Mustafa Başkan çok haklı!..

A -
A +

65 yıldır Galatasaray’ı izlerim, yazarım. GalatasarayTarihi’nde Gündüz Kılıçlardan, Coşkun Özarılardan, Metin Oktaylardan, Hagilere, Drogbalara, Falcaolara kadar “bir futbolcunun çıkıp da”, kulüp başkanı ve yöneticileri için “Sosyal medyada görüneceklerine, stadın sahası ile ilgilenselerdi” anlamına gelen “çirkin ve küstah” açıklamalar yaptığını ne duydum ne de tanık oldum!..
Ama ne yazık ki, birkaç hafta önce, Galatasaray Tarihi’nin “en başarılı ve de ‘disiplini ile ünlü’ teknik direktörünün zamanında” bu olayı yaşamadık mı?
Bunu “tekrardan” neden yazıyorum; “Yetti artık” diyerek Galatasaray Futbol Takımı kadrosunda sayıları giderek çoğalan ve “aldıklarının karşılığını vermeyen” bir tablo içinde, oynadıkları takımın “güç ve kalitelerine yakışmayan sonuçlar” ile camiayı, milyonlarca taraftarı “ne kadar üzdüklerinin farkında olmayan” futbolcular için “söylediklerinin haklı, hem de çok haklı olduğunu” teyit etmek için!.. Bunca yıldır “spor ve futbol da yazan” bir gazeteci olarak tecrübelerim bana söyletiyor ki; Galatasaray Futbol Takımı’nın sorunu, “disiplinsizliktir!..”
Bu cümleme bir cümle daha ekleyeyim; “Saha içinde de, saha dışında da!”
Saha dışındaki disiplinsizlik, “özel hayatlarında dikkatli davranmayarak 'Koronavirüs testleri pozitif' çıktığı için, takımı yalnız bırakan futbolcular” ile ortaya çıkmaktadır; bir!.. Maçlardan “yanından geçen rakip futbolun neredeyse rüzgârından ikili mücadeleleri kaybedecek, yere düşecek kadar güçsüz görünen genç futbolcular” ile ortaya çıkmaktadır; iki!.. Saha içi disiplinsizlik ise, “sezon başından beri takımın ‘aynı oyuncuların yaptığı aynı / benzer hatalar ile’ yediği goller” ile ortadadır; bir!..
Futbolcuların gerek defansta, gerek ofansta, “kafalarına göre hareket ederek” defansif ve ofansif iş birliğini bozmak alışkanlıklarını devam ettirmeleri ve takımın atacağı gol sayısının azalmasına ve yenilen gol sayısının artmasına sebep olmaları” ile ortadadır; iki!..
Bu arada, “saha içi iletişimlerindeki bozukluklar” da açıkça görülmektedir; üç!..
Başkan Cengiz’i “çileden çıkaran” tablo da işte budur ve haklıdır!..
Pandemi’nin beraberinde getirdiği ekonomik kriz ortada iken, çok kulüpte “sporculara ödenmesi gereken paralarda büyük aksamalar olurken”, Galatasaray yönetimini “kulübe bin dereden su taşıyarak” ödemeleri yapabilmek için büyük gayret sarf etmektedir!..
“Milyon avroları” ve de “milyonlarca Türk lirasını” ceplerine koyanların yapacakları “tek şey” vardır; “bu gayretin ve bu paraların karşılığını” vermek!.. “Özel” hayatlarına dikkat etmek ve “resmi” hayatlarında, yani maçlarda hocalarının dediklerini yapmak!..
“Şampiyonluğa oynayan bir takım”, art arda “6 maçta ancak bir galibiyet alıp 3 mağlubiyet ve iki beraberlik ile 13 puan kaybeder” mi?..
Hem de, “çoğu ‘küme düşmemek için mücadele eden’ takımlara karşı” bu kadar puan kaybedilirken,hiç olmazsa” camianın, taraftarın, yönetimin “ne hâle düştüğünün, ne kadar üzüldüğünün futbolcular tarafından acı içinde algılandığının işaretleri” saha dışında ve saha içinde verilmez mi?..
Daha dün Belhanda’nın “küstah” ve ‘affedilmesi çok zor’ sözlerini, hem de “Sahayı eleştirdi diye” yalanına indirgeyip “kapının önüne konulmasını” eleştirenlerin, bu defa da “futbolcuları korumak için” yarışa çıkmalarına şaşırmıyorum; zira “Galatasaray’ı Galatasaray yapan” ilkelerden haberleri yok ve de anlayamıyorlar!..
Bilinmelidir ki, Galatasaray’a “bunu anlayacak” sporcular ve futbolcular gerek; yerlisiyle, yabancısıyla!..

