Belki bir gün bizde de...

A -
A +

“Maçı evde izlemek ile tribünden seyretmek arasında nasıl fark varsa MotoGP de aynı. Sıralama turlarında ünlü İtalyan takımı Ducati’nin garajındaydım.”

MotoGP’nin 2017 sezonundaki son yarışını İspanya’da izlemek için uçağa bindiğimde aslında aklımda tek bir soru vardı… 
Ünlü F1 pilotu Fernando Alonso’ya bir iki gün önceki basın toplantısında “Hangi pistin F1’e dönmesini isterdiniz” sorusu geldi. Alonso’nun cevabı gayet netti, “İstanbul'daki yarışı hep sevdim. Türkiye'deki pistin özelliği çok farklıydı. Değişik bir atmosferi vardı ve gerçekten zordu. Orada yarışmayı çok isterim."
Onun gibi birçok ünlü pilottan zaman içinde benzer açıklamalar gelmişti…
Evet, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, F1 CEO'su Chase Carey'i külliyede kabul etti. 2018’e yetişmese de 2019 takvimi için umutluyuz.

Belki bir gün bizde de...

PEKİ YA MOTOGP?
2015,16 ve 17 yıllarında 3 sene boyunca İstanbul Park MotoGP’ye ev sahipliği yapmıştı. Maalesef ki devamı gelmedi. Bahane ise seyirci azlığıydı. Yani organizasyon para kazanamıyordu. Sanırım artık durum değişti, en azından Kenan Sofuoğlu ve Toprak Razgatlıoğlu bu sporu halkımıza sevdirdi. Her ne kadar Motosiklet Federasyonu ile İstanbul Park yönetiminin arası biraz soğuk olsa da, bakarsınız yarın belki de…

YERİNDE İZLEMEK BAŞKAYDI
Maçı evde izlemek ile tribünden seyretmek arasında nasıl fark varsa MotoGP de aynı. Sıralama turlarında ünlü İtalyan takımı Ducati’nin garajındaydım. İşin detaylarını markanın hem test pilotu hem de yarışçısı olan Michele Pirro anlattı. Ama ne yalan söyleyeyim Valencia pisti benim için İstanbul Park’ın yanında çok sönük kaldı. Tamam, kabul ediyorum, şehrin nüfusu bir milyon ve tribünler doluydu…
İstanbul’dan ayrılmadan önce, gönderilen bir formu doldurmaya üşenmiştim. Test pilotlarından birisi yarış motoruyla tur atmayı teklif etti ve o formu sordu…
Pişmanlık fayda etmez ama o pistte 280 km hızla tur atma fırsatı elimden kaçtı. Gerçi ısrar etsem durum değişebilirdi ama İstanbul Park’ta otomobille o deneyimi bizzat kendim kullanarak yaşadım. Ve kendimi ancak bu şekilde ikna edebildim, aslında o forum için pişmanım…

Belki bir gün bizde de...

SOFUOĞLU BİR BAŞKA

Kenan Sofuoğlu’nun ne kadar zor bir işi başardığını da yarışı canlı izleyince anladım. Son sakatlığından sonra azimle piste çıkıp gazlaması ve hatta sakat sakat pist rekorunu kırması gerçekten farklı bir güç istiyor. Bu sene şampiyonluğu kaçırıp dünya ikincisi olsa da, yetiştirdiği pilotlar ve ülkemize kazandırdığı dünya şampiyonlukları için kendisini bir kez daha tebrik ediyor ve buradan geçmiş olsun diyorum…
MotoGP gerçekten çok hızlı ve keyifli bir yarış ama 2013’te GP kariyerine başladığı yıl şampiyonluğu gören Marc Márquez’in 4. dünya şampiyonluğuna canlı şahitlik etmek tarifsiz…
Ne diyelim, gönlümden geçen İstanbul Park’ın önce Formula 1 takvimine girmesi. Devamında ise Kenan’nın yarıştığı SuperSport kategorisinin ülkemizde düzenlenmesi. Dertleri seyirci azlığı ya; bence Sofuoğlu o tribünleri doldurur…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.