Topyekûn bir akıl örtülmesi mi?..

A -
A +

Haftayı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Bütün tahriklere rağmen bir gerilim olmaz. Umarım öyle bir tablo da Türkiye’de yaşanmaz. Siyasi cinayetler kaygım var. Erdoğan ‘Dur bakalım başınıza daha neler gelecek’ diyor. Açıkça tehdit ediyor. Kaygılarım var. Yani Erdoğan iktidardan gitmemek için her yolu deneyecektir. İşin Türkçesi bu, gitmemek için her yolu deneyecektir. Çünkü iktidardan gitmenin kendisi için maliyetinin ne kadar ağır olduğunu görüyor” açıklamasını tartışarak geçirdik.

Kılıçdaroğlunun uyarısı ciddiye alınmalı mı? Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun beyanı kapsamında varsa suç ve delillerinin tespiti bakımından araştırma yapılmasına karar vermiş.

Korku üreterek muhataplarını ikna etme en eski, en ilkel ama en sık uygulanan yoldur. Dikkatleri farklı bir hikâyeye çekerek HDP ile ittifak arayışını seçmen tabanına hazmettirmeye çalışan Kılıçdaroğlu’nun “suikast kaygıları” bana geçtiğimiz hafta Balıkesir/Bandırmayı karıştıran “intihar ihbarı”nı hatırlattı.

Trajik olayda, A.U. isimli bir şahıs, ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde denize atlayarak intihar edeceğini söyledi. Telefon görüşmesinin ardından telaşa kapılan aile durumu Emniyet Müdürlüğüne bildirince, Emniyet güçleri, Sahil Güvenlik ekipleri, Arama Kurtarma ekipleri ve İtfaiye ekipleri ve bütün ekipler şahsı aramaya başladı…

Bandırma Limanına giriş çıkışlar durduruldu, İstanbul'dan gelen feribot Bandırma açıklarında bekletildi. Yük gemileri ve Ro-Ro gemisi de normal süresinden çok sonra limana giriş yaptı.

Yaklaşık 3 saat süren aramalarda intihar ettiği sanılan A.U. arkadaşının evinde uyurken(!) bulundu. Böyle söylense de muhtemeldir ki uydurduğu hikâyenin sahadaki sonucunu izlemekle meşguldü.

Bir yalanın ürettiği gerilim ortalığı karıştırmaya yetti. A.U.’nun sebep olduğu karmaşanın toplumsal bir maliyeti var. Muhtemelen adli sorgulamasından sonra bir psikiyatri kliniğinde tetkikten geçmeli ve şu soruya cevap vermesi istenmeli: “Bunu neden yaptın?..”

Sayın Kılıçdaroğlu’nun sıkça depreşen kaygılarına yol açan bilgi ve kaynağı hakkında henüz arkasını dolduracak bir açıklama yapılmazken İçişleri bakanı Süleyman Soylu’nun “Arkadaşlar, toplumu kaosa sürüklemek üzere böyle bir siyasi cinayet istihbaratı var mı? Yok!.. peki siz böyle bir bilgiyi nereden aldınız?..” tepkisini de bir cevap verilmedi...

Korkunun hâkim olduğu yerde muhakeme bozuluyor, karmaşada daha önemli şeyler arkada kalıyor ve insanlar artık refleksleriyle hareket ediyorlar. Yani akılla değil duygusal karşılıklar veriyor.

Öyle anlaşılıyor ki, halka dayanan, ülkenin hâlihazır sıkıntılarına çözüm üretme yetersizliğindeki muhalefet HDP ile girmek istedikleri iş birliğini seçmene makul gösterecek malzeme peşinde. Gürültü patırtı arasında kaynayıp gitsin.

Dağa kaçırılan çocuklarını geri almak için İl Başkanlığı binaları anneler tarafından ablukaya alınan bir siyasi partiyle ittifakı “Bütün Annelere” izah edecek hiçbir gerekçe ikna edici değildir.

Terör örgütünün vesayetindeki HDP ile yol yürümek onları aklamaz ama birlikte yol arkadaşlığı yapanları tartışılır hâle getirir. Eğer topyekûn bir akıl örtülmesi yoksa…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.