ADAM İŞBAŞINDA BELLİ OLUR!

Nisan ayı Türkiye’nin;

Millî gurur ayı oldu.

Birçok proje devletin, halkın hizmetine sunuldu.

 

Türkiye’yi süper lige çıkaran projelerden bazıları…

Akkuyu Nükleer Santralinde yakıt töreni yapıldı.

Karadeniz doğalgazı devreye girdi.

TCG Anadolu Mavi Vatan yolculuğuna çıktı.

Yerli ve millî Togg’da seri üretime geçildi.

İlk batarya fabrikasının temeli atıldı.

Depremzedeler tamamlanan köy evlerine kavuştu.

Bayraktar Kızılelma göklere yükseldi.

Yerli motor ile yapılan helikopter GÖKBEY havalandı.

ALTAY tankı TSK'ya teslim edildi.

Dünyanın cazibe merkezi İstanbul Finans Merkezi açıldı.

İstanbul’da; Başakşehir-Kayaşehir, 

Ankara’da; AKM-Gar-Kızılay metro hatları devreye girdi.

İlk gözlem uydusu İMECE uzaydaki yerini aldı.

Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Treni sefere başladı.

Köprüler, otoyollar, hastaneler…

Ve daha daha niceleri…

 

Dosta güven, düşmana korku salan,

Geleceğe ışık tutan,

Göz kamaştırıcı muhteşem tablo bu.

     ***

Muhalefet cephesinde durum ne?

Projeleri küçümseme, kıskançlık, hazımsızlık…

Dile dolanan düşmanvari açıklamalar,

Soğanla, patatesle, domatesle laf salatası,

Kavram kargaşası, polemik, bol keseden vaatler…

Ekonomik sıkıntı had safhada.

Küresel kriz, tencereyi vurdu.

İnsanlar mutfak derdinde.

Halkımız, 14 Mayıs’ta sandığa giderken,

Türkiye’yi yıldızlaştıran bu hamleleri yok saymayacaktır.

Tercihini ona göre yapacaktır!

Hazreti Mevlâna ile sözlerimizi noktalayalım:

 

 

 

AYM Başkanı Zühtü Arslan da,

Sosyal medyadan yana dertli.

Kararlarla ilgili -ayna tutan- eleştirilere müteşekkir.

Kabullenemediği tek şey:

140 karaktere sıkıştırılan,

Teknik olarak anlam ifade etmeyen,

Hassas konulardaki yorumlar.

İçtihatların gelişmesine katkısı yokmuş.

Sosyal medya artık, trollerin savaş alanı oldu.

Her konuda -ahkam kesilen- arenaya dönüştü.

Tehdit ediyorlar, iftira atıyorlar.

Herkesi töhmet altında bırakıyorlar.

Yalan, yanlışla yönlendirme yapıyorlar.

Tedbirler, düzenlemeler yetersiz kalıyor.

Üzerlerine gidildiğinde, kıyametler koparılıyor.

Malum destekçiler de devreye giriyor.

“Demokrasi yok, sansür var” iftiralarıyla,

Ülkemizin itibarını zedelemek istiyorlar.

Tetikte bekleyen dış güçler de koltuk çıkınca…

Sonrası kaos, gerginlik, tedirginlik…

Haydi bakalım işin içinden çıkabilirsen çık?!.

Kısacası teknoloji bir nimet,

Trollerin elinde ise -önlenemez- bir felaket…

Seçim arifesinde aman dikkat!

 

 

 

6 Şubat depreminden sonra…

Büyük yol katetti, Türkiye.

Felaketin yaraları sarılırken,

Düzenlemeler de yapılıyor.

11 ilimizde, enkaz kaldırma çalışmaları tamamlandı.

Fay hatlarının geçmediği bölgeler planlandı.

Kalıcı konutların yapımına başlandı.

Köylerde bitirilen evler teslim ediliyor.

Hatay başta olmak üzere geri dönüşler hızlandı.

Hayatın normale dönmesi için çalışılıyor.

     ***

İstanbul’a ise -özel- bir önem veriliyor.

Kentsel dönüşümde yeni teşvikler devrede…

Yarısı bizden kampanyası 400 bine ulaştı.

5 yılda 1,5 milyon konut hedefleniyor.

Allah devletimize zeval vermesin.

Birlik, beraberliğimize halel gelmesin.

Bu devlet, bu millet, -her işin- üstesinden gelir.

Zira tarihimizden, geleneklerimizden güç alıyoruz.

 

 

 

On dört gün kaldı seçime,

Bir kurt düştü içime,

Çıkmazsak sandıktan

‘Masanın başı’yım, gider gücüme

     ***

NOT: Bugün 1 Mayıs, Emek ve Dayanışma Günü. Gece-gündüz demeden çalışan, alın teriyle para kazanan emekçilerimizin bayramı kutlu olsun.

1977’nin 1 Mayıs’ını unutmayalım, provokatörlere fırsat vermeyelim.