Kemal Belgin

Okan Hoca’nın takımı sezona iyi hazırlanmış. Fizikleri üst düzeyde. G.Antep hiç heyecan vermedi.

Galatasaray’da parlayıp Benfica’ya kadar yolcu olan kanat oyuncusu Kerem Aktürkoğlu, yine bizim gazetede çıkan haberlere göre, tabii ki diğer gazetelerde ve ekranlarda da yer aldı, Fenerbahçe ile flört ediyormuş. Hatta kimine göre o iş bitmiş bile. Peki Kerem kardeş. Sen geldin Fener formasını giydin. Galatasaray maçında da yüzde yüz bir golü auta attın. Acaba ne olur? Aynı soruyu Hakan Çalhanoğlu için de sormuştum. Bu nedenle profesyonel futbolcu kardeşlerime bir nasihatim var. “Ben küçükken şöyleydim, böyleydim. Büyürken de şöyleydim, böyleydim” açıklamaları yapmayın. Profesyonel futbolculuğa devam edecekseniz sizin takımınız olamaz.

Bizim gazetede; geçtiğimiz cumartesi yapılan Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu toplantısı sonrası bu başlık vardı. Bu başlığı kim attıysa önce bir kere alnından öpüyorum. Meğerse bizim ‘İrlandalı Cahit’miş! Aziz Yıldırım ile Ali Koç kapışıp durdular. Bu arada konuşma kürsüsünden salondaki birçok kişiyi parmaklarıyla gösterip reklam ettiler! Bu Yüksek Divan Kurulu, yani ‘Divanıharp’ iki üç sene evvel olabilseydi belki de Fenerbahçe’nin bugünkü futbol hâli olmazdı. Bu toplantıyı yerinde takip edemediğim için çok üzgünüm. Ama merakla bundan sonrakini beklemiyor değilim.

İtalya Ligi’nde önemli takımların başında gelen İnter’de neredeyse başrol oynayan bizim Hakan Çalhanoğlu, artık Türkiye’ye gitme kararı aldığını bir iki ay evvel zaten haykırmıştı.

Geçen haftaki köşemde, Anadolu Efes’ten söz ederken başkanı Tuncay Özilhan’ın hem semtten hem okuldan dostum olduğunu vurgulamıştım. Ama köşede yazı İzzet Özilhan olarak çıktı. Yani babasının adıyla. Bu nedenle bu haftalığa bu özürle başlayayım dedim.

Fenerbahçe’de kongre rüzgârları esiyor ya, en son artı 250 ile birlikte sunulan imza sayısı 9.950 olmuş. Şimdi bu 15 bin olur veya bu rakamda kalır, onu bilmem de, bugünkü yönetimin başkanıyla birlikte olağanüstü kongreyi çoktan yapmış olması gerekirdi.

TFF, kulüplerin sezonluk harcama limitlerini açıklamış. Bizim gazeteden aldığım habere göre; Galatasaray 6 milyar 130 milyon lira, Fenerbahçe 4 milyar 8 milyon lira, Beşiktaş 3 milyar 39 milyon lira. Peki bu kulüplerin hiç mi borcu yok yahu? Şimdi bu yeni limitlere göre harcamalar da transferle başlarsa, yönetimlere gözyaşı silmek için mendil yetiştiremeyiz.

Fenerbahçe, sadece bizim değil bütün dünyanın önemli spor malzemesi üreten firması ile sponsorluk anlaşması yaptı. Güzel. Bu firma da markasında bazı değişiklikler yapmış. Şimdi bütün bu gayret tabii ki 11 puan farkla kaybedilen şampiyonluğun üstünün kapatılması işi... Eh Mourinho da göreve devam ediyorsa önümüzdeki sezon yeni anlaşmalara soyunun derim.

ABD ile oynayacağımız maçın TV 8 ekranından yayınlanacağını öğrenince şöyle bir irkildim. Sonra da neler gördüm. Maç başlamış ama yayıncı kuruluş hâlâ reklamlara devam ediyor. Gol atılmış ama tekrarı bilmem kaçıncı defa ekranda. Ama maç çoktan başlamıştır. Of ki of! Devamla, aynı kuruluşa göre maçlar 100 dakika... Eh 75. dakikada bitime 25 dakika var derse...

Şampiyonluğu bir kere daha kaybeden, kimilerine göre başında dünyanın en büyük hocası da bulunan Fenerbahçe takımında çok ciddi ayrılıklar var. Çok kişinin överek bitiremediği başta Tadic olmak üzere Dzeko da gitti. Listeye Kostic ve Maximin de ilave edildi. Yani yepyeni bir kadro, her maç ortalama 5 oyuncu değiştiren teknik direktör emanet edilecek. Sizce ne olur?

Fenerbahçe’de 20 yıl ve 7 yıl başkanlık yapmış malum kişiler oturup kısa süre konuşmuşlar. Keşke sesleri kayıt edilseydi de biz de meraktan kurtulsaydık. Neyse, toplam 11 sene olmuş bunların şampiyonluk kazandıramamaları… Bu sene de 12 sene oluyormuş. Yahu yok mu başka birisi koca 118 senelik camiada çıkıp da masaya vuracak.

Gün ve saat geçmiyor ki kulüplerimizle ilgili transfer haberleri yer almasın. Hem de Avrupa’nın üst düzey kulüplerinden gelen... Hani parasızdık ya, nasıl oluyor peki? Üç Büyükleri bırakın, onlar zaten darphane gibi... Ya diğerleri? Ronaldo’nun adı bile geçti be...

Başakşehir-Fenerbahçe maçını yöneten hakem belli ki ya kuralları bilmiyor ya da birilerine dokunmamayı yeğliyor. Yahu arkadaş kolunu bir metre yukarı yükseltip topa resmen elle vuran kart görmez mi? Üstelik oyuncu kendi de itiraf etti bu hatasını...

Bu maçın G.Saray lehine sonuçlanması “top yuvarlaktır” kanununa bile yanaşmayacak bir sonuçla bitti…

Tarihimizin en eski kulübü olarak tanınan Beşiktaş’ta, Disiplin Kurulu Hasan Arat ve Tevfik Yamantürk’ün ihraç kararını verdi. Şimdi söz yönetimde. Bu karar onandığı takdirde ihraç gerçekleşecek. Süleyman Ağabey’in kemikleri sanırım sızlamıştır.

“Beşiktaş 4,5 kişiyle efsane denilen Fenerbahçe takımını kendi seyircisi önünde mağlup etti.”

Fenerbahçe'nin Yüksek Divan Kurulu toplantısı geçtiğimiz haftanın gündeminin bir numarası idi bence... Nitekim Ali Koç istifanın yanından bile geçmezken, tribünleri de hiç iplemediklerini resmen ilan etti. O hâlde divanı toplamanın ne gereği var? Yakında kulübün ismi değişirse hiç şaşmam.

Ön liberosuz kalmış Fenerbahçe daha iyi sahaya yerleşti, daha rahat hücum yaptı

Bizim gazetenin cuma günkü sayısında George Gardi isimli menajerin sözüm ona bir marifeti yer almış. Galatasaray'a Morata'yı getirmek için Talisca'nın ismi kullanılmış.  Bence tam tersine Galatasaray'a zarar vermiş bu adam. Eh bir Talisca'ya bakın, bir de sahada yürüyen bu Morata'ya...

“Bodrumspor ilk devreyi tek farklı yenilgiyle kapatıyorsa açık ve net olarak müthiş şansına dua etmeli”