Bir mendille sardı yarasını

A -
A +

Emir Sultan hazretleri, "rahime-hullahü teâlâ" Bursa'ya teşrif ettiğinde, Yıldırım Bayezid Han Avrupa'da küffarla çarpışıyordu. Osmanlının, bu harpte, çok zayiatı vardı. Kimi "şehid" oluyor, kimi de "yara" alıyordu. Bu esnada "bir genç" peydah oldu. Dolaşıp, yaraları sarıyordu. Bir ara Sultan da yaralandı. Ve yarayı sarsın diye, çağırdı o genci. Emir Sultan hazretleri geldi. Ve cebinden "bir mendil" çıkarıp sardı Sultanın yarasını. Sabahleyin baktılar ki, tamamen iyileşmiş o gencin sardığı yaralar. Sultan da, merakla açtı yarasını. Evet, iyileşmişti. Ama birden gözüne o "mendil" ilişti. Dikkatle baktı mendile. Gördü ki, hanımının, tâ nişanlıyken kendisine verdiği mendilin yarısıydı bu. Çok şaşırdı. "Bu, nasıl olabilir?" dedi kendi kendine. Emretti hemen: - O genci bulup getirin acilen! Çok aradılar. Ama bulamadılar. Kaybolmuştu ortadan. Sultan çok merak etmişti onun kim olduğunu. TİZ O GENCİ BULUP GETİRİN! Yine, Niğbolu'da da, Yıldırım Bayezid Han, kaleyi almak için şiddetli savaşıyor, peş peşe hücum etseler de kale bir türlü düşmüyordu. Bayezid Han, üzüldü. Şiddetli bir hücum anında "aynı genç" peydah oldu yine. Kalenin kapısını, içeriden açtı. Mücahitler içeri daldılar. Ve kâfirler teslim oldular. Kale fetholmuştu. Kapıyı, Emir Sultan hazretleri açmış, sonra kaybolmuştu yine. Emretti Padişah: - Tiz o genci bulup getirin huzuruma! Herkes seferber oldu. Ama yine ortalarda yoktu... www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com