Kaydet
a- | +A
Hazırlayan: Ankara Haber Merkezi - 3. BÖLÜM
27 el bombası oyunu bozdu!
Başlık Resmi27 el bombası oyunu bozdu!
Polis, Arslan'ın bağlantılarını araştırırken, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'e ulaştı. DAVANIN SEYRİ DEĞİŞTİ Yargılama devam ederken, İstanbul Ümraniye'de ele geçirilen 27 el bombası davanın seyrini de değiştirdi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 23 Haziran 2007'deki duruşmada İstanbul'daki gelişmeleri değerlendirdi. EVRAKLARIN ÖRNEĞİ İSTENDİ Danıştay'a ve Cumhuriyet Gazetesi'ne yapılan saldırılarla Ümraniye'de bir evde ele geçirilen bombalar arasındaki ilişkinin araştırılmasını isteyen mahkeme, Ümraniye soruşturmasıyla ilgili evrakın bir örneğini talep etti. Yargıtay kararı: Bu dava Ergenekon'la birleştirilmek zorunda Toplumdaki gerginlik sürerken, saldırının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı. Arslan, ilk ifadesinde olayları kimlerle gerçekleştiğini anlatmış Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu, İsmail Sağır ve Tekin Irşi de gözaltına alınmıştı. Arslan, ifadesinde Cumhuriyet Gazetesi'ne el bombalarını "Domuzlu karikatür" için attığını, Danıştay 2. Dairesi'ne ise baş örtüsü kararı sebebiyle saldırı düzenlediğini savunuyordu. Ancak el bombaları ile silahları kimden aldığını bir türlü söylemedi. Daha sonraki ek ifadelerinde, el bombalarını 2 milyar lira karşılığında avukat Süleyman Esen'den, silahları da 7 milyar karşılığı Aykut Metin Şükre adlı taksiciden aldığını ileri sürünce, bu kişiler de yakalandı. Esen, sonraki süreçte hiçbir zaman el bombası sağladığını kabul etmedi. İLGİNÇ İLİŞKİLER Polis, Arslan'ın bütün bağlantılarını araştırırken, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, emekli binbaşı Zekeriya Öztürk, ulusalcı çevrelerce tanınan Hüseyin Görüm gibi isimlere de ulaştı. Bu isimler Arslan'ın anlatımlarıyla çelişen yapıdaki kişilerdi. Tekin'in hakkında yakalama kararı olduğu sırada intihar girişiminde bulunması da şüpheleri artırdı. Söz konusu kişiler, soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Sorgulanan bu kişiler Arslan'ı tanıdıklarını ancak saldırıyla ilişkileri bulunmadığını söylediler. Arslan'ın telefon kayıtlarının incelenmesi sonucu da bu kişilerle görüşmeleri tespit edilse de son dönemde hiçbir irtibatın olmaması dikkate değerdi. Bu kişiler, yeterli delil olmaması nedeniyle ya savcılık ya da mahkeme safhasında serbest bırakıldılar. ÖRGÜTÜN KURULUŞ AMACI Arslan ve ekibinin Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik el bombalı saldırıları gerçekleştirdiği saptanınca, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 25 Mayıs 2006'da bombalamaya ilişkin soruşturmaya "yetkisizlik" kararı vererek, dosyayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da soruşturmayı tamamlayarak dava açtı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 14 Temmuz'da kabul edilen iddianamede, Arslan, avukat Süleyman Esen ve emekli vaiz Salih Kurter'in, Cumhuriyet Gazetesi'nde türban ile ilgili yayınlanan karikatür ile Danıştay 2. Dairesi'nin türban ile ilgili kararını esas alarak, anayasal düzeni cebren değiştirmeye teşebbüs amacı doğrultusunda silahlı örgüt kurdukları belirtildi. ARSLAN ADRES GÖSTERDİ Yargılama da 11 Ağustos'ta başladı. 7'si tutuklu 9 sanıklı davanın ilk duruşması Arslan'ın şovuna sahne oldu. Duruşma devam ederken, Arslan, "Cuma namazına gideceğim" diyerek tutuklu sıralarından çıkmaya çalışınca, daha ilk duruşmada ortalık karıştı. Arslan, yargılamanın ilerleyen safhalarında da aynı tutumu sürdürdü ve sürekli olarak belirli adresleri hedef göstermeye çalıştı. Arslan'ın duruşmalardaki şu sözleri, dikkat çekiciydi: "Genelkurmay şeriatın önüne geçmeye çalışmasın. Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan ve imanlı kişilerden şeriatı ilan etmelerini istiyorum. Yoksa kan dökülür. Eylemi şeyhimin emirleri doğrultusunda yaptım" "Fethullah Gülen'e saygı ve sevgilerimi bildiriyorum. Onu kırdım ve üzdüysem özür dilerim. Bu olayın Ayhan Parlak, Veli Küçük ve Muzaffer Tekin ile uzaktan yakından alakası yoktur." ÜMRANİYE'DEKİ EL BOMBALARI Yargılama devam ederken, İstanbul Ümraniye'de ele geçirilen 27 el bombası davanın seyrini de değiştirdi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 23 Haziran 2007'deki duruşmada İstanbul'daki gelişmeleri değerlendirdi. Danıştay'a ve Cumhuriyet Gazetesi'ne yapılan saldırılarla Ümraniye'de bir evde ele geçirilen bombalar arasındaki ilişkinin araştırılmasını isteyen mahkeme, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nden Ümraniye soruşturmasıyla ilgili evrakın bir örneğini talep etti. "ERGENEKON İLE BAĞLANTI YOK" İstanbul Başsavcılığı tarafından gönderilen yaklaşık 500 sayfalık dokümanı inceleyen mahkeme heyeti, iki soruşturma arasında bağlantı belirlenemeyince , 13 Şubat 2008'de kararını açıkladı. Mahkeme, Arslan, Yıldırım, Timuroğlu ve Sağır'ı müebbet hapse mahkum ederken, diğer sanıkları da çeşitli cezalara çarptırdı. İddianamede, örgüt kurucuları arasında gösterilen Kurter ise beraat etti. Kararda, Ergenekon çetesi ile Danıştay saldırısı arasında hukuki bir bağın kurulamadığı belirtilerek, sanıkların "türbanı istedikleri şekilde yorumlayan kurum ve kişileri cezalandırma amacı ile böyle bir eylemi gerçekleştirdikleri" kaydedildi. YARGITAY KARARI BOZDU Kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay önemli bir tespit yaparak, yerel mahkeme kararını bozdu. Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin, "Ergenekon davasıyla birleştirilmesinde zorunluluk bulunduğu" gerekçesine katılan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi de 20 Nisan 2009'da dosyanın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi. Duruşmada, Arslan'ın sözleri, aynıydı: "Türbana dokunamazsınız, türbana dokunanı keserim!" YARIN: Yargıtay'ın bozduğu karar kapatma gerekçesi oldu
ÖNE ÇIKANLAR