Her gün medyaya yansıyan haberler İsrail’in ne kadar kötü ve korkunç bir yer ve toplum olduğuna yeni deliller teşkil ediyor. En son bir İsrailli yetkili tarafından ifşa edilen Filistinli esirlere toplu tecavüz olayı bu dehşet verici manzaranın son sayfası.
İsrail çok küstah bir insan topluluğu. Yahudiler hiçbir kural ve sınır tanımama eğiliminde. Kendilerine her şeyi yapmak hak ama onların yaptıklarını başkaları yapamaz! Yaparlarsa terörist, düşman ve seçilmiş insanlara kötülük yapan veya yapma peşinde koşan lanetli insanlar olarak ilan edilebilirler! Başka bir deyişle ortalama Yahudi kafasına göre dünya bir tarafa Yahudiler bir tarafa...
Bu anlayışın kaynakları, sebepleri neler?
Sanırım en başta gelen sebep İsrail’in dünyaya bakışının, iç ve dış politikasının ve başka insanlara yönelik davranışlarının teopolitik argümanlara dayanması. Bu yönüyle İsrail’de bir tür teokratik yönetimin hüküm sürdüğü bile söylenebilir. İsrail kutsal kitabı Tevrat’ı esas alıyor ve onun bir hakikatler zinciri olduğunu düşünüyor. Orada dile getirilmiş olan her şeye inanıyor. Tevrat’ta bütün Yahudilere verilmiş ebedî talimatlar olduğunu düşünüyor. Bu düşünce İsrailli Yahudilerin aleyhine olan ve onlara zarar vereceği hayal edilen her insanın, minicik bebekler ve zavallı siviller dâhil, yok edilmesini gerekli ve meşru görüyor ve teşvik ediyor...
İsrail ciddi ölçüde ırkçı bir kafa yapısına sahip. Yahudilik esas itibarıyla Yahudi bir anneden doğmakla kazanılıyor. Bu, diğer insanların Yahudiliği benimsemesinin çok zor, hatta imkânsız olduğunu gösteriyor. Yahudilerin dünya nüfusu da sınırlı. Ama buna rağmen İsrail icabında BM kararlarını reddetmekten, uluslararası hukuku çiğnemekten, bir ateşkese imza atmış olmasına karşın anlaşmayı mütemadiyen ihlal etmekten çekinmemekte. Asla yanlış yapmış olma hissi içine girmemekte ve kendisini hatalı veya suçlu görmemekte...
İsrail saldırganlığının bir diğer sebebi sahip olduğu sınırsız ve sonsuz ABD desteği. ABD zaman zaman İsrail’le ters düşme manzarası vermesine rağmen geçekte bozulmaz görünen bir ABD-İsrail ittifakı var. ABD İsrail’i düzenli olarak ölümcül silahlarla donatmakta. BM ve BM Güvenlik Konseyi toplantılarında İsrail’in arkasında durmakta. Konseyin İsrail aleyhine karar almasını engellemekte. ABD gerek Gazze’de gerekse diğer yerlerde çatışmalarda sahadaki askerleri ve çeşitli güçleriyle İsrail ile taraf olmakta. Bu şekilde ABD İsrail’in bütün suçlarına ve günahlarına ortak çıkmakta. ABD aynı zamanda Almanya, İngiltere gibi Batı ülkelerini de peşinden sürüklemekte. Bu durum da İsrail’i iyice çirkefleştirmekte ve saldırganlaştırmakta...
Son olarak İsrail saldırganlığının arkasında yatan önemli bir sebebin İsrail’in elinde nükleer silahlar bulunması olduğu kanaatindeyim. Her ne kadar resmen bir açıklama yapmadıysa da İsrail’in nükleer silah sahibi olduğu biliniyor. İsrail başta İran olmak üzere etrafındaki hiçbir ülkenin nükleer silaha sahip olmamasını istiyor ama kendisi nükleer silahlara sahip. Bu durumda istediği takdirde etrafındaki herhangi bir ülkeyi nükleer silahlarla vurması mümkün. Yahudi kafasının bu hususta tereddüt etmeyeceği söylenebilir. ABD de bu konuda sessiz. Ancak, sanırım ABD ile İsrail arasında resmen dünyaya açıklanmamış bir nükleer silah iş birliği var. Trump’ın çılgın bir adam olduğu ve ABD’nin dünyanın tek egemen gücü olması sevdası peşinde koştuğu da hatırlanırsa bunun ne kadar büyük bir tehlike teşkil ettiği anlaşılabilir. Bu durumda İsrail ABD’nin bir ileri karakolu veya İsrail ABD’deki asıl etkili güç olarak görülebilir.
İsrail küstah ve saldırgan! İsrail’in ortakları da vurdumduymaz. Ancak bu İsrail’in ve ABD başta olmak üzere Batılı ortaklarının yaptıklarının yanlarına kâr kalacağını göstermiyor. İnsanlık tarihi olan biteni kaydediyor...
Atilla Yayla'nın önceki yazıları...