İlk iş gününde hep rakamları konuştuk…

A -
A +

Günlerdir enflasyon rakamları üzerinde tahminler yürütülüyordu. Ama ondan daha ziyade memur ve memur emeklilerinin alacağı zam miktarı hesaplanıyordu… Ancak dün en iç açıcı rakamlar ihracatla ilgiliydi.

 

Evet, günlerdir üzerinde tahmin yürütülen yıllık enflasyon oranı açıklandı. TÜİK’e göre, 2021 yılı enflasyon oranı, yüzde 36,08. Son 20 yılın en yüksek rakamı…

 Aralık ayı TÜFE enflasyonu ise yüzde 13,58. Can sıkıcı rakamlar gerçekten! Konunun teferruat kısmını ekonomistlere bırakalım. Kısaca 2021 yılının özellikle ikinci yarısında ve bilhassa aralık ayında, kur fiyatlarında yaşanan anormal türbülans, tek kelimeyle ülkede fiyat hareketlerini kontrolden çıkardı.

Haklı ekonomik gerekçeleri olsun veya olmasın yahut bindirilen zam oranları makul seviyede olsun ya da olmasın, fiyat etiketlerindeki yangın baştan aşağı toplumun her kesimini derinden etkiledi.

Keza fiyat dalgalanmalarının 2022 yılında da devam edeceği, birçok temel maddeye mecburen zam geleceği, ekonomistler tarafından ısrarla belirtiliyor.

Hâl böyle olunca, bilhassa orta ve alt gelir seviyesindeki insanların geçim şartlarında yeni zorlukların baş göstereceği kaçınılmaz gibi görünüyor.

O yüzden de insanlar ister istemez geçim derdi endişesine düşmek durumunda kalıyor. Şüphesiz bu memleket, ilk defa yüksek zam dalgası ve enflasyonla yüz yüze gelmiyor. Daha beter dönemleri de gördük değil mi?

O yüzden karamsarlığın bize faydası yok diyoruz. Ülkemizin bugün sıkıntıları var, ama geniş imkânları da var çok şükür. Dolayısıyla bu dert ve sıkıntıların altından kalkma potansiyelimizi doğru kullanarak neticeye varabiliriz.

Enflasyon ve pahalılığı, üretim, istihdam ve büyüme ile alt edebiliriz. Bu noktada en önemli husus, sabit gelirlilerin ücretlerinde yapılacak iyileştirme. Nitekim asgari ücrette yüzde elli oranında bir artışla bunun ilk adımı kısa süre önce atıldı.

Dün de gün boyu memur ve emekli memurların 2022 yılında alacağı zamlar konuşuldu. Hemen her televizyon kanalında ve sosyal medyada, uzman olan ve de olmayan kişiler tarafından çizelgelerle, yeni yılın maaş rakamları hesaplandı.

Temmuz-Aralık ayı enflasyon rakamları ve toplu sözleşme hükümleri çerçevesinde, memur ve emekli memurların yılın ilk altı ayı için alacakları zam miktarı, yüzde 25,65 ile yüzde 27 arasında olacak.

Bu satırlar yazılırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanan yılın ilk kabine toplantısında, memur ve emekli memur ücretlerine yapılacak ilave zam oranı değerlendiriliyordu…

Daha önce Hükûmet ve AK Parti cenahından yapılan çeşitli açıklamalarda, memur maaşı zam oranının da genel olarak asgari ücrette olduğu gibi yüzde elliler mertebesinde olacağı ifade edilmişti. Kesin rakamlar verilmemekle birlikte, her hâlükârda bu zammın 2021 yılı enflasyon oranının üzerinde gerçekleşeceği bekleniyor.

Gönül istiyor ki, özel veya kamu sektöründe çalışan işçi, memur, emekli ve kendi işinde iştigal eden küçük-büyük müteşebbisler, bütün insanlarımız kazançlarıyla ülke şartlarında rahat ve sıkıntısız bir hayat sürdürebilsin. Ülkenin zenginliğinden, herkes kendine düşen refah payını adil biçimde alabilsin. Zira gelir dağılımında adalet hangi oranda sağlanırsa, toplumun refahı ve huzuru da o nispette temin edilmiş olur!

Enflasyon oranındaki olumsuzluğun tam tersine, dün Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan 2021 yılı ihracat rakamları, geleceğe dönük olarak büyük ümit veriyor. Cumhuriyet tarihinin ihracat rekoru kırıldı: 225 milyar 368 milyon dolar…

Bir diğer sevindirici gelişme, dış ticaret açığının önceki yıla göre yüzde 7,8 azalarak 45,9 milyar dolara inmesi. Ve dahi ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 83,1’e yükselmesi...

Evet, bunlar gerçekten iç ferahlatan rakamlar. İhracatta yüz güldüren pek çok unsur var. Mesela AB’ye ihracat yüzde 33 oranında artarak 93,1 milyar dolara çıkmış. Daha da sevindirici olanı, AB ile ticarette 7,7 milyar dolar fazla verilmiş. Latin Amerika Türkiye’ye çok uzak bir coğrafya.

Dolayısıyla bugüne kadarki ticaret hacmi hayli mütevazı kaldı. Ama 2021 yılında, Latin Amerika ülkelerine yapılan ihracat yüzde 86,6 oranında artış göstermiş. Çok önemli bir gelişme. Aynı şekilde Kuzey Afrika’ya olan ihracatımız da yüzde 44,8 artmış. Son derece dikkat çekici ve stratejik bir gelişme. Orta Doğu ülkelerine ihracatımız da yüzde 22,6 nispetinde artmış. Bölgedeki büyük problemlere ve bize yansıyan etkilerine rağmen, bu artış ileriye dönük olumlu bir işarettir.

 Mısır ve Suudi Arabistan başta olmak üzere, bölge ülkeleriyle ilişkiler düzeldikçe, çok daha büyük rakamları konuşuyor olacağız... Görüldüğü üzere, bardağın yarısı dolu!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.