Birleşmiş Vicdanlar Hareketi

A -
A +

İsrail dünyadaki bütün tepkilere rağmen Gazze’de soykırım yapmayı sürdürüyor. Sadece silahlarla değil açlık yoluyla da insanları hayattan kopartıyor. Kadın, çocuk, bebek ayrımı yapmıyor. Yiyecek peşindeki sivilleri bile acımasızca bombalıyor. En büyük destekçisi ABD. Batı blokunda Fransa, İngiltere, Almanya ve Kanada’dan farklı ve aykırı sesler gelmeye başlamasına rağmen ABD kayıtsız, şartsız ve sınırsız olarak İsrail’in arkasında...

 

İsrail’in korkunç icraatları dünya çapında tepkilere yol açmakta. Belki de tarihte ilk defa Filistin bu kadar büyük ve yaygın bir destek görüyor. Dünyanın birçok yerinde İsrail aleyhine ve Filistin lehine gösteriler düzenleniyor. Filistin davası tüm dünyaya mal oluyor. İnsanlar çoğu zaman ülkelerinde devletin büyük baskılarına rağmen meydanlara, sokaklara çıkıyor ve İsrail’i kınıyor, "özgür Filistin" diye bağırıyor...

 

İslam ülkelerinde de İsrail’i protesto gösterileri olmakla beraber dünyanın diğer yerlerindeki protestolar daha kapsamlı, sürekli ve etkili. Bir Müslüman ülke olarak Türkiye için aynı şeyi söylemek hayli zor. Türkiye’deki kesimlerin Gazze soykırımına bakışına göz attığımız zaman karşımıza çıkan manzara şöyle: Dünyada genel olarak sol-sosyalist çevreler İsrail soykırımına karşı tavır takınırken Türkiye’de sol-sosyalist çevreler oralı değil. Gösterdikleri son derece cılız ve sürekliliği olmayan tepkiler. Türkiye’de İsrail’in yanında yer aldığı söylenebilecek nispeten geniş kitleler de var. Mesela Kemalistlerin büyük çoğunluğu bu çizgide. Türk faşistleri de çoğu zaman aynı pozisyonda. Bir taraftan Arap düşmanlığı yapmakta öbür taraftan İsrail’e bazen açıkça destek vermekte. Ne yazık ki Kürt kesiminde de beklenen ve gösterilmesi gereken tepkiler yok. Bunun ana sebebi Kürtlerin zihinlerinin "Kürt problemi" tarafından işgal edilmiş olması ve en azından bazılarının İsrail’de bir potansiyel müttefik görmeleri…

 

Türkiye’de Gazze soykırımına tepkileri esas olarak dindar-muhafazakâr çevreler vermekte. En büyük gösteriler onlar tarafından düzenlenmekte. Bu çevreler meseleyi genel bir insani problem olarak ele almaktan ziyade Müslümanlara yönelik bir saldırı olarak görmekte ve gösterilerinde çoğu zaman dinî muhtevalı veya dinî kaynaklı sloganlar kullanmakta.

 

Bu tavrın şaşırtıcı olmadığı ama eksik olduğu söylenebilir. Yukarıda işaret ettiğimiz gibi asıl büyük tepkiler İslam dünyası dışında ve Müslüman olmayan insanlar tarafından gösterilmekte. Türkiye’deki gösterilerde meseleye sırf İslami bir renk verme çabası belki de bazı kesimlerin bu gösterilerden uzak kalmasına yol açmakta.

 

Türkiye’de Gazze soykırımını her şeyden önce vahim bir insani problem olarak gören ve buna uygun gösteriler yapan bir grup var: Birleşmiş Vicdanlar Hareketi. Adının da gösterdiği üzere oluşum içinde farklı çevrelerden vicdanlı insanların bir araya gelmesi söz konusu. Yaklaşık iki yıldır aktif olan bu grup insanları dinlerinden, dillerinden, etnisitelerinden, siyasi ve ideolojik tercihlerinden bağımsız olarak soykırımı, İsrail’in saldırganlığını kınamaya davet etmekte. İsrail’i protesto etmek ve Gazze’de yürüttüğü soykırımı kınamak amacıyla yürüyüşler düzenlemekte ve gösteriler yapmakta. Oluşumunda Av. Fatma Erdebir’in başı çektiği ve işleyişinde kadınların daha aktif olduğu Birleşmiş Vicdanlar Hareketi küçük ama gayet başarılı ve etkili bir grup.

 

Benim de mensubu olmaktan büyük memnuniyet duyduğum Birleşmiş Vicdanlar Hareketi yeni protesto eylemini bu pazar günü (10 Ağustos 2025) saat 18.30’da Üsküdar’da gerçekleştirecek. İsrail’in yaptığı soykırımdan rahatsızlık duyan, İsrail’i kınamak ve yaptıklarına itiraz etmek isteyen her renkten, çevreden ve görüşten insanları bu eyleme katılmaya davet ediyoruz.

 

 

 

Atilla Yayla'nın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.