Faik Gökay'ın ardından!..

A -
A +

Turgay Renklikurt Hocam'ın Çarşamba günleri Alem FM Radyosu'nda yaptığı ve katıldığım" canlı yayın "Spor ve Spor Sağlığı" programında öğrendim "Pakize Hocahanım'ın vefatını" ve o an, "genç bir spor muhabiri ve yazarı olarak" Ankara'da "onlarla beraber geçirdiğim" unutulmaz hâtıralarla dolu uzun yıllarım, gözlerimin önünden bir film şeridi gibi geçti!.. "Onlarla geçen yıllarım" diyorum; zira Pakize Gökay'la beraber ülkemizde ve sporumuzda daha çok tanınan "eşi" Faik Gökay Hocamız da vardı, Turan Çelik Hocamız da, o "beraberlik" günlerimizde. Pakize Gökay Hocahanım ile Faik Gökay ve Turan Çelik hocalarımız, Selim Sırrı Tarcan'la başlayan, Nizamettin Kırşan'larla, Vildan Aşir Savaşır'larla, Zehra Alagöz'lerde devam eden "Türk Beden ve Spor Eğitimi" hamlesinin "üçüncü kuşağından" ve Gazi Eğitim Enstitüsü Beden Eğitimi Bölümü'nün ilk öğrencilerindendiler. Daha sonra bu enstitüde öğretmen olarak yıllarca ve yıllarca "binlerce kadın - erkek beden eğitimi öğretmeni ve hemen hemen her branşta milli takımlara kadar yükselmiş sporcular, hocalar" yetiştirdiler!.. Çok sonraları "kuzenimiz" Necip Kışlalı, Gökay çiftinin kızları Demet ile evlenince (Daha sonra ayrıldılar) akraba da olduk, onlarla... İşte, Pakize Gökay'ın vefatı ile, "karı-koca" bu "iki dev" çınardan birini ve de "gölgedeki kahramanı" kaybettik; Allah Faik Hocamıza uzun ömür versin!.. Geçen yıl "17 şubatta" Türkiye Gazetesi'ndeki "Gözlerim 'gene' yaşlı" başlıklı yazımdandı yukarıdaki satırlar!.. Ve bugün, aradan daha bir yıl geçmeden "gene" gözlerim yaşlı; bu defa Faik Gökay Hocamızı kaybettik. Gelecek ay 100 yaşına basacaktı; cenazesi, bugün Erenköy Galip Paşa Camii'nden kalkıyor ve biz bu sabah Turgay Hocam'ın radyo programında Faik Hocamızı anacağız, yüreğimiz yanarak!.. Türk Sporu'nun "anıt adamlarından biriydi"; Faik Gökay!.. 14 Yıl Spor Oyunları (Basketbol / Voleybol / Hentbol / Tenis / Masa Tenisi birlikte) ve Basketbol Federasyon Başkanlığı daha sonra da Futbol Federasyon Başkanlığı yapmıştı; zamanında ülkenin "en ünlü" Futbol hakemlerinden de biriydi. Dahası, radyoda yorumculuk ve maç anlatıcılığı, gazetelerde spor yazarlığı da vardı. Federasyon Başkanlıkları sırasında Türk sporuna büyük katkıları olan, dostluğu, arkadaşlığı kolay kolay unutulmayacak, kişiliğiyle "ön plâna çıkan", sevgi ve saygı gören, hayatı boyunca da, torunu sevgili Petek'in tabiri ile "yatakta geçirdiği son bir yılı hariç" sporun içinde "aktif olarak kalan, sporla yaşayan" bir "büyük" spor adamıydı!.. Faik Hoca, geçen perşembe gecesi vefat etti, basınımız, Basketbol ve Futbol Federasyonlarımız "4 gün sonra, ancak pazartesi günü" haber alabildiler, "onu, Cennette eşine ve kendisinden önce oraya giden dostlarına kavuşturan" yolculuğunu!.. Dahası daha da acıydı; kaç gazetede, kaç televizyonda "Faik Gökay'ın ölümü ile ilgili" doğru dürüst bir haber, bir köşe yazısı gördünüz, bir program seyrettiniz, pazartesi günü, salı günleri?.. Gök "Wesley", yer "Sneijder"; o kadar!.. "Biri" geldi, "öteki" gitti; ben "gideni yazdım", zira "o hak ediyordu", bakalım "gelen", yazılanları, gösterilenleri hak edecek mi?.. Nur içinde yat, Faik Hocam, geride bıraktığın sevgili ailene, dost ve arkadaşlarına, basketbol başta spor camiamıza, Gazi Eğitimlilere baş sağlığı ve sabır dilerim!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.