Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada bir araba tamircisinde gizlice çekilen bir görüntüyü izledim. Muhtemelen çırak çekmiş. Otomobilin kaputu açık, servis uzmanı bir şeyler yapıyor. Yerde de 4-5 şişe kırmızı renkli sıvı var. Onlardan bir tanesini alıyor, bir yerlere ekliyor. Sonra o yerdeki dolu şişeler alınıyor biri tarafından, yerine boş şişeler konuyor. Oradan anlaşılıyor ki, aracın sahibine 5 şişe kullandık, bak bunlar da boşları diyecekler tabii. Baktım da, o kırmızı yağın şişe fiyatı 500 lira civarında. Tıpkı bazı tamircilerin değiştirmediği hâlde eski parçaları "İşte bu senin araçtan çıkan... İyi ki değiştirdik, yoksa Allah muhafaza..." diyerek sıfır parça parası alması gibi.
Benim başıma gelen servis olayını yazmaya da bu videoyu izledikten sonra karar verdim...
Yaşadığım sitede çocuk ve ona paralel olarak scooter ve bisiklet sayısı epey yoğun... Çocuklar gün boyu bisikletleriyle her yerdeler. Bir tanesi de geçerken benim aracın bir yerine vurmuş. Kış geliyor, paslanmasın diye yaptırmak istedim biraz derince çizilmiş olan yeri. Komşum kaportacı. Aynı zamanda şu parlatma, kaplama falan gibi şeyleri de yapıyor, boyayı da. Görünce geldi yardım etmek adına. İhtimalleri sıraladı. "Servise gitseniz kasko bozulur, gitmeseniz cebinizden ödeyeceksiniz, yaptırmasanız kış geliyor, çizik derin, pas yapar" dedi. Kendisine yaptırırsam olacak fiyatı da söyledi. İçim rahat etmedi, servise gittim. Önce tahminî fiyat alarak karar vermek istiyordum aslında. Servis şefi olduğunu düşündüğüm kişi "Sigortadan mı tahsil edeceğiz, kendiniz mi ödeyeceksiniz?" diye sordu. "Ne fark eder ki?" diye sordum. Ona cevap vermek yerine "Her şekilde önce ekspertizden geçmesi gerekiyor" dedi. 8 bin liralık ekspertiz ücretini ödedikten sonra servis bana tamiratın ne kadara mal olacağını söyleyecek ve "sigortalı mı sigortasız mı" diye tekrar soracakmış. Şunu söylemem gerekiyor ki, orada sigorta şirketine de acıdım. Yıllardır trafik sigortası ve kaskodan nasıl zarar ettiklerini de yaşayarak görmüş oldum. Sigortadan yaptıracaksak fiyatı şişireceklerdi belli ki... Geldim, sadece ekspertize ödeyeceğim tutar kadar bedeli komşuma verip aracımda oluşan vuruğu düzeltti, cilaladı falan... Her neyse...
Benim yaşadığım şimdi anlatacağım olaya göre o kadar küçük kaldı ki...
Yine yakın bir arkadaşım, çok güvendiği akrabaları tarafından aracın 'derin bakımı' için bir tamirciye yönlendirilmiş. Şu parça, bu parça, o yağ bu yağ derken 84 bin lira fiyat çıkarmışlar. Bana çok yüksek geldi. Neler değiştirdiklerini, hangi malzemeleri kullandıklarını liste hâlinde istemesini söyledim. Liste geldi. 20 bin liralık işçilik ücretiyle birlikte başkasına gösterdik. Tabii meslek erbabı biraz koruma amaçlı davrandı ve "Sadece biraz şişirilmiş fiyat" demekle yetindi... Arkadaşım da "söz verdim, yapın dedim" diyerek aracı geri çekmeyi tercih etmedi maalesef... Maalesef diyorum, aracı aldıktan sonra sağdan soldan sesler gelmeye başlayınca yine servise gitti ve öğrendi ki, parçalar orijinal değil, yan sanayi ürünüymüş. "İyi de bana sormadan neden yan sanayi takıyorsun?" deyince "daha ucuz olduğu için" cevabını almış...
Şimdi bu arkadaşım aracına orijinal parçaların takılması için başka serviste. Ödediğinin yarısı kadar daha ödeyecek.
Bunlar da bana ders olsun... Bundan sonra en az birkaç yere sormadan bir şey tamir ettirmek yok. Tabii bu arada pazarlık yapmayı da iyi öğrenmek gerek. Bilmediğini gördükleri zaman vay hâline...
Güven kaybı kötü şey!..
Canan Eraslan'ın önceki yazıları...