Binlerce 'dansöz' var!..

Son günlerde bir borsa manipülasyonu iddiasıdır gidiyor. Bahsi geçen kişileri tanımam, iddialar doğru mu, yanlış mı bilmem. "İddialar doğru" diyen bir parti liderine de "Nereden biliyorsun" sorusunu yöneltmek isterim de; birincisi siyaset benim işim değil, ikincisi de siyaseten oynanan oyunlara da iğrenerek bakıyorum.

Bu, adına borsa denen, ekonomik gerçekler ve gerekçelerle yön bulması beklenen piyasa ne yazık ki siyasetin bile oyun tahtası olmuş durumda. Öyle bir oyun piyasası ki, ardına birkaç yüz kişiyi takan oyuncuların gerdan kırdığı sahneye dönmüş âdeta...

 

Çok uzun zamandır diğer bir oyun alanı olan Twitter'da bu "dansözleri" izliyorum. Kendi adının yer almadığı bir hesap açıyor. Profiline de "Yazdıklarım yatırım tavsiyesi değildir" notunu düştü mü, tamam... 

 

Başlarda şu sektördeki hisseler diye başlıyor. Ardından grafiklerle, destek ve direnç noktalarıyla devam ediyor ufak ufak tavsiye vermeye. Şu eğrisi, bu doğrusu, ayı piyasası, boğa piyasası gibi "iyi bildiğinin ifadesi" olduğunu göstermeye çalışma aracı olan birkaç piyasa kelimesi ekliyor ve ondan sonra gelsin binlerce, yüz binlerce takipçi... İşte tam o noktada başlıyor oyun hareketlenmeye. Bir hisse adı söylüyor. "Bundan aldım karışmam" notuyla. Ardından saatler ya da belki bir gün geçiyor "ben onu sattım" diye çıkıyor ortaya. E tabii amaca ulaştı. Alıyorum dedi, güven sağladığı binlerce insan aldı, derinliği olmayan hisselerde çok kolay olan hızlı yükseliş sağlandı ve kısa günün kârı da cebe konuldu. 

 

O gün belki ona kızanlar oluyordur ama sonraki gün bir hisse daha söylüyor "ben aldım" notuyla. Bu kez sattıktan sonra değil de -bilinmez tabii- güya satmadan haber veriyor "ben çıkıyorum" diyor. 

Zaman geçiyor sosyal medya canlı yayınları başlıyor. Hisseler masaya yatıyor, gelsin tavsiye, gitsin oyun...

Eee, bu manipülasyon olmuyor mu? Bunu kimse görmüyor mu? Adamın 2,5-3 milyon takipçisi var, hiçbiri şikâyet etmiyor mu? Adam bu cesareti nereden alıyor? Ben buna "dansöz" deyince suçlu oluyor muyum?!.

 

 

 

Hafta sonunda, 8 yaşından bu yana turizmin gelişmesi için çalışmış olan iş adamı Hasan Kalcı'nın davetiyle Kapadokya'daydım... Dünyanın kültür mirası olan, benzersiz güzellikleriyle onlarca ülkeden turist çeken incimiz Kapadokya... Hasan Kalcı, bu eşsiz bölgeye çok şey katmış, onlarca eser kazandırmış, muhteşem otelleri ve hizmet kalitesiyle büyük mesafe aldırmış ama bugün onun para değil, gönül kazanma yatırımından bahsedeyim istiyorum...

Hasan Bey, 2011'de, özel eğitime ihtiyacı olan oğlu Kaan dünyaya geldikten sonra, hayatını özel çocuklara adamış. Onlar için dünyanın dört bir yanından koşan gönüllülerin de katılımıyla bir merkez kurmuş. Sonra onu derneğe dönüştürmüş.

 

Belediye suyunu, elektriğini kesse de o hiçbir bağış kabul etmeden binlerce çocuğa piyano çalmayı, yemek yapmayı, resim çizip şarkı söylemeyi, kısacası "ben de varım bu dünyada" demeyi öğreten dev bir sistem kurmuş. Özel eğitim ihtiyacı olan çocuklar burada aileleriyle konaklıyor, güven kazanıyor ve kendine yetebilmeyi öğreniyor. Bugüne kadar 7500 aktivite yapılmış. Sırf çocuklar için küçük çaplı bir at çiftliği bile kurulmuş bu merkezde. Şimdi bu gönüllü hareket Kapadokya Engelli Yetenekler Derneği (KEYDER) çatısı altında öyle bir yere gelmiş ki, insanın dinlerken etkilenmemesi, bazı insanlara milyar dolarlar yetmezken bir gülüşe servet dökenlerin gözlerindeki ışığa hayran olmaması, gıpta etmemesi imkânsız...

 

Önceki gün derneğin bir etkinliği vardı. Bu özel çocuklar düne kadar 2 dakika dikkatini toplayamazken, o gün şiir okudu, folklor gösterisi yaptı, kendisi de özel bir çocuk babası olan sanatçı Özgün'e piyanoyla eşlik etti. Hasan Kalcı, KEYDER'den bir çocuğun aşçı olup iş sahibi olduğunu, bir başkasının memuriyet şansı bulduğunu anlattı; sesi titreyip gözleri mutluluktan yaşararak. O mutlu, çünkü sadece kendi oğlu Kaan'ı değil, yüzlerce çocuğu mutlu ediyor. O gururlu; çünkü özel gereksinimi olan çocuğa sahip ailelerin "Benden sonra ona ne olacak" endişesini biraz olsun gideriyor... Alkışlar ona, alkışlar dünyanın en masum bireyleri olan bu çocukların bir gülüşü için emek verenlere...