Futbolcular; bu bölümü iyi okuyun!..
Spor kulüplerinin gelirleri nereden gelir; tribünlerden, sponsorlardan, maç naklen yayınlarından!..
Pandemi, tribün gelirlerini bitirmiştir.
Sponsor gelirlerinde ise “durum” ülkemizde “sponsorluğun en büyük paydaşlarından” HDI Sigorta’nın açıklamasında okuduğum hâli ile acıdır:
“…Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını Avrupa’da 250 milyar dolar, Amerika’da ise 420 milyar dolar pazar büyüklüğüne sahip olan spor ekonomisini de olumsuz etkilemeye devam ediyor.
“… Dünyada sponsorluk harcamalarının yüzde 70’i spor faaliyetlerine harcanırken, IEG Sponsorship Report'un analizine göre bu dönemde sponsorluk endüstrisinde 10 milyar dolarlık bir kaybın yaşanacağı öngörülüyor.”
Ey futbolcular, “sporun 10 milyar dolarlık sponsor kaybına uğradığı ülkelerin içinde” Türkiyede var!..
Ve de… Her tarafta, her branşta “Pandemiye ve beraberinde getirdiği ekonomik krize rağmen,10 yeni kulübü daha bünyesine katarak 27 şehirde, 7 farklı branşta, 49 spor kulübü ve 3 bireysel sporcuya ulaşan” HDI Sigorta ve benzerleri deyok.
Bu “acı tablo” içinde” paralarınızı ödeyebilen yönetimlere teşekkür edin ve sahalarda “aldığınız paraları” hak edin!..

Helal olsun; hem karara hem Hoca’ya!.
Her yönetime ders olacak bir haber okudum, dün sabah; “TFF Uyuşmazlık Çözüm Kurulu, Beşiktaş'ın Fikret Orman’ın başkanlığında 3 yıllık sözleşme yapılan ama yeni gelen başkan Ahmet Nur Çebi tarafından ‘alınan kötü sonuçlar’ sebebiyle sözleşmesi feshedilen Abdullah Avcı'ya 17 milyon 340 bin TL fesih tazminatıyla beraber 520 bin 200 TL yargılama giderini ödemesi yönünde karar verdi.”
“Ceket değiştirir gibi” hoca değiştiren kulüp başkanlarına ders ve emsal olacak bir haber… Uyuşmazlık Çözüm Kurulunu kutlarım!..

Şaka!..
Fenerbahçe’de Başkan Ali Koç, Aziz Yıldırım’ın kulübe kazandırdığı 8 villa ve bir daireyi “genel kurul kararı olmadan” satmış.
Kulüp Üyesi Ronabar, Divan Kurulu’na başvurmuş; “Bu satış usulsüz!..”
Canım, Ali Koç başkan hiç “usulsüzlük” yapar mı; o tüzük maddesi usulsüzdür, mutlaka!..

Buyurun, palavra yarışına!..
Kasalar tamtakır, pandeminin ne zaman biteceği belli değil, kulüp borçları gırtlakta ve bizim spor basınımız “3 büyükler için” gene “dünya karmaları kurma” yarışına başladı…
Kimlerle görüşülmüyor ki, kimlerle anlaşmaya varılmamış ki, kimlerin peşinde koşulmuyor ki… Say say bitmiyor, yaz yaz bitmiyor…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.