Heyecan bu kadar büyükse rekorlara doymayız biz

İhracat rekorlarından bahsediyorum. Malum pandeminin ardından rekor kırılmayan ay yok. Her ay, bir öncekini geride bırakıyor, hedefler hep yukarı doğru revize ediliyor. 

 

Son dönemde sipariş endekslerindeki gerileme, özellikle sanayi ihracatı için tehlike sinyalleri veriyor malumunuz. 

 

Satınalma Yöneticileri Endeksleri (Purchasing Managers' Indices-PMI) 49'a kadar geriledi. Euro Bölgesinde de rakamlar, eşik değer olan yüzde 50'nin altına inmiş görünüyor. Yani yeni sipariş azaldıysa daralma sinyalleri güçleniyor demektir bu veriye göre. 

 

Fakat ihracatçının iştahı o kadar büyük, yeni pazar arayışı o kadar yoğun ki, bu verilerle bu gayretin aynı ülkede olduğuna inanası gelmiyor insanın doğrusu.

 

Dünyanın en önemli gıda fuarlarından olan Paris Gıda Fuarı SIAL'deydim. 300'ün üzerinde katılımcı Türk şirketi vardı. Özenli hazırlanmış stantlardan oluşan dev bir ülke pavilyonu... Her bir şirket daha çok ülkeye ulaşmak için gelmişti tabii fuara. Zeytinyağı üreticileri mesela... Hemen hemen hepsinin üretimi yüzde 90-95 ihracata gidiyor. Hububatçılar deseniz öyle. Süt ürünleri, et ürünleri firmaları da hep "daha çok üretim, daha çok ihracat" diye gelmişler. Alanları farklı fuarlarda da iştah çok büyük. Sadece kendi organizasyonuna 270 firmayı dâhil eden İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) Başkanı Şekip Avdagiç, yarın SIAL'den ayrılıp Frankfurt'a gidecek. O fuarda da 20 kadar Türk şirketiyle birlikte ülkemizin kültürüne katkı için çalışan, dizi ihracının ürün ihracına dönüşümünü hızlandıracak çalışmalara imza atacak. Bugün Türk dizilerini seyredip, oradaki mücevherlerden, çaya kadar her ürünü talep eden, bunu "Küçük bardaktaki kırmızı içecek" diye aramaya başlayan, dizideki o yerleri görmek için her gün daha çok gelen ülke insanlarının sayısını artırmaya çalışacak...

 

Yani diyeceğim o ki, ekonomik modelimizin bel kemiğini oluşturan ihracat hedefini her gün yeni rekorlarla geçmek çok mümkün. Ham madde var ve çok kıymetli. Enerji güvenliğimiz sağlanmış durumda. Üretim gücümüz büyük. İnovasyon kabiliyetimiz yüksek. Hızımız süper. Lojistik gücümüz inanılmaz. Gemiyle olmazsa uçakla ama mutlaka gereken hızda gönderiyoruz. Bütün şartlar sağlandıysa, rekora da engel yok demektir...

 

 

 

 

 

ABD'de pide zinciri kuracak

 

 

 

SIAL'de Türk şirketlerinden müthiş projeler dinledim. Bunlardan birisi de Ordulu bir firma idi. Aktaşlar Lezzet Grubu... Pide ve lahmacun gibi, Türk insanının çok sevdiği lezzetleri, 10 dakikada pişmeye hazır bir ürün olarak zincir marketlerde satışa sunan, birkaç yıl evvel pidesiyle perakendeye adım atan grup, şimdi Amerika kıtasına hızlı bir girişe hazırlanıyor. Şirketin genç sahibi Tamer Aktaş diyor ki: "Dünya, Amerika'nın hamburgerini yiyor, şimdi de Türk pidesini Amerikalılar yiyecek..."

 

Evet hedef büyük ama adım da büyük. Tamer Bey, bu kıtada yüzlerce mağaza açmaya hazırlanıyor. Markası da hazır ve onu da hep birlikte, tescil tamamlanınca öğreneceğiz ama yol belirlenmiş. Hem dondurulmuş olarak raflarda, hem de pişirilmiş olarak ABD'deki Türk restoran zincirinde bundan böyle pide ve lahmacun fırtınası esecek.