Hâlâ mı santrfor?

A -
A +

Bizim gazetenin pazar sayısında, minik de olsa dikkatimi çeken bir haber vardı. Fenerbahçe Teknik Direktörü Ersun Yanal, yönetimden santrfor transferi isteğinde bulunmuş. Yok artık! Kruse ne iş? 
Tarihî rakibinle savaşarak aldığın Vedat ne iş yapar? Milletin bedavaya getirmek üzere olduğu Frey’e çuvalla para ödeyerek almadın mı? Tabii ki paraları kulüp verdi de, o zaman sen iş yaparsın ki? 
Acaba diyorum Fenerbahçe’nin gerçek ihtiyacı büyük kaleci mi? Ve de Zanka’nın partneri mi? Kulübeden galiba iyi görünmüyor. Sen Ersun Yanal, çık tribünden izle bir maçı... Veya banttan... Bitti mi? Nerdeeee! İki kişilik orta alanla boş kalene çok gol yersin... Pardon; Ersun Hoca dört oyuncu daha istemiş. Acaba bir başka ligde daha mı oynayacak? 

Peki, kime oy attın Başkan?
Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu kameralara karşı konuştu. Ve dedi ki “Yazdığım satırlarda FIBA başkanlık seçiminde sadece Turgay Demirel’e oy vermeyeceğimi belirttim. Diğer adaylarla ilgili tek kelimem yoktu...”  Peki Sayın Başkan, siz kime oy verdiniz? Ya da ben oy kullanmadım deseniz daha doğru olmaz mı? Bakın basketbol camiası bu cevabı çok merak ediyor... 

Caferağa Spor Salonu ne hâlde?
Bizim Kadıköy’ün tek spor salonu Caferağa’dır. Orada bırakın bizim lig maçlarını, Avrupa Kupası maçları bile oynanır. Kadıköy’ün bundan önceki belediye başkanı salonu yıkıp yerine bina dikmeye niyetli idi, ancak Hıncal Uluç Usta ve benim girişimlerimizle ikna olup o fikrinden vazgeçmişti. Şimdi mesele ne mi? O salonda şimdilerde tek bir güvenlikçi bile yok... Ne garip ve ne ayıp değil mi? Hele hele bu devirde...

Bu ne biçim maç programı?
Süper Lig’de 2019-2020 sezonu yarın başlıyor. Açılış maçında şampiyon Galatasaray, 20.30’da ligin yeni takımı Denizlispor’a karşı sahaya çıkacak. Sonrası mı? Beşiktaş cumartesi, Trabzonspor ise pazar akşamı saat 21.45’de santra yapacaklar. Fenerbahçe ise pazartesi saat 20.00’de... Bence çok komik! Bu saatleri yayıncı kuruluş istese de federasyondaki bu işin başındakiler, “Olmaaaaz” diye karşı çıkmalılar. Pardon; birden aklıma geldi. Hıncal Uluç usta, uğraştığın iş parayla ilgili, sen ne yapıyorsun diye geçenlerde ince narin fırçaladı beni... Ben de dedim ki, “İsmin büyüğe çıkmışsa bizim ülkede, işin iştir...” 

MHK neyi unuttu?
Merkez Hakem Komitesinin toplantısı vardı geçen hafta. Kamuya açık... Hatta yabancı hakem otoritesi de vardı. En tepedeki futbol adamlarının hepsi birer birer konuştular. Tamam... Tamam da, bir şeyi eksik yaptılar. Ne mi? Hakemlerimize “Yürek testi...” Özellikle de büyüklerin maçları için... 

Hey gidi Süleyman Ağabey hey!
Beşiktaş’ın, hatta ülke spor kulüplerinin bence bir numaralı efsane başkanı Süleyman Seba vefatının beşinci yılında anıldı. Aslında Süleyman Ağabey’i her gün anmak gerekir. Hiç unutmam... Bir gün eski kulüp binasında kahvelerimizi içiyorduk. “Ne zaman bırakmayı düşünüyorsun” diye soracak oldum. “Şu arkamdaki ikiz kuleler bitsin o zaman. Çünkü şimdi gidersen bunlar bitmez...” diye cevap vermişti. 
Hatırlar mısınız acaba; Ali Şen’in aleyhine bağırıldığında, bir maç sonra Çarşı’nın içine oturup “Hadi bakalım şimdi bağırın da göreyim” demişti, Süleyman Başkan. Nurlar içinde yat büyük insan! 

G.Saray’a başkan haczi...
Dursun Özbek Başkan, hani şu ligin ilk devresini lider olarak bitiren takıma tam on bir yeni transfer yapan kişi, tutmuş alacaklarına karşılık kulübe haciz getirtmiş. Sayın Özbek; aslında siz o on bir transfere ödenen bedelleri bağışlamanız gerekir. Çünkü o günlerde yaptığınız bu çılgınlık, dünyada eşine rastlanmamış bir kulüp icraatıdır. 

Hepsi yalan bu sahi...
Spor gazeteciliğinde yönetici konumunda iken bizim lig maçları başlarken gazetenin tepesine hep şu başlığı oturtmuştum: “Hepsi yalan bu sahi!” Çünkü hazırlık maçlarının sonuçları hep yanıltıcı olmuştur. Bu maçlarda fırtına gibi esenler, lig maçlarında yerden kalkamamışlar, tersinde ise bazı takımlar da patlama yapmışlardı. O zaman yarın hakiki oyunlar başlıyor. Herkese başarılar!

Trabzon mu Malatyaspor mu?
İki takımımız bu akşam bir ileriye geçebilmek için rövanş maçlarına çıkıyorlar. Aman dikkat! Ünal Hoca ilk maçtaki 2-2’ye kanıp fırtına estirmek için sürat teknesine binmemeli, Sergen Hoca da iki farklı galibiyet şartı sebebiyle ötesini berisini açmadan oynamalıdır. Çünkü elemeli maçlarda zevk, keyif değil tabela önemlidir.  

Okan Hoca’nın işi zor mu zor!
Başakşehirspor ikinci sınıf Avrupa kupasına kaldı. Maçı dikkatle izlemeye çalıştım. Tamam; Mahmut, İrfan ve özellik de Epureanu gibi önemli eksikler var. Ama Visca sanki beni neden kimse almadı gibilerinden küskün oynuyor. Robinho tam bir emekli... Okan Hoca illa bir yenilik yapmak zorunda gibi... Yoksa bizim ligde şampiyonluk mücadelesi tiryakisi olmuş bir takımı başka başka hedeflere görebiliriz. 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.