Havuzun suyu arttı ama dibi delik!
4 Temmuz 2022 02:00
Geçtiğimiz yıllarda yapılan düzenleme ile milletvekili maaşları Cumhurbaşkanlığı ödeneğine bağlanmıştı. Memurlara ve emeklilere yapılan yüksek zam artışından yararlanamıyorlardı. 2022 başında Cumhurbaşkanı ödeneği yüzde 14 artınca milletvekili emekli maaşları da aynı oranda zamlandı. Oysaki memura ve dolayısıyla hâlen milletvekili olanlara yüzde 27 zam yapılmıştı.
Hâl böyle olunca; emekli milletvekillerinin maaşı, görevdeki milletvekili maaş artışının altında kaldı. Bunun üzerine yaklaşık 6 aydır eski milletvekilleri hem cumhurbaşkanlığı hem AK Parti Yönetimi nezdinde kendi maaşlarına yapılacak zammın da mevcut milletvekillerininki gibi memur maaşı katsayısına bağlanması konusunda kulis yürütüyordu. Birkaç girişimde bulunulmuştu ancak her seferinde CHP’nin siyaseten kullanması üzerine geri adım atılmıştı.
Son olarak ek bütçede, Cumhurbaşkanı ödeneğinin arttırılması böylece bu artıştan milletvekili emekli maaşlarına da yansıtılması formülü gündeme geldi.
Gel gör ki, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu konudaki eleştirilerini öyle ileri götürdü ki; işi "Erdoğan perişan vaziyette galiba, geçinemiyor" noktasına getirdi. Gereksiz sözleriyle siyaset arenasında at koşturdu.
İyi niyetle yola çıkan Sayın Erdoğan ,"Durumdan vazife çıkaran” siyaset tellallarına fırsat vermedi. Emekli milletvekillerinin maaşıyla ilintili olduğu için kendi ödeneğinin mecburen arttırıldığını söyledi. Ve ‘hodri meydan’ diyerek ödenek artışından vazgeçti.
Ancak milletvekili emeklilerinin mağduriyeti ortaya çıkınca Meclis'in tatile girmesine kısa bir süre kala verilen önerge ile bu kez maaş artışları memur maaş katsayısına bağlandı. Böylece temmuzdan itibaren zamlı maaş almalarının yolu açıldı.
Gelelim zurnanın zırt dediği yere…
Cumhurbaşkanı ve iktidarın her icraatına kulp takan, hakarete varan eleştiriler yapan hatta hakkında bu nedenle onlarca dava açılan Kılıçdaroğlu’ndan milletvekillerinin emekli maaşlarına yapılan zamla ilgili ne hikmetse(!) bir ses çıkmadı. Sadece Kılıçdaroğlu değil, diğer muhalefet partilerinden de en ufak bir çıt duymadık.
Aslında maaş artışı olunca siyasiler ortak bir zeminde buluştular. Bize göre bundan da en kârlı çıkan Kılıçdaroğlu oldu.
Niye mi derseniz?
Çünkü hakkında o kadar çok dava var ki ve o kadar çok tazminata mahkûm oluyor ki, yazmaya yerimiz yetmez. ‘Ödemekte güçlük çekiyor’ diye CHP’liler bir yardım havuzu oluşturmuştu. Bu havuza CHP milletvekilleri Kılıçdaroğlu’nun kaybettiği davalara tazminat ödenmesi için para akıtıyordu. Maaşlar arttığına göre, CHP milletvekillerinin havuza verecekleri destek de herhâlde artacaktır!
Bu arada yılbaşında cumhurbaşkanlığı ödeneği artmazsa Kılıçdaroğlu’nun hem emeklilik hem de mevcut milletvekilliği sıfatıyla alacağı maaş diline doladığı, cumhurbaşkanı maaşını geçmiş olacak…
Gençlik oy(un)ları
İster Z kuşağı deyin, ister teknofest kuşağı… Ne derseniz deyin hiç fark etmez. Önümüzdeki yıl, bu kuşak 7 milyona ulaşacak. Ulaşmasının ötesinde de Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucunu belirleyecek. Siyasi Partiler, bu yüzden gençlik politikalarına öncelik veriyor. Başarılı olan yarışı kazanacak.
AK Parti gençlerle iç içe bir parti. Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlerle sık sık bir araya gelip sohbet etmeyi seviyor. Onların siyasi ve toplumsal meselelere farklı yaklaşımlarını, fikir üretme kapasitelerini çok beğeniyor. Cumhur İttifakı'nın diğer ortağı MHP’nin lideri Devlet Bahçeli ise aile kavramı, ata-evlat ilişkisi üzerinden gençlerle diyalog kuruyor. 6’lı masanın organizatörü Kemal Kılıçdaroğlu da Türkiye’nin istikbali için gençlerin çok önemli olduğu temasını işliyor.
Peki, kim şanslı sorusuna gelince;
Koç Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Çarkçı’nın geçtiğimiz günlerde bir TV kanalında, yaptığı ”Gençlerin ailelerine göre daha muhafazakâr bir çizgiye yöneldiğine” dair açıklama dikkat çekiciydi. Bu veriyi de baz aldığımız takdirde en şanslı parti AK Parti, en şanslı lider Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan…
Neden mi?
AK Parti, bilgi ve teknoloji ile donatılmış, üretken, millî-manevi değerlere bağlı, değişen dünya şartlarını dikkate alan ve sürekli kendini yenileyen bir gençlik için politika üretiyor da ondan.