Paspasçılar galip!..

Bugün ne yazmam lâzım; "Galatasaray'ın Manchester United maçı ile ilgili görüşlerimi" değil mi?.. Evet, Galatasaray'ın Manchester United maçı ile ilgili görüşlerimi yazacağım ama, "bu başka türlü görüşler" olacak!.. Soruyorum; Türkiye'de kanunlar, yönetmelikler, talimatlar "Uygulansın" diye mi çıkarılır, yoksa "Paspas edilsin" diye mi?.. Türkiye'de spor suçları olan "şiddet / şike / doping / ayrımcılık" ile ilgili "özel kanun" neden çıkarıldı?.. RTÜK neden kuruldu, onun kanunu, yönetmelik ve talimatları neden çıkarıldı?.. "Uygulansınlar" diye mi, "paspas edilsinler" diye mi?.. Nedir o, Manchester United'i İstanbul'a getiren uçak Yeşilköy Havaalanı'na indiğinde "Dış Hatlar Kapısı önündeki" rezalet; nedir, nedendir?.. "Cehenneme hoş geldiniz" vahşetini, Galatasaray Arenası'ndan, yıllar önce "meşum bir gecede Beyoğlu'nun karanlık sokaklarına taşıdıkları gibi", bu defa da uluslararası bir havaalanına taşımak için mi?.. Peki, bunun gibi "şiddet içeren" olayları önlemek için çıkarılan "Şiddet Kanunu" nerede?.. Polisin görevi "o olaylarda sadece biber gazı sıkmak, cop kullanmak" mı; yoksa "Şiddet Kanunu'nun kendisine yüklediği sorumluluğun ve görevin gereğini tam olarak yerine getirmek" mi?... Nerede savcılar?.. Ülkemize "maç yapmak" için gelmiş, dünyanın "en büyük ve en tanınmış" kulüplerinden birinin futbol takımının, havaalanının arka kapılarından "kaçırılarak" otellerine götürülmelerine yol açan "o çirkin görüntüler", o sözüm ona "taraftarların" işlediği "evrensel suç" ne olacak?.. "Olimpiyatlara ve de Avrupa Futbol Şampiyonası Finalleri'ne talip olan" bir ülkenin sportif, sosyal itibarı ne olacak?.. "Bunlar, yapanların yanına kâr bırakıldıkça", şiddet suçları nasıl önlenecek?.. Ya, "bu olayla ilgili olarak" TV ekranlarında tahrik ve şiddeti teşvik edici "Hayvanlar, köpekler" diye bas bas bağıranlara "sesini sedasını" yıllardır çıkarmayan ve de "Hayvanlar, köpekler" diyene "Havyan oğlu hayvan" diye bağıranları seyreden RTÜK ne yapıyor?.. "En yaygın reyting alan" kanallarda "yüzleri ve dilleri eskiyince" sözleşmeleri yenilenmeyen ve adım adım her sezon bir "alt küme ekranına düşen" bazı yorumcularımızın "reytinglerini tutabilmek için" her programda giderek arttırdıkları "hakaret dozları ve ses tonları" ile "ekranı +13, hatta +18 uyarıları konulacak hâle getirenleri" daha ne kadar seyredecek RTÜK?.. "Böylesine programlar", hem de daha çok çocuk yaştakilerin, gençlerin seyrettiği "spor(!)" programlarındaki "üslûp ve seviye bu oldukça", nasıl "şiddeti önleyeceğiz" sahalarda, salonlarda?.. "Uygulayıcılar", eğer "paspas edenler" konusunda sorumluluklarını, görevlerini yerine getirememekte ısrar ederlerse, vah gençlerimize, vah sporumuza, vah ülke itibarımıza; yazıklar olsun!..