Avantaj Galatasaray’da

A -
A +
Okuyucularım Beşiktaş-Galatasaray maçında olduğu gibi yine derbi tahmini yapmamı istiyor; “Galatasaray mı yoksa Mesut Özil’li Fenerbahçe’mi, hangisi kazanır?” diye. 
 
ÜÇÜNCÜ İHTİMAL YOK
Hatırlayacağınız gibi o maçta “Tereddütsüz Beşiktaş” demiştim, öyle de oldu ama bu defa böyle üçüncü ihtimale yer yok.
Hem istatikler ve oyun gösteriyor ki, erken final niteliğindeki bu derbide Fenerbahçe için beraberlik iyi sonuç gibi görünse de, bu maçta beraberlik ihtimali birçok sebebten dolayı oldukça zayıf. 
Yani iki takımdan biri ya kazanacak ya kazanacak. 
Kanaatimce de “Avantaj Galatasaray’da.” 
Neden? 
 
TAHMİNE SIĞMASA DA 
Her ne kadar derbiler tahminlere sığmasa da şampiyonluk şansını sürdürmek isteyen Galatasaray için bu maç telafisi olmayan bir erken final niteliğinde. 
Kaybederse hedeften uzaklaşır, kazanırsa iddiasını fevkalade kuvvetlendirir. 
O açıdan bu derbi bir anlamda “kaleciler ve golcülerin mücadelesi” olacak. 
Neticeyi ise kanaatim o ki hamle oyuncuları belirleyecek. 
Sizce kulübesi kuvvetli olan takım hangisi? 
Rezerv olarak Belhanda, Kerem, Emre Akbaba, Linnes ve Halil’in özelliklerini düşünecek olursanız kulübesi daha kuvvetli olan takım bence Galatasaray. 
 
TERİM’İN BAŞLANGIÇ ON BİRİ
İlk on birler erken gol bulmak ve oyunda kontrolü sağlamak üzerine olur. 
Tahminim o ki Onyekuru’nun gelişiyle birlikte Arda Turan’ı yine forvet arkasına atacak olan Fatih Terim, 4-1-4-1 sisteminden terk etmeyeceği gibi Galatasaray on birini
rakip kaleye daha hızlı geçebilecek oyunculardan oluşturur.
Kalede Muslera; savunmada Sarrachi, Marcao, Donk, Yedlin olur. 
Orta alanda gelir gelmez farkını hissettiren Onyekuru solda, oyun lideri olarak Arda Turan forvet arkasında ve yoklukta en uç oyuncusu olan Babel ise sağda açıkta yer alır. 
Forvette yeni transfer Mustafa olur. Oyunu önde tutmak ve rakibe baskı kurmak adına son derece etkili olabilecek bir hücum gücü. 
 
YETİŞİRSE GUSTAVO
Fenerbahçe on birinde tedavisi devam eden Gustavo’nun durumu belirleyici olur. 
Son maçta iki kişilik bir performans ortaya koyan Gustavo yetişirse 4-2-3-1 formatında ön liberoda Ozan Tufan’la yan yana oynar, değilse bu mevkide Sosa olur. Genel olarak nefesi ikinci yarıya yetmeyen açıkça fizik güç olarak kapasitesini henüz bulmayan Fenerbahçe’nin başlangıç on biri kanaatimce şu şekilde olur:
Altay-Nazım, Serdar, Szalai, Caner- Ozan, Gustavo-Samuel, Mert Hakan, Valencia-Samatta.
 
