Kudüs kimin şehri?

A -
A +

Gazetelere yansıdığına göre Siyonazi Netanyahu, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Kudüs'te katıldığı bir etkinlikte direkt Erdoğan'ı ve Türkiye'yi hedef aldı. Netanyahu, "Biz buradayız. Bu bizim şehrimiz. Sayın Erdoğan, bu sizin şehriniz değil. Bu bizim şehrimiz. Her zaman bizim şehrimiz olacak. Bir daha bölünmeyecek" dedi. Netanyahu eski başbakanlardan Mesut Yılmaz ile arasında geçen bir diyalogdan da bahsetti. Yılmaz’dan Türkiye’de bulunan ve Kudüs’ün Yahudilere ait olduğunu gösterdiğini iddia ettiği binlerce yıl öncesine ait bir taş tableti istediklerini ama Erdoğan’ın siyasette yükselmesi yüzünden bu isteğin yerine getirilemediğini söyledi. Erdoğan’ı da yükselen "İslamcı" siyasetin bir aktörü olarak tasvir etti.

 

Bu durumda ortaya çıkan soru Kudüs’ün kime ait olduğu? Gerçekten, Kudüs kimin şehridir? Siyonazilere göre, Kudüs, tartışmasız bir şekilde, Yahudilere aittir. "İlahları" Yahudilere bu toprakları vadetmiştir ve zaten burada yaşayan Yahudiler binlerce yıl önce toprakları terk etmiş veya terk etmek zorunda bırakılmıştır. Şimdi ise yaklaşık 6-7 milyon nüfuslu Siyonazi devleti Hristiyan Siyonistlerin -özellikle de ABD’nin- desteğiyle bölgeye tekelci biçimde sahip çıkmakta. Oralarda yüzyıllardır yaşayan Filistinlileri ya öldürmekte ya da sürmekte. Böylece toprakları Yahudi teolojisinde iddia edildiği biçime dönüştürmeye çalışmakta.

 

Hangi topraklar kime aittir? Kural olarak topraklar üzerinde yaşayan, oralarda özel mülk edinmiş, hayatlar yaşamış kimselere aittir. Liberal teori böyle söyler. Ya çok eskiye giden sahiplik iddialarına nasıl bakmak gerekir? Diyelim ki iki bin yedi yüz sene önce bölgede bir Yahudi varlığı vardıysa ve bu varlık elimine edildiyse veya elimine olduysa aynı soydan gelen kimseler topraklar üzerinde sahiplik iddiasında bulunabilir mi?

 

Bu konuda Allen Buchanan’ın Secession (Ayrılıkçılık) adlı çalışması ufuk açıcı. Buchanan’a göre toprakları işgal edilen şahıslar o toprakları geri isteme hakkına sahip olabilir. Ancak buna bir zaman sınırı çekmek gerekir. Aksi takdirde dünyadaki hiçbir yer şu anda orada yaşayanlara at olamaz. Mesela Türkler Çin, Amerikan Kızılderilileri ABD, Latin Amerika’daki yerliler de Latin Amerika topraklarının kendilerine ait olduğunu öne sürebilir.

 

Bu, dünyanın altüst olması anlamına gelir. Aradan yüzlerce, bazen binlerce yıl geçmiş ve işler değişmiştir. Yeni hayatlar kurulmuş ve yaşanmıştır. Eskiye dönmek bütün bu hayatların tasfiye edilmesini talep etmek anlamına gelir. Bu büyük haksızlıklara sebep olur. Bu yüzden zaman sınırı ortalama bir insan ömrü civarında bir süredir. Topraklarından zorla sürülen, varlıklarına el konulan insanların bazıları hayattaysa, olan bitenleri hatırlıyorlarsa, acı hatıraları hâlâ tazeyse bu insanların toprak talep etmeye hakları vardır. Ancak aradan binlerce yıl geçtikten sonra aynı talepte bulunmak anlamsızdır. Bu yüzden İsrail’in talebi haksızlıktır. Buna karşılık İsrail’in Gazze soykırımı Filistinlilerin toprakları üzerindeki meşru sahiplik taleplerini en az yüz yıl uzatacaktır. Bunun sonuçları olacaktır…

 

İsrail tüm dünyada kendisinin seçkin bir halk olduğuna inanıyor. Başkalarına hak olmayan şeyleri kendisine hak görüyor. Nitekim İsrail siyaseti özünde teolojik olmasına rağmen mesela Türkiye’de İslam’ın siyaset üzerinde etkili olmasından rahatsız…

 

Kudüs sadece Yahudiler için değil daha sonra gelen Hristiyanlar ve Müslümanlar için de önemli. O zaman onlar da kendi referanslarına başvurarak bütün Kudüs üzerinde hak talep edemezler mi? Bu durumda uzun vadede kim kazançlı çıkar? Birkaç milyon nüfusuyla dünyayı kontrol etmeye çalışan Yahudiler mi yoksa Müslümanlar mı?

 

Hiç şüphe yok ki Kudüs Filistinlilerindir. Bu elbette oradaki diğer dinlere ait kutsallara ve şehirde yaşayan dinsel gruplara saygı gösterilmesine engel teşkil etmez.

 

 

 

Atilla Yayla'nın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.