Kızıl Goncalar’ın yayını niçin durduruldu?

A -
A +

Fox TV’deki Kızıl Goncalar adlı dizi çeşitli sıkıntılarla karşılaştı. Vakıflar Genel Müdürlüğü mekân kullanım izinlerini iptal etti. RTÜK “Millî ve manevî değerlere ve genel ahlâka aykırılık” gerekçesiyle dizinin yayınını durdurdu. Böylece hem dizide yaşanan vakalar ve tavırların topluma yansıtılması zorlaştı hem de dizinin yapımcı, oyuncu ve yayıncılarına ilâveten benim gibi seyircileri de bir anlamda cezalandırılmış oldu.

 

Her şeyden önce dizinin yayınının durdurulmasına gerekçe olarak gösterilen durumlar namevcut! Dizide bir dinî grupta yaşanan insan ilişkileri, bir dindar ve bir seküler ailede yaşanan problemler ve iki aile arasındaki etkileşim ele alınmaktaydı. Yayın durdurma kararı bazı dindar muhafazakâr çevrelerin dizide temsil edilen dinî gruptaki insani ilişkilerin yansıtılmasını şikâyet etmesi üzerine alındı. Şikâyette dindarlara ve dinî gruplara haksızlık yapıldığı öne sürüldü. Ancak, dizide yaşanan olayların bazı gruplarda hemen hemen aynen vuku bulduğunu bu tür grupların içinde yaşayan ve dışarıdan gözlem yapma şansına sahip olan herkes gayet iyi biliyor. Meselâ grubun önderine tam bağlılık, grup üyelerinin emirlere mutlak itaati, grup liderinin ve bazı yakınındaki kimselerin grup mensuplarının hayatları üzerinde kesin söz hakkı, dizide kullanılan geleneksel ve dinî törenler ve ifade biçimleri hayli gerçek ve gerçekçi. Olmayan şeyler oluyormuş gibi gösterilmiyor. Üstelik dizideki her grup mensubu için de kötü bir tablo çizilmiyor. Gayet iyi tasvir edilen ve yararlı işler yapan insanlar da mevcut. Dolayısıyla, millî ve manevi değerler her ne iseler dizinin onlarla bir ilgisi ve ilişkisi yok. Keza dizide genel ahlâka aykırı bir şey de göremedim. İnsanlar gelişigüzel soyunmuyor, alenî sevişme sahneleri yok ve “müstehcen” konuşmalar dizide yer almıyor.

 

Bazı eleştiriler yapılmıyor mu? Olabilir. Netice itibarıyla bir demokraside hiç kimse ve hiçbir grup eleştirilmezlik zırhı arkasına saklanamaz. Hayatta var olan her şey, yaşayan veya vefat etmiş her insan ve tüm insan grupları eleştirilebilmelidir. Bu durumda yapılacak şey eleştirilerin önünü ifade özgürlüğü kısıtlamalarıyla kesmeye çalışmak yerine dizideki canlandırmalara cevap vermektir. Bu da söz gelimi yazı ile veya başka diziler çekmek suretiyle yapılabilir.

 

“Millî ve manevi değerler” de ilginç ve zor bir mesele. Bir defa herkesi bağlayan değerlerden bahsetmek çok zor. Değer çoğulluğu her sivil toplumda tabiî bir durumdur ve bu yüzden olsa olsa herkesin değil insanların çoğunluğunun sahip olduğu değerlerden bahsedilebilir. Değerlerin korunması da o değerlere mensup insanlara düşer. Uzaktan kumanda denen harika bir cihaz ve çok sayıda televizyon kanalı var. Hiç kimse hiçbir şeyi seyretmeye zorlanmıyor. İstemeyen seyretmez. Madem değerler eleştiriliyor, o değerlere sahip insanların toplumda bir ağırlığı varsa insanlar diziyi seyretmez ve dizi yayından kalkar.

 

Ne yazık ki Türkiye’de bu yasakçı ve engelleyici tavır sadece dindar çevrelerde boy göstermiyor. Genel bir tavır ve seküler kesimde de pek çok örneğini görmek mümkün. Hemen herkes kendi doğrularının herkesin doğruları olmasını sağlama ve doğrularını eleştiriden muaf tutma peşinde. Değerler ve gerekçeler değişse de talep aynı. Ne var ki böyle bir toplumda aklî ve fikrî gelişme olmaz. İnanılan şeyler ve değerler dogmalara dönüşür ve bir açıklama ve geliştirme ihtiyacı hissetmeden biteviye tekrarlanır. Ezberler tekrarlandıkça insanların onlara bağlılığı sorgulanamaz hâle gelir. Bu da muhakeme ve analiz etme kabiliyetine zarar verir. Bu, maalesef, ifade özgürlüğünün sınırlı olduğu her ülkede görülen genel bir problem…

 

Kızıl Goncalar’ın önündeki engellerin kaldırılmasını ve dizinin tekrar yayına dönmesini temenni ediyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.