Resulullaha âşık bir fakir

A -
A +

Bağdatta bir gurup zengin, Hac yoluna çıktılar. O yörede Resulullahın aşkıyla yanan bir fakir vardı ki, yıllardır kutsal toprakların hasretiyle yanıp kavruluyordu. Kafileyi görünce dayanamadı. Koşup katıldı o kervana. Ama ne bineği vardı, ne azığı. Zenginlerden biri farketti onu. Alaylı bir yüz ifadesiyle; - Ey fakir! Bineğin yok, azığın yok. Nasıl hacca gideceksin? dedi. Sonra bir kahkaha atıp ekledi: - Bari paran var mı? Fakirin parası da yoktu. Ama tevekkülü vardı kalbinde. Sonra Resulullahın muhabbeti vardı. Döndü o kendini bilmeze. - Allah bana yardım eder, dedi. Ve mahzun halde ayrıldı yanından. Hacdan sonra Medineye doğru yola çıktılar. Zengin, bu fakiri görüp sordu: - Komşu! Sahi sen haccı yapabildin mi? - Çok şükür. Bana da nasib oldu. - Peki, beratını aldın mı bari? - Ne beratı? - Cehennemden âzâd olduğuna dair berat. - Hayır. Ben öyle bir şey almadım. Zengin, cebinden çıkardığı herhangi bir kâğıdı gösterip; - Bak, Kâbeyi ziyaret edenlere böyle berat veriyorlar. Hepimiz aldık, dedi. Fakir buna inanıp koştu Kâbeye. Örtüsüne yapışıp; - Yâ Rabbî! O berattan ben de isterim, diye yalvardı. O anda eline bir kâğıt tutuşturuldu gaibten. O kâğıdı yüzüne gözüne sürdü. Sonra koşup yetişti kafileye. Zengin onu görünce sordu: - Ne oldu? Alabildin mi beratını? - Evet ya, bana da verdiler, işte! Adam misk kokulu, nur yazılı kâğıdı görünce aklı gitti. Bayılıp düştü atından. Kendine geldiğinde anlamıştı her şeyi. Ağlama sırası kendisindeydi artık. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com