Bu tablodan kim sorumlu; işte ipuçları!..

A -
A +

Fenerbahçe istemediği oyuncuları bile satarken, siz ne yaptınız Sayın Galatasaray Başkan Vekili!..

Galatasaray Başkan Vekili Abdurrahim Albayrak, Kasımpaşa maçı sırasında Falcao’ya ve Feghouli’ye tepki göstermiş…
Haklı mı; elbette “tepki haklı” ama Abdurrahim Albayrak haklı değil!..
Eğer kafasını, beynini, “Galatasaray Başkanı nasıl olurum” hayali ile doldurmayıp, “futbol takımının oyuncu ihtiyaçlarını çözmek için” kullansa idi, tribünde “gazetelere düşen o tepki tablosunun kahramanı” olmazdı!..
Fenerbahçe, “geçen sezon kendisini düşme hatlarının yakınına kadar getiren” kadrodaki “Gitsinler” diye dua edilen futbolcularının çoğunu hem de öyle böyle değil, “önemli transfer bedelleri ile” satarken, siz ne yaptınız Sayın Galatasaray Başkan Vekili?..
Üstelik “harcama limiti” konusunda Futbol Federasyonunun açıkladığı listenin zirvesinde, “durumu en iyi kulüp” olarak ilan edilmiş ve Fenerbahçe, o listeye isyan edip, Federasyon’a savaş açacak duruma düşmüşken???..
Takımın içinde “futbolsuzluk / vurdumduymazlık belalısı” olarak temel atan bir Belhanda’yı halledemeyen “futboldan sorumlu Başkan Vekili için” söyler misiniz bana, daha ne diyeyim?..
Feghouli ile el ele, Diagne’yi de, Falcao’yu da, G.Saray’ın hücum gücünü de bitiren, aylardır, “oynamak için değil, onu takıma koyan hocasını bitirmek için” sahaya çıkan, “Galatasaray yönetimi ile âdeta dalga geçen adam görüntüsünü bile silmek için en ufak bir çaba göstermeyen” o adamı, “başka bir kulübe gönderememe aczine düşmüş” Başkan Vekili’ne soruyorum; “Hadi onu beceremediniz, hiç olmazsa U-19’la idmana çıkmak üzere Florya’da bırakma cesaretini neden göstermediniz?..”
Bunu yapsaydınız, hem cümle âleme “Galatasaray nasıl büyük bir kulüp olduğunu gösterir” hem de “Galatasaray biter, demeden bitmez” diyen Hoca’nızı “uzatma dakikalarının azlığını protesto için de olsa, ‘maç bitmeden soyunma odasına gitmek’ gibi ‘hiç atmaması’ gereken bir adımı atacak kadar” sinir zafiyetine düşürmez ve de büyük bir ihtimalle “Fenerbahçe maçını kazanacak, Rangers’ı eleyecek ve Kasımpaşa’ya mağlup olmayacak” bir takımın yöneticisi olma mutluluğunu yaşardınız!..
Evet, Fatih Terim gibi “tecrübeli” ve “hiçbir Türk teknik direktörünün kariyer ve karizmasına kolay kolay erişemeyeceği mertebelere ulaşmış” bir hoca, “nasıl gerilimli bir hâletiruhiye içindeydi” ki, “talebelerinin kendisine güvenini yaralayacak” böyle bir “jesti” yapmıştı!..
“Bir mağlubiyetten sonra koca Fenerbahçe takımını İstanbul’a otobüsle gönderen” Ali Koç’a nazire; ne kadar acı bir tablo!..
Tahmin  etmek zor değil; “Belhanda” inadı ve “Feghouli” ısrarı yüzünden “Takımda, Hoca’nın adaletli forma dağıtımından şüphe duymaya başlamış olan” futbolcuların sayısı çoğalmıştır. Terim, asıl bu havayı dağıtacak adımları hem de hemen atmalıdır!..
Her şeye rağmen, inanıyorum ki, Fatih Hoca, Galatasaray’ı başarılı günlere taşıyacak “tek” hocadır. O, zaten böyle bunalımlı ve buhranlı günler için vardır. Kendisini de, takımını da “ayağa kaldıracak” gene odur ve Galatasaraylılar ona güvenmeli, destek vermelidirler!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.