İsrail’de bir "siyonazi" devlet görevlisi bir sosyal medya mesajı atarak “Türkiye=HAMAS” dedi. Bununla söylemeye çalıştığı şey HAMAS’ın bir terör örgütü olduğu ve HAMAS’a destek vermekle Türkiye’nin HAMAS ile aynı duruma düştüğü, yani bir terör örgütü olarak veya buna benzer biçimde davrandığıydı.
Filistin hareketlerinin tarihlerinin her döneminde terörden uzak kaldığı söylenemez. Soğuk Savaş yıllarında Sovyetler Birliği güdümündeki Filistinli terör örgütlerinin Lübnan’daki meşhur Bekaa Vadisi’nde dünyanın her tarafından gelen sosyalist teröristleri ağırladığı ve eğittiği biliniyor. Bu çerçevede Türkiye’deki Marksist-Leninist militanların bir kısmı da burada eğitimden geçti ve sonra Türkiye’ye dönerek eylemler yaptı. Ancak hem Sovyetler Birliği’nin yıkılması hem de dünyada meydana gelen diğer gelişmeler bu durumun ortadan kalkmasını sağladı.
Türkiye=HAMAS benzetmesinde elbette doğru ve yanlışlar iç içe. Her şeyden önce Türkiye bağımsız ve egemen bir ülke. BM ve NATO başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluşun eşit üyesi. Türkiye’nin bu statüsü bütün dünya tarafından kabul görmüş vaziyette. HAMAS ise bağımsız bir Filistin’in ve bir Filistin devletinin ortaya çıkması ideali peşinde koşan bir gruplaşma. Türkiye ile HAMAS arasındaki temel fark bu.
Bununla beraber iki özne arasında ortaklılar ve benzerlikler de var. Her şeyden önce HAMAS İsrail işgali altındaki topraklarını kurtarmak isteyen Arapların bir yapılanması. Bu bakımdan Millî Mücadele dönemindeki Osmanlı halkının işgalci güçlere direnmesine benzer bir misyonu üstlendiği söylenebilir. Dolayısıyla, HAMAS bir terör örgütü değil bir millî direniş hareketi. Filistin’in Kuvayi Milliye’si. 7 Ekim 2023’te öldürülen İsrailli sivillerin çoğunu İsrail’in şaşkınlığa uğrayan silahlı güçleri katletti. O tarihten sonra yaptığı korkunç işler de İsrail’in gerçek yüzünün, insafsızlık ve ahlaksızlığının bütün dünyada daha iyi görülmesini ve anlaşılmasını sağladı.
İsrail topraklarının sınırları kesin olarak belli olmayan, BM’ye üyelik başvurusu esnasında topraklarına dair bir harita sunmayan bir ülke. Bu bakımdan tek. Bunun sebebi kendisine ait olmayan toprakları kendisine ait görmesi. Bu istikamette ilerleyerek adım adım tüm Filistin’i ve Filistinlileri yok etme peşinde. Bu işgale karşı Filistin halkının direnmesi gayet olağan. Bu bakımdan Türkiye ile HAMAS arasında bir benzerlik kurulması elbette mümkün...
Diğer taraftan HAMAS esas itibarıyla dinî motiflere dayanan ve dinî bir söylem kullanan bir yapılanma. Bu da anlaşılır bir durum. Aynısı Türkiye’nin Millî Mücadelesi esnasında da vuku buldu. Türkiye Millî Mücadele önderlerinin ağzından dinî mesajlar işitti. Saltanatın ve halifeliğin korunması ve kurtarılması, Müslüman topraklarının Hristiyanların eline geçmemesi için mücadele çağrıları yapıldı. Bu da gayet olağandı, çünkü direnmek için ölümü göze almak lazımdı ve dindar, Allah’a ve cennet-cehenneme inanan insanların dinî motivasyonlarla harekete geçmesi ve seferber edilmesi çok daha kolaydı...
İsrail asıl kendisine bakmalı. Bunu yapsa başkalarına attığı suçlamaların kendisinde tezahür ettiğini, hayat bulduğunu görecek. İsrail her şeyden önce teo-politik argümanlar kullanarak toprak işgalini ve sivillerin katlini meşrulaştırmakta ve teşvik etmekte. İsrail kullandığı yollar ve araçlarla, sivilleri bombalama, çocukları ve kadınları bilhassa hedef seçmesi, toplu cezalandırma yapma, insanların özel mülkiyetine el koyma, açlığı bir silah olarak kullanma vs. bakımından meşru devlet olmanın çok dışında.
Asıl terörist gibi davranan, tüm insani değerleri ve uluslararası hukuku çiğneyen, orantısız güç kullanmaktan çekinmeyen başkaları değil İsrail’in tam da kendisi. Bu yüzden doğru formül Türkiye=HAMAS olmaktan ziyade “İsrail devleti=Terörizm”dir.
Atilla Yayla'nın önceki yazıları...