Yarım kalan tıraş!..

A -
A +

Bir gün Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerine bazı sevdikleri; - Efendim, bize ihlâs hakkında bir misal verir misiniz? dediler. Şunu anlattı onlara: Mekke'de bulunurken tıraş olmak üzere bir berbere gittim ve; - Allah için şu saçımı düzeltir misin, dedim. O esnada birini tıraş ediyordu ki, o da mevki makam sahibi biriymiş meğer. Ben böyle söyleyince, o kimseye; - Efendi, bir zahmet siz kalkın! dedi. O kalkınca beni oturttu yerine. Adamın tıraşı yarım kalmış, canı da sıkılmıştı. Onu yatıştırmak için; - Kusura bakma beyim. Allah için bir şey istendiğinde o işi yapmak için acele edilir, dedi. Ben kalbimden; "Elime para geçerse, getirip bu berbere hediye edeceğim" diye düşündüm. Ertesi gün, bir kese altın geldi bir yerden. Götürüp, berbere verdim. Ancak kabul etmedi ve; - Kardeşim! Ben sana o iyiliği Allah için yapmıştım. Karşılığını Rabbim kat kat verir, dedi. EN ZOR ŞEY NEDİR? Bir gün de cemaatine: - Dünyada en zor şey nedir, biliyor musunuz? diye sordu. - Bilmiyoruz efendim, dediler. Buyurdu ki: - En zor şey "Peki" demektir. - Neye peki demek efendim? - Tabii ki hak söze. Çünkü nefis, "Peki" demek istemez. Ebû Cehil, Resûlullah Efendimize bir defa "Peki" deseydi, Hazret-i Ömer "radıyallahü teâlâ anh" gibi kıymetli olurdu. Hazret-i Ömer de, eğer "Peki" demeseydi, Ebû Cehil'den daha tehlikeli olurdu. www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com