Kazakistan kaosu üzerine! -1-

Kazakistan zor günler geçiriyor…

Türk Devletleri Teşkilatı ismi deklare edildikten sonra bu ismin aklı olan ülkeye uygulanan bu kontrollü kaosu etraflıca analiz etmek şimdilik çok zor nitekim elimizdeki bilgiler henüz istediğimiz olgunlukta değil. 

Günlerdir, Kazakistan’ın, Nur Sultan Nazarbayev’in, Kasım Cömert Tokayev’in adını, kullanışlı aparat olmaktan öte hiçbir görevi ve derinliği olmayan üç beş cahil internet fenomeninden öğrenip, hiçbir fikri olmadan fikir beyan edenler, bol bol ileri geri konuştu, yorum yaptı, Kazakistan’ı tehdit bile ettiler!

Peki Türk Kamuoyu neden böylesine etkili bir bilgi kirliliğine maruz kaldı?

Kazakistan’a el uzatıp yaralarını sarmamız, destek olmamız gereken bir zamanda ülke kamuoyu bu tuzağa nasıl düşürüldü? Bu çok karmaşık, pek çok boyutu olan ters algı neden ve niçin yapıldı?

Bu profesyonelce tahkim edilmiş tezvirattan Türk Devletleri Teşkilatı da nasibini aldı!

Özellikle Rus basınının bu algıda ana kaynak olduğunu belirtmemiz gerek. Rus medyasının anlı şanlı yazarları günlerdir Kazakistan kaosunu kaleme alıyor, bu olayları yoksulluk, yolsuzluk ve kötü idare üzerinden istedikleri gibi manipüle ediyor. Bu yazılarda kardeş ülkeler, Kırgızistan ve Özbekistan’a iliştirilen yalan haberlerle Kazakistan ile araları açılmaya çalışılıyor! Burada tek amaç var:

Türk Devletleri Teşkilatını zayıflatmak!

Moskova çevresinde küçük knezlikler şeklinde yaşayan Rusların o dönem bağlı oldukları Altın Orda Devleti'nin uzantısı olan Kazakistan’a bakış açılarını, bu aşağılık komplekslerini anlayabilirim.

Rus basını devletinin âli menfaatleri için kalem sallarken bizde ne yazık ki güya milliyetçiler, güya Türkçüler Kazakistan’a musallat olan bu çok büyük terör organizasyonunun, bu çok boyutlu darbenin farkına varmış olsalardı keşke!

Nazarbayev’i tanımış olsalardı şunları bilirlerdi:

-Türkistan bakımsızlıktan kırılırken çok büyük paralar harcanıp "Türk Dünyasının Manevi Başkenti” ilan edildi. Hoca Ahmet Yesevi atamız yeni baştan gündeme getirildi. Kril alfabesinden vazgeçildi aşamalı bir şekilde Latin alfabesine geçildi. Resmî olarak “Manevi Uyanış” programı uygulanmaya başlandı. Türk Konseyi fikrini ortaya attı ve öncülük etti. Türksoy, Türkpa, Türk Akademisi vs. Kazakistan tarafından önerildi. Türk Konseyi isminden “Türk Devletleri Teşkilatı” ismine geçiş fikri yine Kazakistan’dan geldi! Rusya ile savaşla sonuçlanabilecek “Uçak Krizi” Nazarbayev’in ara buluculuğuyla çözüldü.

At izi it izine karışmış durumda!..

Bizim anlı şanlı, yaşlı başlı kimi ekran kartları, eski tüfek Marksistler Rus basınında arakladıkları bu malumatları(!) çok şey biliyorlarmışçasına çeşitli iletişim araçlarından Türk kamuoyunun bilinçaltına ustaca zerk ediyorlar yazık ki!

Herkes Kazakistan uzmanıymış da benim haberim yokmuş! Türkoloji eğitimi almam bir yana, tam iki yıldır ünlü Kazak düşünür Abay Kunanbay biyografisi üzerinde yaptığım roman çalışması nedeniyle Kazak bozkır ve şehir kültürünün, tarihinin, hanlıklarının, edebiyatının ve sosyolojisinin irdelemedik yerini bırakmadım. İki yıldır okuma yapıyorum. Sırf bu nedenle Kazakistan’a da gittim. Yaptığım çalışmalardan dolayı Kazakistan Cumhuriyeti tarafından “Abay Kunanbay Madalyası” ile taltif edildim!

Tabii bunların üzerine bir de “Uluslararası İlişkiler” eğitimim var.

Bunca enstrümana rağmen günlerdir yazacağım her kelimeye, yoruma azami dikkat etmeye çalışıyorum. Kaos zamanları çok tehlikelidir. Bir yanlış ifade kitlelere geri dönülmez adımlar attırır!

Hasılı kimseler şüphe duymasın ki…

“Kazakistan Kazaklarındır!” (Jeltoksan)

(Devam edeceğiz…)