Gözlerim "gene" yaşlı!..

A -
A +

Neredeyse her hafta "birer-ikişer" eski dostları, ülkemize, mesleğimize, sporumuza büyük hizmetler veren "anıt" insanları kaybediyor, arkalarından ağlıyoruz!.. Ama "bizler ağlıyoruz"; onlarla beraber neredeyse bir ömür yaşayanlar, onların değerini bilenler; "sonrası" yok!.. "Bazıları" gazetelerimizde "tek sütün haber" bile olmuyor; "bazıları" içinse "birkaç satır"; o kadar!.. Bilmem ki neden bu kadar "vefadan yoksun" olduk?.. Gözlerim nemli, "son iki örneği" yazıyorum işte, spor medyam, gece gündüz ve bütünüyle, "şike sansasyonunun peşinde koştururken!.." *** Turgay Renklikurt Hocam'ın Çarşamba günleri Alem FM Radyosu'nda yaptığı ve katıldığım canlı yayın "Spor ve Spor Sağlığı" programında öğrendim "Pakize Hocahanım'ın vefatını" ve o an, "genç bir spor muhabiri ve yazarı olarak" Ankara'da "onlarla beraber geçirdiğim" unutulmaz hâtıralarla dolu uzun yıllarım, gözlerimin önünden bir film şeridi gibi geçti!.. Turgay Hocam ile programda "onu konuşurken", ikimiz de biliyorduk ki, gönüllerimiz "yaslı", gözlerimiz "yaşlı" idi!.. "Onlarla geçen yıllarım" diyorum; zira Pakize Gökay'le beraber ülkemizde ve sporumuzda daha çok tanınan "eşi" Faik Gökay Hocamız da vardı, Turan Çelik Hocamız da, o "beraberlik" günlerimizde. Turan Hocam'la Urla'dan Karşıyaka'ya indiğim günlerde "bir yerlerde" zaman zaman karşılaşıyor ve hasret gideriyor, "o güzel günleri" anıyoruz; Türk Basketbol hakemliğinin devlerinden sevgili Hüsamettin Topuzoğlu da zaman zaman üçlüyor bu dost buluşmalarını; Allah onlara uzun ömürler versin!.. Pakize Gökay Hocahanım ile Faik Gökay ve Turan Çelik hocalarımız, Selim Sırrı Tarcan'la başlayan, Nizamettin Kırşan'larla, Vildan Aşir Savaşır'larla, Zehra Alagöz'lerde devam eden "Türk Beden Eğitimi ve spor eğitimi" hamlesinin "üçüncü kuşağından" ve Gazi Eğitim Enstitüsü Beden Eğitimi Bölümü'nün ilk öğrencilerindendiler. Daha sonra bu enstitüde öğretmen olarak yıllarca ve yıllarca "binlerce kadın - erkek beden eğitimi öğretmeni ve hemen hemen her branşta milli takımlara kadar yükselmiş sporcular, hocalar" yetiştirdiler!.. Çok sonraları "kuzenimiz" Necip Kışlalı, Gökay çiftinin kızları Demet ile evlenince (Daha sonra ayrıldılar) akraba da olduk, onlarla... İşte, Pakize Gökay'ın vefatı ile, "karı-koca" bu "iki dev" çınardan birini ve de "gölgedeki kahramanı" kaybettik; Allah Faik Hocamıza uzun ömür versin!.. Biliyorum ki Pakize Hocam, şimdi "mekanı olan" cennette; orada nur içinde yatsın!.. O programda Turgay Hocam ile, sporumuzun ve mesleğimizin bir başka "anıt" adamını daha konuştuk; Pakize Hocamızla aynı günlerde kaybettiğimiz bir başka büyüğümüzü; Cem Atabeyoğlu'nu!.. Cem Ağabey, mesleğimizin "güler" yüzüydü, olgunluk, sükûnet, denge, bilgi, araştırma, tarih, katkı, paylaşım, barış, dostluk, sevgi, saygı zirvesiydi!.. Tam anlamıyla "bir bilen" idi; ne zaman sporla ilgili, spor tarihimizle ilgili bir olay, bir kişi hakkında "bilgi karanlığına düşsek", müracaat ettiğimiz yardım istediğimiz hocamızdı, "bir bilen" olarak Cem Ağabey!.. İki eli kanda olsa, yardım eder, eğer kendisi de "tam olarak" bilmiyorsa, araştırır, bulur, karanlıktaki bilgiyi, aydınlığa çıkarıp, "geri dönerek" bize ulaştırırdı!.. Uzun yıllar "Spor Oyunları Federasyonu (Yani ayrı ayrı federasyonlar değilken salon sporlarının aynı çatı altında birleştiği federasyon) ile o federasyon dağıldıktan sonra kurulan Basketbol Federasyonu'na başkanlık yapmış olan" Faik Gökay Hocamızın federasyonlarında üyelik ve başkan yardımcılığı da yapan (Sevgili kardeşim Hıncal Uluç da, o federasyonlarda üyelik ve başkan yardımcılıkları yapmıştı) bir spor adamı ve yöneticisiydi de, Cem Ağabey!.. Gözlüklerinin arkasındaki o "samimi, sevgi dolu" gözlerini unutmam mümkün değil; o nasıl gözlerdi ki, arkasında sakladığı "o ruh güzelliğini" sizlere ne zaman karşılaşsanız aktaracak bir "büyülü" ışığa sahipti!.. Nur içinde yatsın!.. *** Hem Pakize Hocam'ın, hem Cem Ağabey'in arkasında bıraktığı bütün dostlarına, meslektaşlarına, talebelerine ve elbette "yaslı" aileleri ile spor ve de meslek camialarımıza baş sağlığı ve sabır dilerim!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.