Kiğılı'nın mesajı asıl kime?..

Sevgili Abdullah Kiğılı'nın derdi büyük; "Galatasaray Sneijder'e bu kadar parayı nasıl öder, UEFA kriterleri ne olacak? Galatasaray bu kriterlerle ilgili denetimlerden nasıl geçecek, bir futbolcuya bu kadar para verilir mi?" anlamına gelen açıklamalarla sarı-kırmızılı kulübün başkan ve yöneticilerini uyarıyor!.. Doğrusu, "hesap işini çok iyi bildiğini", hem de "başarılı bir işadamı olarak" çok iyi bildiğini bildiğimiz Kiğılı'nın bir de Türkiye'de çok az insanda olan Futbol Federasyonu Başkanlığı ve en büyük kulüplerimizden birinin başkan vekilliği dahil öyle bir "futbol yöneticiliği kariyeri" var ki, "bu uyarısından ders almayacakların" vay hâline!.. "Doğru" söylüyor, "haklı" söylüyor, "dostça" söylüyor!.. İş "Galatasaray'ın Sneijder'i almasına gelince" söylüyor da, iş "başkan vekilliği yaptığı" kulübe gelince, acaba ne oluyor?.. Ben "Fenerbahçe'yi yazıp çizen ve izleyen" spor yazarlarının yalancısıyım; yaz transferinde "en çok parayı harcayan (34-35 milyon eurolardan söz ediliyor) kulüp" hangi kulüp?.. Dahası, kış transferinde de, Galatasaray, Sneijder için İnter'e "7.5 milyon euro bonservis bedeli öderken", Belhanda için Monpeiller'e "9 milyon euro bonservis bedeli ödemeye hazır" olan ve de muhtemelen "10 milyon euro verip, alacak da olan" kulüp hangisi?.. Yoksa, UEFA kriterleri, Galatasaray'a geçerli olacak da, iş Fenerbahçe'ye gelince, UEFA "Bu kulüp bizden, kriterlerimizi uygulamayalım" mı diyecek?.. Ya da mesela, "Galatasaray'ın borcunun, Beşiktaş'ın borcunu yakalaması için, Sneijder ile beraber Kaka'yı ve daha bunlar ayarı 5-6 futbolcuyu daha almasının gerektiğini" sevgili Kiğılı görmüyor mu da, "Beşiktaş transfer yaparken", dönüp Fikret Orman'a "Kardeşim ne yapıyorsun" demiyor?.. Şimdi, bütün yukarıdan beri yazdıklarımı unutun; aslında Kiğılı'nın "Galatasaray / Sneijder için" söyledikleri, "Gelinim sana söylüyorum, kızım sen anla" misali, kendi camiasına, taraftarına ve asıl Aziz Başkan'a mesaj; "Belhanda'ya, Melhanda'ya bu paraları vermeyin, gelecek sezon UEFA denetime geleceği için başımıza iş açarsınız!.." Galatasaray'a da onun için kızıyor; "Siz Sneijder'i almasaydınız, bizim de Belhanda peşinde bu kadar koşmamız, ısrarcı olmamız gündemde olmayacaktı!.." Sevgili Kiğılı, Fenerbahçeli yöneticiler olarak "şunu çok iyi bilmeniz gerekir" ki, artık Galatasaray'ın başında "çok değişik ve çok kararlı" bir başkan var; "sporda ve sosyal alanda kulübünü ve takımlarını, Fenerbahçe'nin önüne çıkarmayı ve ülkenin 1 numarası, dünyanın 10 numarası yapmayı," hedeflemiş bir başkan!.. "Yıpranmış", artık "kendi" camiasınca ve taraftarlarınca bile "tereddütler içinde, tartışmalar içinde, endişeler içinde" izlenen, hatta zaman zaman "çok sert tepkiler de alan", şike sürecinin Yargıtay safhasında ne olacağı bilinmeyen bir başkan ile "böyle bir başkanı yenemezsiniz!.." Yüksel Günay - Aziz Yıldırım Divan kapışması bile sizleri "tez elden ne yapmanız gerektiği konusunda uyandıramıyorsa", biliniz ki, Galatasaray daha "çoook Sneijderler alacak" ve hiç dert etme, UEFA kriterleri testinden de "güle oynaya" geçecektir!..