Yaz sıcağında siyaset…

 

 

Seçimlerin normal vaktine tam iki sene var… Ancak muhalefet kanadı, özellikle bir erken seçim tartışmasını gündemde tutmakta ısrar ediyor. Cumhur İttifakı'nın ortakları, her vesileyle erken bir seçimin zinhar söz konusu olmadığını ifade ediyor. Buna karşılık Millet İttifakı cenahında, Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener, tam aksi yönde bir hava estirme taktiğini sürdürüyor. Ancak an itibarıyla, siyaset arenasında bir erken seçim ihtimalinin uç verdiğini söylemek zor. Muhalefet liderleri daha ziyade bu işin retoriğini yapıyor gibi!.. Pandemi kısıtlamalarına rağmen, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener çeşitli vilayetlere giderek hemen her hafta düzenli esnaf ziyaretlerinde bulundu. Akşener’in bu gezilerinin sahadan olumlu karşılık bulduğu belirtiliyor. Kamuoyu araştırmalarındaki oy oranlarında görülen değişikliklerle bu durum izah ediliyor. Ancak öyle söylendiği gibi dikkat çekici bir değişim yok… CHP ise daha ziyade, vaat niteliğindeki formel açıklamalar ve Kılıçdaroğlu’nun katıldığı, bazı meslek kuruluşları toplantılarındaki beyanlarıyla siyasi faaliyetlerini sürdürüyor.

 

Doğrusunu isterseniz, CHP Genel Başkanının grup konuşmaları da dâhil, her gün yeni bir iddia ile ortaya çıkmasının beklenen karşılığı bulabildiği söylenemez. Biraz daha açalım; Sayın Kılıçdaroğlu son zamanlarda hangi kesime hitap ediyorsa (işçi, memur, çiftçi, öğrenci vs.) onların meselelerini mutlaka çözeceğine dair kesin söz veriyor!.. Bu sözün altını doldurmak için bazen çok fazla detaylandırmadığı formüllerden de bahsediyor. Ama bu konuda ne kadar inandırıcı bulunduğu tartışma götürür. Zira kamuoyu araştırmalarında CHP’nin oy tablosunda öyle fark edilir bir olumlu değişme yok. Bu arada Muharrem İnce’nin kopma hareketinden sonra, partinin sol yelpazesinde de son zamanlarda hayli hareketlilik var. En son Sera Kadıgil istifa ederek TİP’e geçti. Bunun devamının da geleceği konusunda iddialar var. Diğer taraftan gelecek seçimlerde, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusunda da, zaman zaman alevlenen ve ittifak bileşenleri arasında ortamı geren tartışmalar oluyor. Bu noktada Kılıçdaroğlu’nun bizatihi kendisinin aday olup olmayacağı da ciddi bir probleme evrilmiş bulunuyor! Yani hangi taraftan bakarsanız bakınız, mevcut şartlarda CHP’nin bir erken seçime hazır olduğunu söylemek hiç de gerçekçi gelmiyor. Peki, buna rağmen CHP lideri neden bu kadar sıklıkla erken seçimi gündeme getiriyor?

 

Bu sorunun cevapları muhtelif… CHP iktidar olma ve topluma vaatler konusunda, müşahhas program ve çözümler yerine, yukarıda da işaret ettiğimiz üzere, daha ziyade söylemlerle işi götürmeye çalışıyor. Beri tarafta yeni hükûmet sisteminin mecburi hâle getirdiği ittifak olgusunda da açmazlar giderek büyüyor. HDP ile alenen değil de, örtülü biçimde devam ettirilmek istenen iş birliği giderek tehlikeye giriyor. CHP bunu mümkün mertebe sessizce götürmeye, en azından çıkacak yeni pürüzleri ertelemeye çalışıyor. Zira bu pürüzler gündeme geldikçe, muhtemel iş birliğini zora sokacak başka unsurlar da uç veriyor. Kısacası Millet İttifakı'nın aşması gereken zorluklar az değil.

 

Buna karşılık Cumhur İttifakı'nda siyasi iş birliği için hâlihazırda zemin istenen kıvamda… MHP’nin iktidara desteği tam. Devlet Bahçeli bu hususu her fırsatta tekrarlıyor. AK Parti de bundan gayet memnun… Şüphesiz bu büyük bir siyasi avantaj. Bunun yanında AK Partinin siyasi faaliyetleri daha çok yatırım ve önemli projelerle takviye ediliyor. Bir taraftan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bizzat başkanlık ettiği parti içi faaliyetler hız kesmeden devam ediyor. Bu çalışmalarda, 2023 seçimleri için bugünden sıkı programlar uygulanıyor. Bu cümleden olarak, sandık görevlilerinin bugünden eğitilmeye başlandığı dikkate alınırsa, işin ne kadar sıkı tutulduğu daha iyi anlaşılır. Pandemi kısıtlamaları devam ederken dahi, parti kongreleri aksatılmadan yürütülmüştü. Bunun yanında önemli projelerin temel atma ve açılış törenleri de salgın şartlarında bile aksatılmadı. Şimdi normalleşme dönemi başladığına göre bu çeşit faaliyetlerin hız kazanacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bütün bunlardan şöyle bir sonuç çıkıyor. AK Parti, mevcut şartlarda seçimlere en hazırlıklı teşkilata sahip durumda. 19 yıllık iktidar yorgunluğu ve yıpranmışlığına rağmen, istediği zaman siyaset arenasını yönlendirme noktasında, uzak ara önde duruyor… Öyle zannediyoruz ki, bu yaz sıcağında AK Parti, muhalefete nazaran daha fazla koşup terleyecek. Bakalım muhalefet kanadı buna ne kadar karşılık verebilecek?