Kahrol düşman al sana bomba!

A -
A +

Tarih ırmağının kritik köprüsündeki randevuda, ne yapması gerektiğini bilen, görevinin şuurunda bir takım gibi oynadı Fenerbahçe...

 

Madem bu bir “milli maçtı”, öyle oynanmalıydı.        Doksan dakika boyunca hiç ama hiç susmayan taraftar...
Elinden geleni ardına koymayan sarı-lacivert futbolcular…
Kaleci Fabiano’dan uçtaki Van Persie’ye…  
Sağdaki Gökhan’dan soldaki Caner’e… 
Bütün ekip.
Hele Gökhan… Hele Caner… Hele Volkan Şen… Çift ciğerli, üç yürekli gibiydiler; felç ettiler Lokomotiv Moskova’yı…
Nani ve Van Persie… Uluslararası yıldız olmanın ne demek olduğunu gösterdiler.
Dedim ya, eleştirecek kimse yoktu neredeyse…
Düşün ki, Fenerbahçe’ye geldiği günden beri “Acaba niye alındı?” diye hep kendi kendime sorduğum Josef De Souza yılın en önemli gollerinin altındaki imza!..
Özellikle ikinci yarının bir bölümü var ki, Avrupa kupalarında gördüğüm en baskılı, en gurur verici futboldu, inanın…
Kaleci Guilherme bir maçta bu kadar “fazla mesai” yapmış mıdır acaba…
İlk yarıda Lokomotiv’i yürütmeye çalışan N'Dinga da kesilince sıradan bir takım oluverdi “Putin’in adamları.”
Alt tarafı futbol demeyin… 
Bazen “Futbol asla sadece futbol değildir.”
Çünkü dünyanın çeşitli yerlerinde, hele özellikle Orta Doğu’da bu maçı futbol olarak görmeyen o kadar çok insan var ki…
Teşekkürler Fenerbahçe!
Yolun açık olsun...

MAÇIN ADAMI

FENERBAHÇE

KIRILMA ANI

Gökhan’ın kapıp ortaladığı top

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.