TERİM KURT, BULUT KUZU 
Bence teknik adam faktörü de Galatasaray’dan yana. Risk alma, sistem oyunu, A Planı’nından B Planı’na geçiş rahatlığı ve farklı opsiyonlara yönelme anlamında Terim’in hem eli güçlü hem de kredisi fazla. Başkan, yönetim, taraftar ve futbolcu desteğini yanına alan Fatih Hoca çok rahat. 
Sizce Fenerbahçe’yi lider pozisyona taşıyan Erol Hoca aynı durumda mı? 
Doğrusu Terim’e karşı “kurtlar sofrasındaki kuzu” pozisyonunda Bulut ve eli de şansı da zayıf. 
Diyeceksiniz ki “söz konusu tecrübe ise Sergen Yalçın da tecrübesizdi ama Terim’i pek ala dize getirdi, bunu Erol Hoca neden yapamasın? 
Sonuç olarak bu tez ihtimal dahilinde ama Beşiktaş takımı, oyun iştahı, kazanma arzusu, çoşkusu ve Hoca’sına duyduğu güven olarak Fenerbahçe’den daha iyi pozisyondaydı. Fenerbahçe’de bu yok.
Sergen Hoca’ya liderliği kaybetmiş olmasına rağmen hala Beşiktaş camiasında inanılmaz bir güven ve saygı duyuluyor. 
Erol Hoca, Fenerbahçe’ye son yılların en başarılı sonuçlarını kazandırmış olmasına rağmen diken üstünde ve oynattığı futbol, sistem hatta teknik adamlığı ne yazık ki hala sorgulanıyor.
Bu sebeble oyuncular üzerindeki ağırlığını tam olarak tesis edebilmiş değil. 
Bu durum elbetteki derbiyi etkileyecektir.
 
ONYEKURU’YA KARŞI MESUT
Yeni transfer Mesut Özil, Fenerbahçe’ye gelmeden önce de takibimdeki futbolcuydu. 
Bendeki Mesut Özil imajı; duygulu, insancıl, mütevazı ve parlak kariyeriyle örtüşen çok güçlü bir karakter. Brezilyalı çocukların tedavisi ve Suriye’deki iç savaş sebebiyle ülkelerini terk edenlere verdiği insani destekle.
Nitekim Başkan Ali Koç ile düzenlediği ilk basın toplantısındaki zekice cevapları da büyüledi beni. 
 
PROFESYONELLİK DERSİ
Yine doğru iletişim ve doğru etkileşim adına bir basın toplantısının nasıl daha anlamlı hale geleceğini gösteren söz, tavır ve duruşuyla futbolcu-medya-kulüp ilişkilerinde gerçek bir dünya yıldızı olarak
adeta “profesyonellik” dersi verdi.
 
TOPRAK GİBİ OL 
Mesela Burak Yılmaz’ın hiç tasvip etmediğim iğnelemesini bile “toprak gibi ol” dercesine gayet olgun karşıladı.  Milli golcümüzü “Kardeşim” diye kucaklayan o altın yüreğiyle taraflı tarafsız herkesi mest etti. 
Hele gazetecilerin “tuzak” sorularına verdiği ustaca cevaplar birer zekâ parıltısıydı.
Bu ifadelerden de anlaşılacağı gibi Mesut Özil’in markalaşma, temsil, tanıtım ve diplomaside Fenerbahçe’ye çok şey katacağı muhakkak ama bu derbi, Onun derbisi değil. 
Erol Bulut’un ilk on birinde olacağını da sanmıyorum. Sonuçta Thiam çok formda. 
 
ALTAY, MUSLERA DEĞİL Altay Bayındır bu ligde beğendiğim birkaç kaleciden biri. Nitekim Hatay maçında gönüllerde taht kuran o müthiş kurtarışlarıyla Fenerbahçe’yi fiilen sırtladı ama şu bir gerçek ki kaleciler arasındaki yeri asla bir Fernando Muslera değil. Neden mi, kaleci Muslera sadece kurtarış yapmıyor, gölge teknik direktör gibi en geriden Galatasaray’ı fiilen idare ediyor.
 
——-G Ü N Ü N    S Ö ZÜ
Bir kere yenilebilirsiniz, yılmayın. İki kere yenilebilirsiniz pes etmeyin. Sabır ve güçlü irade sahipleri engelleri aşar ve hedefe ulaşırlar.———
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.