Hamza, 3 puanı fiyonklayıp verdi
On bir kişi ile kendi sahasına kapanan, gol yemeyip bir puanı kurtarayım anlayışı sanıyorum 1970’lerde kaldı Hamza Hoca.
¥ İnsan, mesleğini bu kadar profesyonelce yapan adamı hayranlıkla izliyor. Sahayı enine boyuna, dikine, yanına kullanan, topu basit oynayıp, topsuz oyunda hep “pas almaya müsait” durumda bulunan bu adamı takdir ediyor. Atiba Hutchinson’dan bahsettiğimi anlamışsınızdır.
¥ İlk yarıda şaşırtıcı olan şuydu; Beşiktaş’ın kanatları çalışıyor, Rosier, N’Skala, içeride Dorukhan, Ghezzal, Larin elinden geleni yapıyor, top hep Beşiktaşlıların ayağında dolaşıyor… ama bırakın golü, pozisyon yok!
¥ Bunun birinci sebebi eski formundan uzak Aboubakar ile “kaçak güreşen” Oğuzhan’dı… İkinci ve en önemli sebebi ise hiç şüphesiz Hamza Hamzaoğlu’nun oynattığı “duvar futboluydu.”
¥ On bir kişi ile kendi sahasına kapanan, gol yemeyip bir puanı kurtarayım anlayışı sanıyorum 1970’lerde kaldı. “Yenildik ama ezilmedik” dönemleri yani.
¥ Hamza Hoca ilk yarıda amacına ulaşmış gibi görünüyordu ama maç iki devreydi. Sadece ceza sahasında rakibi kabul eden anlayış bir yerde fire verecekti. Verdi de…
¥ Sahanın en iyilerinden Rachid Ghezzal, 55. dakikada Larin’in kafasına ortaladı ve gol geldi. Ve Malatyaspor rakip sahayı hatırladı! Gol yapabilecek pozisyonlar bulmaya başladılar. Özellikle Cueva’nın frikiği Ersin’i çok zorladı.
¥ Ama atı alan Üsküdar’ı geçmişti. Malatyaspor adına bu mağlubiyette en az hatalı olan kaleci Abdulsamed Damlu’ydu. Arjantinli Guido Herrera’dan devraldığı kalede yine görevini en iyi şekilde yaptı ve açıkçası farkı önledi 21 yaşındaki genç eldiven…
MAÇIN ADAMI: Rachid Ghezzal