Kehanet değil, acı gerçek!..

A -
A +

İçime doğmuştu anlaşılan, "o kadar konu varken" bakınız, Eskişehirspor-Fenerbahçe maçının oynandığı cumartesi günü sabahı, Türkiye Gazetesi'nde "Uluçmarket" köşemde "Mezalim" başlığı altında "neler" yazmışım: "Açık açık yazıyorum; 'Büyük takımların kayrılması bakımından' hakem cephesinde 'Halûk Ulusoy dönemi hariç' değişen bir şey yok; 'Büyüklere karşılık' ne yazık ki ve çok haksız olarak 'küçük takımlar' diye nitelendirdiğimiz ekiplerin abone edildiği 'çalınan / çalınmayan' düdük haksızlıkları, tam bir 'sportif adaletsizlik mezalimi' olarak devam edip gidiyor!.. Hele hele Yıldırım Demirören Federasyonu'nun sezon ortasında ortaya atma cinliğini gösterdiği' hiçbir alt/üst yapı hazırlığı yapılmamış olan 'profesyonel hakemlik' garabetinin '6 hakemlik' ilk kontenjanı da 'iştah kabartma yarışı" hâline geleceğine göre, "zulmün nerelere kadar yükselebileceğini' tahmin etmek hiç de zor değil!.. '6 Profesyonel hakem arasına girmeyi hedeflemiş' hangi hakem 'büyüklerin maçlarında, İstanbul Medyası'nın diline düşmeyi' göze alabilir?.. '6 profesyonel hakem arasına girmeyi hedeflemiş' hangi hakem, Fenerbahçe'nin, Galatasaray'ın, Beşiktaş'ın başkan ve yöneticilerinin ve de 'federasyon heyeti dahil' federasyonun, dahası 'büyükler kontenjanı üzerine yapılandırılmış' komitelerinin hedefi hâline gelmeyi göze alabilir?.." *** Eskişehirspor-Fenerbahçe maçından sonra, işte "İstanbul Medyası", işte Fenerbahçe Teknik Direktörü, işte futbolcuları, işte yöneticileri ve işte İstanbul Büyüğü'nün taraftarlarıyla beraber "onların" maçın hakemine vurduğu çok ağır darbeler!.. Şimdi bekleyin bakalım "büyük kulüplerin üyeleri tarafından parsellenmiş" federasyon kurullarının vereceği ya da veremeyeceği kararları!.. Daha "tam bir hafta önce" 3-3 berabere biten Bursaspor-Beşiktaş maçında "aynı" hakemin, Bursasporlu Ferhat'ın Beşiktaşlı Veli'ye "dokunmadığı" pozisyonda "çaldığı penaltı düdüğü", İstanbul'un bir büyüğüne "bir gol" ve "bir puan" getirir ve de Bursaspor'un "iki puanını" yok ederken, bu "tarafsız/adil/vicdanlı/hesap soran/hesap kesen" İstanbul Medyası nerede idi?.. Ve de mesela Antalyaspor'un "kalesinin düştüğü" (... İlk yarının sonlarında Beşiktaş'ın bulduğu ikinci gol öncesi bariz faulü süzemeyen hakem Yunus Yıldırım, ofsaydı da "es" geçince Antalya'nın kalesi devre bitmeden düşüverdi - Naci Arkan/Türkiye) ikinci Beşiktaş golü üzerinde "hakemleri didik didik eden" eski hakemlerimiz de dahil "kaç yorumcu" bir/iki cümlecik yazdı, görebileniniz var mı?.. Gene biliyoruz ki, bu gece Şampiyonlar Ligi'nde maç yönetecek olan Fırat Aydınus'a, Federasyon'un "tarafsız ve adil" kurulları, mesela hakem raporuna göre "Ulan bu faulü nasıl görmezsin" diyen "olayın kahramanı" Caner'den, olay sırasında "Disiplin Yönetmeliği'nin bilmem kaç maddesini ihlâl etmekten çekinmeyen" Aykut Kocaman'dan "çok daha uzun süreli" ceza verecekler, pardon "onu dinlendirecekler!.." Seyredin bu hafta sonundaki karşılaşmaları, "bu hiddet ve şiddet üzerine" hakemlerin "büyüklerin maçlarında tarafsız olmaya niyet bile etmesi" mümkün müdür?.. "Böyle" gelmiş, "böyle" gider; "Veyl küçük takımlara!..*" *** * Cümlenin aslı "Veyl mağlûplara" (Latince: Vae victis)'dır ve "Mağlûpların vay hâline" anlamına gelir!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.