Kâbe duvarları yenileniyor

A -
A +

Kâbe-i şerîf'in duvarları, eskimiş, yenilenmesi gerekiyordu. Bunun için kabîleler toplanıp istişare ettiler. Biri bir teklifte bulundu: - Kur'a çekelim. Her duvarın örülmesini bir kabîle üstüne alsın. Râzı mısınız? - Tamam, râzıyız! dediler. Ve kur'a çekildi. Her kabîle, kendine çıkan duvarı, temele kadar yıkıp, yeniden örmeye başladılar. Ancak sıra "Hacer-ül esved"in yerine konmasına gelince problem çıktı. Zira her kabîle, bu şerefli işin kendisine âit olduğunu iddiâ ediyordu. Münakaşa kavgaya dönüşmüş, neredeyse kan akacaktı ki, güngörmüş bir ihtiyar; - Durun! Beni dinleyin! diye bağırdı. Kavgayı bırakıp, ona döndüler. İhtiyar devam etti: - Bir teklifim var. Yarın Benî Şeybe kapısından ilk girecek şahıs, "hakem" olsun. O nasıl söylerse öylece halledelim, kabul mü? Bir ağızdan; - Kabul ediyoruz! dediler. Ertesi gün, toplanıp merakla bekliyorlardı ki, "Fahr-i kâinat Efendimiz" girdi kapıdan. Onun teşrifiyle rahatladı herkes. Çünkü bu gelen, 'Muhammed-ül emîn'di. En âdil kararı Onun vereceğinden şüphesi yoktu kimsenin. Efendimiz "aleyhisselam", mübarek hırkasını çıkarıp yere serdi. Üzerine "Hacer-ül esved" taşını koyup; - Her kabîleden bir kişi gelsin! buyurdu. Dört kişi ileri çıktı. Onlara; - Her biriniz hırkanın bir ucundan tutarak kaldırın! buyurdu. Duvar hizasına gelince, mübarek elleriyle o taşı alıp yerine yerleştirdi. Mesele hallolmuştu. Herkes memnundu netîceden. Bu hârikulâde çözümle, Mekke'de bir iç harp önlenmiş, kan dökülmesi engellenmişti. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com