Mendil ve yanan köz!..

A -
A +

Hemen bir bohça hazırlattı. İçine mendil ve gömlek koyup gönderdi damadına. O esnada Emir Sultan hazretleri, mangalını yakmış, odasında oturuyordu ki, çalındı kapısı. Vazifeli, girip arz etti bohçayı: - Valide Sultanın hediyesidir efendim. Emir Sultan hazretleri, teşekkür edip, yer gösterdi gelene. Sonra açtı bohçayı. İçinden bir mendil çıkardı. Arasına, mangaldan bir adet "Köz" koyup uçlarını kapattı. Ve o gelene uzatıp; - Valide hanıma selâmımı söyleyin. Biz fakir dervişin hediyesi de bu olsun, buyurdu. Adam şaşkınlık içinde aldı mendili. "Ne acayip şey" diye düşünerek ayrıldı oradan. Ama çok merak ediyor, "Köz, o mendili nasıl yakmıyor?" diyordu içinden. Saraya kadar zor tuttu kendisini. Nihayet varıp arz etti valide sultana. Mendil merakla açıldı. İçinde, "Köz" yerinde, gözleri kamaştıran bir "Elmas parçası" vardı. Saray halkı çok şaşırıp; - Bu, onun büyük bir kerameti, dediler. Ama bütün bu haberleri, bazı kötü niyetli kimseler Bayezid Hana kasten yanlış aksettirdiler. Hakan da, gerçeği bilmediği için; - Bak hele! diye kükredi birden. Kızımız bir dervişe verilirmiş! Emretti bir paşasına: - Derhal Bursa'ya git! Kızım Hindu Sultanla o dervişin başlarını al getir! Süleyman Paşa, kırk erle koştu Bursa'ya. Ama Valide Sultan izin vermedi. - Bu iş, sandığınız gibi değil, dedi. Dinlemeyip, zorla girdiler saraya. Tam "Emir Sultan" ile "Hindu Fatıma Sultan"a yaklaşmışlardı ki, gaibten kırk adet ok atıldı. Ve o kırk sipahi, cansız olarak yerlere serildiler. Bizimkiler mi? Kıllarına bile zarar gelmedi. >> www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com