Hakan Ateş sessizliğini bozdu: Seçil Erzan'a 'Doğrunun ipine sarıl' dedim

Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş uzun süren sessizliğini bozdu. Gündem olan davayla ilgili ilk kez konuşan Ateş; Seçil Erzan'a banka sorgusu sırasında “Bir tek doğrunun ipine sarıl. Seni kurtaracak tek şey budur. Çok mağdur insan var” dediğini anlattı.

Kaydet

ÖNDER ÇELİK HAMBURG - DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, enflasyonun düşürülmesi için her kesimin fedakârlığının şart olduğunu söyledi.

Almanya’nın Hamburg şehrinde gazetecilerle düzenlediği sohbet toplantısında ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ateş “Yerel seçim sonrasında Merkez Bankası rezervlerinin 80 milyar dolar arttığını görüyoruz. Böylelikle swap hariç rezervlerimiz eksi 65 milyar dolardan artı 12 milyar doların üzerine çıktı. Dolayısıyla enflasyonda mücadele edebilir noktaya geldik. Bunda tabii ki yüksek faizin de etkisi var. Politika faizinin yüzde 50’lere gelmesi ve bunun TL açısından bir cazibe oluşturması, dövizden TL’ye dönüşü güçlendirdi. KKM, tepe seviyeleri olan 127 milyar dolardan 60 milyar dolar seviyesine gerilemiş durumda. Toplam rezervlerimiz 150 milyar dolara ulaştı, CDS 275 civarına geriledi. Baktığımız zaman yurt dışı yatırımda, ilk önce portföy yatırımcısı girer. Bunun arkasından uzun dönemli yatırımcı gelir. O da kapıda bekliyor. Neyi bekliyor? Bu stabil ekonominin kararlı bir şekilde sürdürülüp sürdürülemeyeceğine bakıyor” dedi.

ENFLASYON KÖTÜLÜKLER YUMAĞI

Ekonominin enflasyonu düşürerek düze çıkacağını anlatan Hakan Ateş “Enflasyon nasıl düşer? Acı reçete içerek. Şimdi normalde evde bir hastalık var, bir sıkıntı var veya baba borç aldı, ödeyemiyor. Herkes buna bir katkıda bulunacak. Kimin ne ölçüde katkıda bulunacağı o ülkenin şartlarına, kanunlarına bağlı” ifadesini kullandı. “Acı reçeteyi kime verirsen ‘almayayım’ der” diyen Ateş; bankacılık, kamu kesimi, özel sektör ve hane halkının hep birlikte fedakârlık yapması gerektiğini söyledi. Çalışanın satın alma gücünün artan fiyatlar nedeniyle eridiğini, maaş zamlarının işe yaramadığını anlatan Ateş, ‘bataklık’ olarak tanımladığı enflasyonu kurutmadan sorunun çözülemeyeceğini kaydetti. Enflasyonun fırsatçılık, stokçuluk, bir sürü insanın hakkının yenmesi olayı olduğunu vurgulayan Ateş, paranın doğru yere harcanması, kredilerde selektif olunması gerektiğini anlattı. Problemli kredi akışının çoğaldığını, konkordatoların 10 kattan fazla arttığını ifade eden Hakan Ateş “Eğer kararlı bir şekilde bu acı reçeteyi içmeye devam edersek, evet, ekonominin büyümesi azalır. Ancak biz bu enflasyon belasından kurtulmadığımız müddetçe ne yaparsak yapalım boşuna” diye konuştu.

