Beddua, derhâl tazminatsız işten atılma sebebi!

A -
A +
Bu yazımızda yargıya intikal eden emsal niteliğindeki Yargıtay kararından söz edeceğiz. Olay bir iş yerinde bulaşıkçı olarak çalışan işçinin, aynı iş yerinin bulaşıkhanesinde çalışan başka bir iş arkadaşıyla girdiği hararetli tartışmada patronuna beddua niteliğinde sarf ettiği sözler nedeniyle hem işinden hem de tazminatından olması...
 
PATRONUN OĞLU İŞÇİYİ KOVDU
 
Bahse konu olayda işçiler arasındaki tartışmanın sona erdirilmesi için o esnada iş yerinde bulunan patronun (iş yeri sahibinin) oğlu müdahil oldu. Bunun üzerine davacı işçi, sinirlerine hâkim olamayarak iş yerinin sahibi olan patronun oğluna bağırarak babasının (patronunun) kanser hastalığını kastederek "Allah birinizin belasını verdi, hepinizin versin" şeklinde bedduada bulundu.
İşçinin bu bedduası üzerine iş yeri sahibinin (patronun) oğlu herhangi bir yazı da tebliğ etmeden ve tazminat da ödemeden derhâl iş yerinden kovdu….
 
YEREL MAHKEME: DAVAYI KISMEN KABUL ETTİ
 
İşten atılan işçinin mahkemeye başvurusu üzerine yerel mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı patron vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bunun üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
 
YARGITAY, İŞÇİNİN KIDEM VE İHBAR TAZMİNATI TALEBİNİ REDDETTİ
 
İşçi lehine neticelenen mahkeme kararını, davalı patron vekili temyiz etmiştir. Bunun üzerine Yargıtay; “Dosyadaki bilgi belgeler ile tanık beyanlarından davacı iş yerinde bulaşıkçı olarak çalışan davacı işçinin bulaşıkhanede iş arkadaşlarının birisiyle tartıştığı, bu tartışmaya iş yeri sahibinin oğlu tanık S….’ın müdahil olduğu yatıştırmaya çalıştığı esnada davacı işçinin sinirlerine hâkim olamayarak iş yerinin sahibi patronu ve o esnada muhatap olduğu tanık ...’ın babasını ve kanser hastalığını kastederek; 'Allah birinizin belasını verdi, hepinizin versin' dediği bu sözlere sinirlenen iş yeri sahibinin oğlu tanık ...’ın da işçiyi iş yerinden kovduğu, davacı işçinin iş akdinin bu şekilde yazılı fesih bildirimi olmaksızın sona erdiği anlaşılmaktadır. 
İşçinin işverenine yahut bunun aile üyelerinden birine sataşması İş Kanunun 25/2-d maddesine göre haklı fesih nedeni olup, davacı işçinin kanser hastası olduğu ve fesihten sonra bu sebeple vefat ettiği anlaşılan işverenini kastederek söylediği yukarıda yer verilen sözleri nedeniyle gerçekleştirilen fesih, haklı fesih niteliğindedir. Açıklanan nedenlerle kıdem ve ihbar tazminatının reddi gerekirken kabulü hatalıdır” şeklinde karara hükmetmiştir.
 
 
“BAŞIN DÜŞERSE DARA, İSA KARAKAŞ’I ARA”
 
Vahit Şener Bey, işçinin veya işverenin talebi üzerine SGK tarafından yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu, sigortalılar için çalışma gücünün en az %60'ını kaybettiği SGK Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı malul sayılmaktadır. Bu nedenle elinizde hastaneden almış olduğunuz raporla malulen emekli olamazsınız. Bunun için elinizdeki raporla birlikte SGK’dan maluliyet sevki yaptırmanız lazım.
 
Memurun 18 yaşını doldurduğu tarih emeklilikte nasıl belirlenir?
 
Sevda Erişmiş Hanım, vermiş olduğunuz bilgilerden sizin ilk çalışmanız Emekli Sandığına tabi olduğundan bu kanun hükümlerine göre 18 yaşın doldurulduğu tarihin tespitinde emeklilikle ilgili göreve ilk kez başlayanlarda;
  • Atama sırasında kurumlara gösterilen kimlik bilgilerindeki doğum tarihleri,
  • Nüfus cüzdanı ile nüfus kayıtları arasındaki doğum tarihlerinde farklılık varsa nüfus kayıtlarındaki doğum tarihleri,
esas alınmaktadır. Sizin de kimlik bilgilerinizde farklılık olduğundan nüfus cüzdanındaki doğrum tarihiniz esas alınacaktır.
 
Yurt dışı yatak ve yemek masraflarını SGK öder mi?
 
Tekin Karakuş Bey, SGK’nın öngördüğü şartları yerine getirerek yurt dışına gönderilen18 yaşın altındaki hasta ile bir kişiyle sınırlı olmak üzere refakatçisine gündelik/yemek ve yatak gideri masrafları ödenmektedir. Ödenecek gündelik ayakta ve yatarak tedaviye göre değişmektedir. Ayaktan tedavinin sağlandığı her gün için hasta ve refakatçinin her birine gündelik ödenirken, yatarak tedavide ise yatarak tedavi süresi ile sınırlı olmak üzere sağlık hizmeti sunucusunda kalınmayan her gün için refakatçisine “yemek ve yatak gideri” ödenmektedir. Tabii burada SGK belge istediğinden belirtilen ödemeler için mutlaka belge almanız gerekmektedir.
           ***
“Hayatın ilk 50 yılı metin, geri kalanı ise yorumdur.” A. SCAUPENHAUER
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.