Süper değil dizel...

A -
A +

İlk yarıda F.Bahçe, ikinci yarıda G.Saray iyi oynadı. Taraftarlar arasındaki nefret  büyük acıyı ve yardım duygusunu alıp götürdü...

301 maden işçisinin canları pahasına Manisa'ya getirdiği derbi, sezon başının futbol ihtiyatına rağmen gerilim yüklüydü.             Fenerbahçe geçen yılki kadro ve düzeniyle sahaya çıkarken Galatasaray iki kanadında iki yeni transferi Olcan ve Yasin'le mücadele ediyordu.
"Mücadele ediyordu" lafın gelişi... İlk yarıda Fener oynuyor, sarı-kırmızılı futbolcular savunma yapmaya çalışıyordu. Çhedjou ve Semih bu yarının en fazla göze batan adamlarıydı.
Kaderin aynı zaman diliminde buluşturduğu Volkan'ı Emre'si Caner'iyle bu Fenerbahçe rakip seyirci için en fazla tahrik edici kadro.
Bunu söylerken taşkınlık yapan seyirciye hak veriyor ve mazeret üretiyor değilim. Galatasaray taraftarı tuhaf bir şekilde "dolmuştu." Maçın hemen her anında sahaya bir şeyler atıyor, Fenerli futbolcular kornerleri polis kalkanı savunmasıyla kullanıyordu.
Volkan'ın Galatasaray taraftarının önüne geldiği ikinci yarı ise madencinin suratındaki emeğin ve alın terinin gururu olan kömür karası bazı seyircinin yüz karasına dönüşüyordu. Fenerbahçe kalesinin önü Yakacık çöplüğü olmuştu.
Nefret; depremi, acıyı, yardım duygusunu alıp götürüyordu.
HHH
İkinci yarı dengeler ve roller değişiyor, Galatasaray daha etkili ataklar yapıyordu. Bekir, Bruma ve Emenike'nin gollük vuruşları tabelayı değiştirmeyince maç uzatmaya gitti.
Pozisyonsuz geçen uzatma bölümünden sonra iş büyük ölçüde şansa, penaltılara kaldı. Penaltı atışları sonrasında da Süper Kupa Kadıköy'e gitti.
Hayırlı olsun İsmail Hoca...

MAÇIN ADAMI

Fernando Muslera

KIRILMA ANI

Bekir'in şutunu Muslera'nın çıkarması...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.