YIL SONU FAİZ BEKLENTİSİ 40’LAR

Gri listede olmanın daha maliyetli olduğunu anlatan Ateş, şöyle konuştu: 2024’ün sonunda faizin 40’lı seviyelere ineceği, 2025’in sonunda 20’li seviyelere ineceği benim beklentim. Enflasyon da buna paralel gelişir. Ama biz ‘enflasyon düşmedi faizi düşürdük’ şeyini yapamayız şu anda. Ve bu arada alınan mali tedbirlerle; bütün vergi kaçaklarının önlenmesi, yolsuzluk ekonomisinin azalması, kayıt dışı ekonominin azalması, hukuk reformunun yapılıp herkesin hakkını alması önemli. Bu yurt dışındaki yatırımcı açısından önemli. Ben Türkiye’ye paramı koyduğumda rahat rahat ‘geri alır dönerim’ diyebilmesi açısından...

BU EKONOMİ YURT DIŞINDAN PRİM ALIR

Kurumlar ve gelir vergisi gibi ana vergilerde herhangi bir artış beklemediğini, en kötünün ise geride kalmadığını kaydeden Ateş “Rezervimiz 150 milyarlara, swap hariç net rezervimiz eksi 65’ten artı 12 milyar dolara çıktıysa, kamu borcumuzun GSYH’ye oranı yüzde 30’un altındaysa, işsizlik yüzde 10 seviyesinde tutunabilmişse, bütçe açığı yüzde 2’deyse bu ekonomi yurt dışından prim alır. Sermayeyi ithal etmek zorundayız. Yurt dışında bekleyen adam bu kadar büyük marjları görünce yurt dışında yüzde 2 kazanmak yerine ülke riskinin 275 olduğu yerde, yüzde 7-8 kazanmayı tercih edecektir. Ediyor zaten” değerlendirmesini yaptı.

HAKAN ATEŞ, ‘SEÇİL ERZAN’ OLAYIYLA İLGİLİ İLK KEZ KONUŞTU

‘Seçil Erzan’ olayına ilişkin açıklamalarda bulunan DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, futbolcuların karıştığı dolandırıcılıkta bankanın dahli olmadığını ifade etti. Erzan’a banka sorgusu sırasında “Bir tek doğrunun ipine sarıl. Seni kurtaracak tek şey budur. Çok mağdur insan var” dediğini anlatan Ateş, “Bankacılığın tamamen dışında, bankada hiç kaydı olmayan ve alışverişlerin tamamen şube dışında oluştuğu bir ortamda bunu yakalamak kolay bir iş değil” diye konuştu.

Olaya karışanların hepsini tanıdığını anlatan Ateş, “Allah aşkına, gerçekten helal olsun ya deyip keşke biri sırtımı sıvazlasaydı. ‘Sen yüzde 257 faiz veriyorsun’ deseydi uyanırdık o zaman” diye konuştu.

Zimmet ve dolandırıcılık olaylarının dünyanın her yerinde olduğunu, bu nedenle sigorta poliçeleri yaptırdıklarını anlatan Ateş “Birçok bankada karşılaşılan benzer işlemler basında haber olarak yer bulmazken bizimle ilgili en küçük gelişme sosyal medyada yer buluyor. Bizim adımız kanuna aykırı olarak geçiyor” ifadelerini kullandı. Dünyanın hiçbir yerinde bir şube müdürünün elden para almayacağını, böyle bir yetkisi bulunmadığını vurgulayan Ateş, son olaydan sonra bankada denetimlerin sıkılaştığını, bunun sonucu olarak da daha sonraki dönemlerde ortaya çıkması muhtemel olan vakaların üst üste tespitini sağladıklarını kaydetti.

Zimmet suçuyla dolandırıcılık ayrımına işaret eden Ateş, şöyle konuştu:
“Bankacılıkta böyle bir şeyin yolunu açmak çok tehlikeli. Bir banka muamelesi ancak bankaya yatan para ile başlar. Oradan çalınmışsa o zimmettir. Ama bankaya hiç girmediyse o başka bir şeydir, dolandırıcılıktır, nitelikli dolandırıcılıktır, evrakta sahteciliktir.”

Yayın Tarihi | 29 Haziran, 2024 - 02:00

Bizi Takip Edin

YORUMLAR