Evliyânın büyüklerinden Ebül Abbâs Sebtî hazretleri, Sebt’te doğup Merrâkuş'ta vefât etti. Bu zâtın ziraatla uğraşan bir talebesi vardı. Ancak bir sene “şiddetli bir kuraklık” oldu o havâlide.
Bir damla suya hasret kaldı toprak.
Genç adam bostanının başında kara kara düşünüyordu ki, hocası gelip, sordu:
“Hayrola evlât, bostana su mu vereceksin?”
“Evet hocam, ama su yok.”
“Ne yapacaksın peki?”
“Bilemiyorum hocam.”
“Üzülme evlât! Yerleri gökleri yaratan, sana su vermeye kâdirdir. Sen şimdi su yollarını aç ve bekle. Su gelir inşallah” buyurdu.
Genç adam;
“İnşallah hocam” dedi.
Gidip açtı su yollarını.
Ve beklemeye koyuldu.
O gece sabaha karşı bir “şarıltı” işitti birden...
Evet, su gelmişti.
Hem de güldür güldür.
Suladı bostanını, şükretti Allah'a.
Sulama işi bitince kesildi su...
● ● ●
Bu zâtın hiç uyumayıp geceleri hep ağladığını bilenler;
"Efendim, niçin uyumuyorsunuz?" diye sordular.
Cevâbında;
“Cehennemin harâreti uykumu kaçırıyor. Cehennem, yakmak için insan beklerken rahat uyuyanlara şaşıyorum" buyurdu.
Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...