Futbolumuzun acı tablosu!..

Kendi kendimizi övüyor, şişiriyor, kendi kendimize propaganda yapıyoruz!.. Bu defaki de dahil, “transfer aylarında ‘bombalar(!) ve yıldızlar(!)’ doldurduğumuz” takımlarımız, Edirne sınırından öteye geçince, hatta “geçmese bile” ne oluyor, işte hafta içinde “gene” yaşadık!..
“Süper Lig ikincimiz” Başakşehirspor, Olimpiyakos’a hem de İstanbul’da 1 - 0 yenildi, “Süper Lig dördüncümüz” Trabzonspor, Sparta Prag karşısında, “kötü oynayıp, farklı yenilebileceği bir maçı” son 15 dakikada “canlanarak” 2 - 2 ile kurtardı. Yeni Malatyaspor ise, Sırbistan’dan Partizan’a 3 - 1 mağlup olarak döndü. Özet; üç maçta altı gol yedik, üç gol atabildik”; üç maçtaki 9 puanın sadece “birini” alabildik; yazıklar olsun!..
İşte, “spor ekranlarımızda günün 24 saati, spor sayfalarımızda sayfa sayfa anlattığımız” ve de “bıkıp usanmadığımız” yıldız ve bombalarla tıka basa doldurduğumuz takımlarımızın “bombası, yıldızı olmayan” Avrupa’nın “başaltı da değil, orta boy takımlarına karşı aldıkları” sonuçlar bunlar!..
“İstisnalar dışında” her yıl aynı sahnelerde, aynı oyunları oynuyoruz ve bir yetkili de çıkıp “Ne oluyor arkadaşlar” demiyor!..
Bu acı tabloyu “görmezden gelip”, daha doğrusu “bu acı tablonun görülmemesi için” günün 24 saat spor ekranlarımızı, her gün gazetelerimizin spor bölümlerinde onca sayfayı “Falcao’ya ayırırsak”, bilmem ki her sezon “dejavu yaşamaktan” nasıl kurtulacağız?..
Söyler misiniz bana sevgili “futbol yorumcusu” anlı şanlı kardeşlerim; mesela öve öve bitiremediğimiz “Abdükadirler ile Obi Mikel” Perşembe gecesi neredeydiler?.. Ve bir sorumla sevgili Ünal Hocamıza; bir “Yusuf Yazıcı’nın yokluğu” Trabzonspor’u “böyle” mi etkilemeliydi?...

Olmadı, Okan Hoca!..
Adam, “İstanbul’daki maçı” daha ilk 20 dakikada “art arda sarı kartlar ile” bitirdi, sıra Yunanistan’daki maçta; “onu da burada bitirmek için” fırsat bekliyor.
Ey Okan Hoca, ey “tecrübeli” Chedjou, ona “bu fırsatı” hem de soyunma odasına giderken, nasıl ikram edersiniz?..
Bu Başakşehir, o Olimpiyakos’u “0 - 1’lik sonuca rağmen” orada eleyebilirdi, ama “Hoca’sı” tribünde, “İrfan Can Kahveci” tribünde, “Chedju” tribünde, ne olacak şimdi?..
Belki ki, İsrailli hakem “kumpası kurmuş”, bekliyor; yanından geçerken “İyi geceler” deseniz, “Benimle dalga geçtiler” diyerek sizi atacak; bu tuzağa nasıl düşersiniz?..

Palavralar devam ediyor!..
Fatih Hoca hep demiştir ki; “Benden duymadıkça, Galatasaray’a o geliyor, Galatasaray’dan bu gidecek haberlerine inanmayın!..”
Ben de öyle yapıyorum; “bana ters gelen isimler” ekranlarda, sayfalarda çoğalınca, telefon ediyorum, Hoca’ma. Sohbet ediyor ve “o isimleri soruyorum”; aldığım cevaplar “espri dolu oluyor”, gülüşüyoruz. Mesela o cevaplardan biri; “Transfer için hiç aklımdan geçmeyen bir futbolcu ile baş başa yemek bile yedirdiler, bana!..
Şimdi gene, “stopere, orta sahaya her gün birkaç futbolcunun adından söz edilip” duruyor. İki gündür, TV ekranlarında, spor sayfalarında görüp de saydığım “Fatih Hoca istiyor” diye haber yapılan altı isim var!..
Sadece “ikisi (isimleri bende saklı) doğru”, diğerleri uydurulmuş; Galatasaraylı taraftarlar inanmayın!..

Falcao bedavaya mı geliyor?..
Başakşehir İstanbul’da Olimpiyakos’a yenildi, Hoca’sı ve “önemli” 2 oyuncusu kırmızı kart gördü; birkaç maç ceza alacaklar. Sadece “Yunanistan’daki maçta değil”, muhtemelen “tur atlayan” Porto ile oynanacak maçlarda da olamayacaklar!..
Bu tablo, “elenme” ihtimalini arttırdı; Başakşehir’in elenmesi, “Türkiye’nin Şampiyonlar Ligi payının tamamının Galatasaray’a kalması” demek!..
Bu da demektir ki, “eğer elenirse”, Galatasaray’ın kasasından “Falcao için çıkacak parayı”, hatta “fazlası ile” Başakşehir o kasaya koymuş olacak!..
İşte onun için “Süper Lig’de şampiyonluk yarışına katılacak olan” Başakşehir, “ne yapıp, ne edip” Olimpiyakos’a ve Porto’ya elenmemeli!..
Zor, ama “futbol bu”; imkânsız değil!..

Şaka!..
Galatasaray da “banka borçlarını yeniden yapılandırdı” ve “mali seferberlikte” bir önemli adım daha atıldı!..
“Baştan beri” devletin gırtlağa kadar borç içinde olan kulüplere verdiği “yeniden yapılandırma” hakkı için, hatta “Bankalar kulüplere el koyar ve satar” diyecek kadar “tereddüt ve endişe” beyan eden “Galatasaray Yönetiminin muhalifi” Liseciler, bu defa da “sosyal medyada” atağa geçmek istediler. Ama “destek bulamadılar”, başarılı olamadılar!..
Anlaşıldı ki, “borçları yeniden yapılandıran” Mustafa Cengiz yönetimi, yavaş yavaş “liseci muhalifleri” de “yeniden yapılandırmaya” başladı!..

Neredeler?..
Fenerbahçe’nin “golcüleri” Vedat ile Max Kruse’den kaç maçtır “gol sesi” çıkmıyor; bekler bile atıyor, onlarda “tık” yok!..
Bakıyorum, Fenerbahçeli yorumcu arkadaşlarım, “bu bölümün başlığındaki sorunun cevabını” ne zaman arayacak, bulacak ve verecekler; ses seda yok!..
Süper Lig’in başlamasına bir hafta kala, Ali Koç’u, “Ne yapıyor; forvet, santrfor, golcü arayacağına, stoper, bek arasın” diye eleştiren meslektaşlarımdan özellikle bekliyorum, bu sorunun cevabını!..