sonra, Dicle Üniversitesindeki odamın kapısı ürkekçe çalındı. Gelenler iki kişiydi ancak saçı sakalı karışmış olmasına rağmen ben, Ezidi yol arkadaşımı hemen tanımıştım. Elime sarıldı, kucaklaştık. Haberim olmamasına rağmen niçin ve nasıl burada olduğunu tahmin ettim. Durumunu başını eğerek, ağlayarak aralıksız beş saat anlattı. Anlattıkça o ağladı, ben ağladım... Tam da düşündüğüm gibi başlarına felaketler gelmişti. 2014 yılı haziran ayında DEAŞ’ın Musul’u, Obama’nın DEAŞ sorumlusu Bred McGurk’un desteğiyle tek kurşun atmadan işgal etmesi üzerine, ilerleyen günlerde DEAŞ, yönünü Ezidilerin yaşadığı 400 bin nüfuslu Şengal Bölgesi’ne çevirmiş ve gece dörtte insanlar yataklarından fırlayarak Şengal (Sincar) dağına doğru kaçmaya başlamışlardı. Yaz sıcağında, elinde bir matara suyla canını kurtarabilenler şanslıydılar. Büyüklerinin kucağında, en az 60 çocuk susuzluktan öldü. On binlerce kişi Kuzey Irak’a sığınırken, 20 bin kişi de Türkiye’ye kaçtı. İbrahim de bunlardan biriydi. Yaklaşık 5 bin kişiyi kaçıran DEAŞ, bölgeyi âdeta talan etti. 2014 ve 2015 yılında yaptığım saha çalışmalarında, Şengal’deki en büyük yerlerden olan 35 bin nüfuslu Xanasor köyünün muhtarı İbrahim Süleyman, Xuda Mahmud ve Saddam dönemindeki üst düzey bir polis yetkilisi şöyle dedi: PKK için Ezidilerden ziyade Şengal Dağı önemlidir. Eğer PKK, Şengal ile Kandil arasındaki iki noktayı kontrol ederse, Türkiye’nin Irak’a girişini de kontrol altına almış olur. Şengal, açıkçası Suriye’ye de giriş için önemli bir kapı. PKK’nın, bölgeyi ikinci Kandil yapma hedefi var. Burada ortalama 400 bin insan yaşamakta ve PKK, askerî, jeo-stratejik, ekonomik ve sosyal olarak bu bölgeye yerleşmek istiyor. Çünkü bölge Musul’a da yakın bir yer. Oradan geçecek petrol hattından, tankerlerden de pay almayı düşünüyordu ki, PKK’nın sözde Şengal Gümrük Müdürü ancak geçen ay bir MİT operasyonuyla öldürülmüştü, PKK, Kandil ile Şengal arasında bir hat çizip Suriye’ye atlamak istiyor. Bir başka sebep ise kuzey-güney hattını kontrol altına almak... Biden, III. Bush olarak, Obama döneminin adamlarıyla (Blinken, McGurk ve Austin gibi) sahaya son şeklini verecek gibi görülüyor. Örneğin, PKK’dan PYD’yi, PYD’den de DSG‘yi çıkaran McGurk buradan PYD devletini çıkarabilir. Arapça ve Farsça bilen istihbaratçı McGurk, aynı zamanda Irak paralel çeteleri olan İran milisleri Haşdi Şabi ve DEAŞ uzmanıdır. Ninova’daki Hristiyanların tarihî yerlerini Haşdi Şabi’ye veren ve tüm skandallarına rağmen yükseltilen Bred McGurk, Ezidilerin bölgesini de PKK’ya vermiştir. PKK, Şengal askerî birimi olan YBŞ’nin maaşını Haşdi Şabi’ye ödetiyor. Çünkü Irak petrolünü İran’a vermekte ve o da buradan maktul Kasım Süleymani’nin artıklarını finanse edip devam ettirmektedir. Belli ki Biden’la, İran yeniden Türkiye ve Rusya’ya karşı palazlanacak. Nice hizmetlerine karşılık McGurk, Kobani’de 4 milyon ödüllü kırmızı listede aranan PKK’lı Polat Can’dan ödül aldığı gibi Mazlum Kobani (Öcalan’ın manevi oğlu Şahin Cilo), Adar Halil ve Enver Muslim’le de gayet samimi pozları bulunmaktadır. Tüm bu yapılanmayı yakından takip ettiği görülen Millî Savunma Bakanı Hulûsi Akar’ın Bağdat ve Erbil ziyareti tarihî önemdedir. Ancak Erbil, PKK’ya; Bağdat da Haşdi Şabi’ye karşı zayıftır. Barzani yönetimindeki bölgelerde 600 köy ve 1 milyon insan boşaltan, can damarı boru hattını vuran PKK’ya karşı IKBY çaresizdir. Kaldı ki Biden gelmeden DEAŞ da harekete geçirildi. Kandil, Mahmur ve Sincar hattı, Kürtlerin en büyük düşmanı İran-PKK ikilisinin, Türkiye’yi Irak’tan kestiği hattır. Buraların mutlaka kontrol altına alınması gerekir. Habur’un yanından ikinci sınır kapısı ve Basra körfezine uzanacak demir yolu hattı da buradan geçiyor. Türkiye, bölgedeki yerel güçlerle iş birliği yapmalıdır ve buna Ezidileri de dâhil etmeliyiz. Çünkü aradan geçen altı yıla ve ekim ayındaki Sincar anlaşmasına rağmen, PKK bölgeden çekilmemiş ve yumurta yine Türkiye’nin kapısına dayanmış görülmektedir. Ezidi İbrahim’le yolda başlayan ahbaplığımız hâlâ sürüyor ve bana son sözleri şöyle oldu: Geçmişte Saddam adına polislik yaptık. ABD’ye ajanlık yaptık ancak vardığımız yer felaket oldu. Şengal’den PKK’yı çıkarsalar da bari orda ölsek. Bunun da tek yolu Türkiye’dir. Hocam, Türkiye cennettir ve bölgenin kalesidir. Emrinizdeyiz. Yeter ki bize imkân verin. PKK’nın üç kampı ve 2 bin adamı var orada... Onları bir haftada kovabiliriz…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.