ÖSS'nin ardından... Sevgili okurlar ve bilhassa şu sıralar üniversite sınavını atlatmış olmanın ve sonuçları beklemenin heyecanını yaşayan gençler! Malum, bu sınav her yıl kendisinden sonraki haftaya da damgasını vurur. Televizyonlarda soruların çözümleri, dersanelerde net hesaplamaları, puan tahminleri, sınava girdiğinizi bilen herkeste aynı imalı bakış ve bildik, sıkıcı soru; "Sınav nasıldı, girecek misin bir yere?" ve aynı sözler; "Yahu bu sene de sınav çok zormuş canım, bizim oğlan bi daha girecek galiba" ya da "Benim kızım kazanacak, sizinki ne yapmış?"... Sınavınız nasıl geçmiş olursa olsun, bu sorular eminim hepinizi rahatsız ediyordur. Ama birileri var ki; onların mektuplarında ve mesajlarında hep aynı feryat! Okurlarımızın bazıları sınavlarının kötü geçtiğini, morallerinin çok bozuk olduğunu, bir kez daha sınava girmek için isteklerini kaybettiklerini yazmışlar ve ne yapacaklarını bilemediklerini söylüyorlar. Hepimiz şunun farkındayız ki; bu önemli ve hayatımızda bir şeyleri şekillendirecek bir sınav, ne dünyanın sonu ne de telafisiz bir fırsat... Şimdi tatil zamanı Unutmayın ki; bu sınava ikinci, üçüncü ve belki daha çok sefer giren ne ilk ne de son adaysınız. Yeter ki yılmayın! Bu yılki kaybınız, gelecek yıl kazanacağınız zaferin hazırlayıcısı olsun! Sonuç her ne olursa olsun; siz, büyük fedakarlıklarla dolu, uzun bir hazırlık dönemi geçirdiniz. Ve bunun nihayetinde her şartta kendinizi ödüllendirmeyi hak ettiniz. Hepiniz sırtınızdan büyük bir yük attınız, bunun rahatlığı içinde artık tatil yapın. Sınavı unutun ve sonuç belgelerini elinize alana kadar da hatırlamayın! Ondan sonra da bütün rehavetinizden sıyrılarak, kendinizi kazanacağınız sınava hazırlayın. Hayata mümkün olduğu kadar erken atılmanın pek çok rakibimizin önüne geçmek olduğunu hepimiz kabul ediyoruz elbette, ama unutmayın ki; ortalama bir insan ömründe telafisi gerçekleştirilmek üzere birkaç yılın esamesi dahi okunmaz! Önünüzde bu bir senelik kaybı telafi edeceğiniz daha çok yıl var! Yeter ki; siz azminizden, umudunuzdan ve en önemlisi de cesaretinizden hiç birşey kaybetmeden küreklere bir kez daha ve daha kuvvetlice asılın! Yarın her şey daha güzel olacak. Sevgiyle kalın B.A Bazen çok şey yapmak istersiniz de; bir şeyler sizi tutar ve yapamazsınız! Kendinizi köşeye sıkışmış hissedersiniz. Çıkış noktası ararsınız. Bir destek ararsınız! İşte o destek, dışarıda değil sizin içinizde. Yani kendi iç motivasyonunuzu yakalamakta. Nasıl mı? Kendinizi tanıyarak ve sürekli gelişime açık tutarak! Bu konuyla ilgilenen uzmanlar da; 1. Hikâyenizi yazın Temiz bir kağıda, bir iki paragraf olacak şekilde arzu ettiğiniz geleceğin hikayesini yazın. Ne yapmakta olduğunuzu, nerede yaşadığınızı ve sahip olduklarınızı... Bu, sizi hem şimdi hem de gelecekte motive edecektir. 2. Geleceği canlandırın Gözlerinizi kapatın ve kendinizi gelecekte "ne yapıyor olarak" görmek istiyorsanız; onu yaparken canlandırın. Sağlıklı bir şekilde koşuyorsunuz, bahçenizdeki çiçekler ile ilgileniyorsunuz ya da çalışıyorsunuz. Örneğin, hayaliniz küçük bir işyeri açmaksa, kendinizi açılış gününde, müşterileriniz ve çalışanlarınız ile selamlaşırken hayal edin. Böylece, hayallerinizi somutlaştırabilirsiniz. 3. Geçmişi hatırlayın Geçmişi canlandırdığınızda, daha önce nerede olduğunuzu ve ne kadar yol kat ettiğinizi de görürsünüz. Planlı hedeflerinize ne kadar ulaştığınızı ve nerelerde hata yaptığınızı anlarsınız. Bu, sizin doğru yolda ilerlemenizi sağlayacaktır. 4. Büyük düşünün Geleceğiniz hakkında düşünürken, "büyük düşünmekten" korkmayın. Bu, kısa süreli başarısızlıklarınıza katlanmanızı kolaylaştıracaktır. Bir engele çarptığınızda; bu, sizi durduramayacaktır. Çünkü, sizin gözleriniz büyük hedefe kilitlenmiş olacaktır. Uzun bir zamandan sonra sevdiğinize kavuştuğunuzu düşünün, o anda bardaktan boşanırcasına yağan yağmur sizi rahatsız eder mi? 5. Kendinizi eğitin Özel hedef ya da hayaliniz ile ilgili her şeyi öğrenin, okuyun, konuşun, dinleyin ve deneyin. Eğer bir yazar olmak istiyorsanız, ders alın, kitaplar okuyun, yazın, diğer yazarlar ile konuşun. 6. Düzenli olun Temiz, düzenli ve iyi organize edilmiş bir ev, ofis ve hayat; motive edilmiş akıl için şart! Fiziksel dağınıklık, zihinsel dağınıklığa neden olur. Hayatınızı organize edin, böylece kendinizi her gün daha da zinde hissedeceksiniz. 7. 'Motivatörlere' yer verin Evinizde, ofisinizde, arabanızda, cüzdanınızda, takviminizde size hedef ve hayallerinizi hatırlatacak sembollere, işaretlere, notlara ya da objelere yer verin. Bu hatırlatıcılar, sizin motivasyonunuzun devamının garantisi olacaklar. Son model bir araba mı satın almak istiyorsunuz, o halde hayalinizdeki arabanın resimlerini odanızın duvarına asın, cüzdanınızda saklayın ve ihtiyaç duyduğunuz an, ondan yararlanın. 8. Gönüllü çalışmalara katılın Gönüllü olarak başka insanlara yardım edin. Bunu yaptığınızda, diğer insanları mutlu etmenin, ne kadar tatmin edici bir şey olduğunu fark edeceksiniz. 9. Sürekli öğrenin En önemli ders bu. Etrafınızdaki dünya hakkında sürekli öğrenmeye devam edin ve asla durmayın. Sizi ilgilendiren şeyler hakkında okuyun, dinleyin ve öğrenin. Mesela, sorulan bir soruya "bilmiyorum" demenin tadını da çıkarın, ama sonra hemen öğrenin. Meraklı olun. Biliyorsunuz, merak ilmin hocasıdır. 10. Başarı öykülerini okuyun Etrafınızdaki insanların başarı hikayelerini okuyun. Günlük gazetelerde bile size ilham verebilecek, motive edecek ve harekete geçirecek onlarca küçük başarı hikayeleri var. Kütüphaneler, sıradan insanların sıra dışı hikayelerini anlatan biyografi ve otobiyografiler ile dolu. Hepsi, sizi başarıya ulaştırmak için raflarda heyecanla bekliyorlar.