Çift haneye alışmak lazım

A -
A +

Piyasalar son zamanların en hareketli haftasını geride bıraktı. Merkez Bankasının faizleri yüzde 15’e düşürmesinden çok “Bundan sonra ne olacak?” belirsizliği sert hareketleri beraberinde getirdi. Dolar yüzde 12,5 artışla, geçen haftayı 11,2360 TL seviyesinden tamamladı.

TCMB’nin bile “yüksek enflasyonun, önümüzdeki iki çeyrek daha sürmesini beklediğini” açıklaması ve “aralık ayında bir faiz indirimi mesajı” vermesi, dolar fiyatlamalarında kafaları karıştırdı. Öte yandan küresel piyasalarda da “yüksek ABD enflasyonu” sebebiyle dolar endeksi yönünü yukarı çevirmiş durumda. Mevcut şartlar altında sadece şu söylenebilir; dolarda çift haneli rakamlara alışmak durumundayız.

Geçen haftaki hızlı yükselişin, yaşanabilecek pozitif gelişmelere bağlı olarak bir kâr satışına dönüşmesi hâlinde; dolarda ilk etapta 10,70-10,80 bandına çekilme söz konusu olabilir. Her ne kadar TCMB önümüzdeki ay bir faiz indiriminden bahsetse de, yaşanacak gelişmelere göre bunun revize edilme ihtimalini de gözden kaçırmamak gerekir. Çünkü TCMB, fiyat istikrarı için “elindeki bütün araçları kullanacağını” da özellikle vurguluyor.

Sonuç olarak TCMB; piyasayı ve bankaları ucuza fonlayarak, (özellikle ticari tarafta) artacak kredi hacmi ile öncelikle ekonomik büyümeyi hedefliyor.

BORSAYA YARIYOR
TL’de yaşanan değer kaybı, borsaya yarıyor. Önceden dolar bu kadar çıkınca borsa düşerdi, şimdi hikâye bambaşka...

İki unsur ön plana çıkıyor: Birincisi, dolar bazında ucuz kalan hisse senetlerine hücum başladı.

İkincisi, yine artan dolarla birlikte ihracat gelirleri yüksek olan ve kasasında döviz bulunan şirketlerin hisseleri yükselişe geçti. Kasımın ilk iki haftasında borsaya gelen yabancılar, 750 milyon dolarlık hisse senedi aldı.

Yerliler için de bir parantez açmak lazım. Sonuçta yüksek enflasyon dönemindeyiz ve TÜFE’nin belki de aylarca yüzde 20’nin üzerinde kalacağı bir döneme gireceğiz. Böyle dönemlerde “birikimlerin değerini korumak” temel eğilim olarak öne çıkıyor.

Borsa, enflasyona ezilmek istemeyen yerli ve küçük yatırımcı için de önemli adreslerden biri olacak. Kabaca ve ilk etapta teknik olarak “2 cent” hedefi görülüyor. Bu da 2.200 puana kadar bir yükseliş potansiyeli barındırıyor.

Burada şu uyarıları da yapalım ve yazıyı bitirelim:

> 1 Kasım’a 1.522 puandan başlayan BİST 100 endeksi, geçen hafta 1.737 puandan kapandı.

> Borsada teknik göstergeler “aşırı alım” noktasında bulunuyor.

> Yaklaşık yüzde 14’lük bu rallide, grafiklerde iki fiyat boşluğu oluştu.

> Bu “kopuş” seviyeleri, 1.547 ve 1.643 noktalarında yer alıyor.

> Muhtemel bir kâr realizasyonu hâlinde bu noktalar hedef alınabilir.

> Ancak bu düşüşler, ülkenin ve şirketlerin “büyüme ve ihracat” odaklı hikâyesi kapsamında “alım fırsatı” olarak görülebilir.

> Sadece “döviz borcu olan” şirketlere dikkat etmek lazım...
...
YASAL UYARI: Burada yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeler “Yatırım Danışmanlığı” kapsamında değildir. Kişisel görüşlere dayanmaktadır. Mali durumunuz, risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak sözleşme çerçevesinde sunulmaktadır. Bu nedenle burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmemesi gerekmektedir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.